Bölüm 1:Kütüphane

2.1K 64 31
                                    

Sabah saat 06:00;

Saate baktığımda saat 6 olmuştu ve ben o gece hiç uyumamıştım.Dün geceden beri ders çalışıyordum çünkü yarın önemli bir sınava giricektim ve 1 yıldır buna hazırlanıyordum.Kitaplarım ve defterimle dolu çalışma masamdan sonunda kalkıp tuvalete gittim.Göz altlarım uykusuzluktan mosmor olmuştu.Bütün gece boyunda tam 7 bardak kahve içmiştim.Uykusuzluktan solmuş yüzümü yıkadım ve kendime birşeyler hazırlamak için mutfağa gittim.Bir kase gevrek ve meyve suyu koyup yeniden odama geldim.Çalışma masama oturdum defter ve kitapları topladım düzenledim ve kahvaltımı yaptım.Tabi kahvaltı denirse.Neden mi bu kadar az yiyorum.Anlatıyım.(Şuanki anlatılacak durum yazarın hayatından alınmıştır)Tam 2 ay önce ağır bir depresyona girdim.
Bu depresyon sürecinde 3 veya 4 haftada tam 10 kilo verdim ve kalp rahatsızlıklarım başladı ayrıca çok halsizleştim.Bu süreç tam 1 buçuk ay sürdü.Fakat bitmesine rağmen yinede hayatımda izler bıraktı ve şuan fazla yemek yiyemiyorum.(yazarın hayatından alıntılar bitmiştir)Neyseki babam uyanmamıştı.Babamı tanıtıyım size.Kendisi çok gezen bir kişi fakat hayatımı mahvetti diyebilirim.Onun sayesinde hayatım annem ile kavgalarını dinleyerek geçti.Şuan annem hayatta olmadığı için sinirini benden çıkartıyor.Neyse şimdi bana dönelim.Kahvaltımı yaptım ve biraz kitap okumaya karar verdim.En sevdiğim yazar olan jack london'ın en sevdiğim kitabını yeniden okuyordum. Vahşetin çağrısı kitabı benim için çok önemliydi.Hayatımda okuduğum en anlamlı ve güzel kitaptı.Kahvaltım ve kitap okumam bittiğinde saat 08:32 olmuştu.Üstümü değiştirdim ve hafif bir makyaj yaptım.

Kitaplarımı ve defterlerimi sırt çantama koydum odadan çıktığımda karşımda babam vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kitaplarımı ve defterlerimi sırt çantama koydum odadan çıktığımda karşımda babam vardı.Yine içmişti.Ayakta zor duruyordu.

Baba:Nereye daisy.

Bu arada kendimi tanıtmayı unuttum.Ben daisy.Cheryl Daisy London.Kitap okumayı ve film izlemeyi severim ayrıca kitap yazıyorum.Şimdi babam ve bana geri dönelim.

Daisy:Kütüphaneye gidiyorum baba.Birkaç saate gelirim.

Babam beni dinlemeden odasına gitmişti.Onu pek umursamadım ve evden çıkıp kütüphaneye gitmek için bir taksiye bindim.Kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım.20-25 dakika sonra şehir kütüphanesine geldim.Parayı ödeyip taksiden indim.Ama kütüphanenin önünde büyük bir kalabalık vardı.Herkes birisine bakıyordu ve onunla konuşmaya çalışıyordu.
Kütüphanenin kapısına yaklaştım.Kapıda birisi vardı fakat tanımıyordum.Bütün kızlar ona ulaşmaya çalışıyordu fakat korumalar izin vermiyordu.Sakin şekilde insanların arasından geçtim kapıdan giricektimki bir koruma beni durdurdu.

Koruma:Zorluk çıkartmayın lütfen yaklaşmayın.

Daisy:Her kime korumalık yapıyorsun tanımıyorum ders çalışmak için kütüphaneye geldim ve beni engelliyorsun.

Koruma kütüphaneye giriceğimi duyduğunda geri çekildi ve girmeme izin verdi.sonunda kütüphaneye girdim ve bir masaya oturdum.Çantamı açıp defter ve kitaplarımı çıkardım.Dışardan çok fazla ses geliyordu.Yarım saat zorda olsa ders çalıştım ve sonunda ses kesildi.Kütüphane her zamanki gibi sessizliğe büründü.Derse geri döndüm.Bir buçuk saat sonra omuzumda bir el hissettim hemen arkamı döndüm.2 saat önce bir sürü insanın görmek için çabaladığı adamdı karşımdaki.Bana sırıtıyordu.Önümde duran ve tam 10 dakikadır çözmeye çalıştığım matematik işleminde göz gezdirdi.Kalemimi alıp işlemde küçük bir değişiklik yaptı ve cevabı işaretledi.Cevap anahtarını açtım ve doğru yapmıştı.

Adam:Tam 10 dakikadır seni izliyorum ve 10 dakika boyunca aynı soruyu çözmeye çalıştın.O kadar dalmıştınki arkanda olduğumu farketmedin bile.

Şaşırmıştım.Gerçekten 10 dakikadır beni izliyordu ve ben farketmemişmiydim.Ayrıca soruyu yapmasında beni çok şaşırtmıştı.

Daisy:Kimsin sen?

Adam:beni gerçekten tanımıyormusun?

Daisy:Hayır.Tanımam mı gerekiyordu.

Adam:Yok sadece şaka yapmıştım.Ben Aidan.Aidan gallagher.

Daisy:Bende Daisy.Daisy Blossom.Memnun oldum.

Aidan:Bende.

Daisy:Bişey sorsam sorun olur mu?

Aidan:Hayır.Sor tabi.

Daisy:Şu soruyu nasıl çözdün?Hala anlamadımda.

İkimizde güldük ve aidan bana soruyu anlattı.Sonrasınsa biraz daha kaynaştık ve onun hakkında daha çok şey öğrendim.Kendiside üniversite öğrencisiymiş ayrıca eski bir tiyatro oyuncusuymuş.(Yazardan kısa bir not:Cidden mi ya!Bizde Aidan'ı orangutan zannediyorduk.)Birlikte ders çalıştık ve kitap okuduk.Tatlı biriydi.Numarasını verdi ve bana yazacağını söyledi.Biraz sohbet ettik.

Saat 16:30

Saate baktığımda 16:30 olmuştu.Aidan'la beraber hala ders çalışıyordum ve o çok yorulmuştu.Ama ben alıştığım için artık fazla umursamıyordum.

Aidan:*yorgun bir ses tonuyla* yorulmadın ?

Daisy:Ben yorulmadım ama sen baya yorulmuş gibisin(çocuğun ahı gitti bahı kaldı mk)

Aidan:Yok yok ben yorulmadım *esner*tamam benden bu kadar çok yoruldum.

Daisy:*güler*peki ara verelim.Biraz dolaşmak ister misin?

Aidan:Olur.

Eşyalarımı çantama koydum ve aidan'la beraber kütüphaneden dışarı çıktık.O günü birlikte geçirdik ve iyice kaynaştık.Saat 20.00 olmuştu ve biz sahilde oturmuş elimizde kahve kitap okuyorduk.Kitabımı okurken aidan'ın sesi ile ara verdim.

BAŞTAN SONAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin