Bölüm 36:Yılan ısırığı

267 25 11
                                    

Onları görebileceği mesafeye geldiğinde içi acıdı kızın.16-17 yaşlarında bir çocuğu dövüyorlardı ve büyük ihtimal uyuşturucaya da onlar başlatmıştı.Normalde olsa umursamazdı ama yardım etmek geldi içinden.Silahını çıkardı,mermileri kontrol etti,susturucuyu diğer cebinden çıkarıp silahın ucuna taktı,tetiği çekti,pozisyon aldı ve bingo!
2 kere daha susturucunun fazla çıkmayan sesiyle kurşun çıktı silahından.Küçük çocuk kulaklarını kapatmış ve yere çömelerek ağlarken diğer adamlar cheryl sayesinde ölmüştü.Yavaşça çocuğun yanına yaklaştı.Kızı gördüğünde ayağa kalktı ve geri geri korku dolu gözlerle gitmeye başladı çocuk.

Cheryl:Sakin ol.Sana zarar vermicem.

Çocuk:Lütfen benide öldürme.

Cheryl:Dinle beni.Burdan hemen kaybol.Seni bir daha görmiyim.Hadi! Daha ne bekliyorsun?

Kız yana çekildi ve çocuk ise hem minnettarlıkla hemde dolu gözlerle oradan uzaklaştı.

....

Öldürdüğü torbacılarıda yok etmiş ve gerçekten yorgunluktan bitkin bir haldeydi genç kız.Kendini ormanın en büyük ağacının dibine bıraktı.Gözlerini kapattı usulca.Çok yorulmuştu.Biraz dinlense birşey olmazdı.

2 saat sonra

Cheryl'ın ağzından:

Büyük bir acı hissi ile uyandım.Ilk başta nerde olduğumu sorgulayıp etrafa baktığımda en son olanları hatırlamış ve acı hissettiğim bacağıma bakmıştım.Yılan ısırığı gibi duran bir yara vardı ve az ileride gece karanlığında belli olmasada hafif bir hareketlilik vardı.Bacağım yavaş yavaş uyuşurken ne yapıcağımı bilemez bir haldeydim.Bu ormana neredeyse hiç kimse gelmezdi ve benim kurtuluş yolum neredeyse kalmamıştı.

Five'ın ağzından:

Odada volta atarken hala cheryl'ı bekliyordum.Göreve gitmesinden 6 saat geçmişti ve hala gelmemesi hiç normal değildi.Onu nerede bulucağımıda bilememek sinirimi bozarken odanın içinde bir oraya bir buraya gitmeye devam ediyordum.
O sırada bir kağıt parçası düştü yere.
Elime alıp baktığımda Handler'dan geldiğini anladım.

Kağıt parçasında yazanlar;

Git ve aptal sevgilini cesetleri gömdüğünüz ormandan kurtar yoksa orada acıdan geberip gidicek.

Okuduktan hemen sonra iki silah ve bir bıçak alıp cesetleri gömdüğümüz ormana ışınlandım.
Yürümeye başladım.Her yer çok karanlıktı.Cebimden küçük bir cep feneri çıkarıp yürümeye devam ettim.Zifiri karanlıkta duyulan tek bir ses yokken küçücük bir fenerle koca ormanda birini aramak hiç mantıklı değildi ama şuan mantık pek umrumda değildi zaten.

Cheryl'ın ağzından;
Pantolonuma sıkıştırdığım bıçağı çıkarıp yaraya yeniden baktım.Bir sürü şey yaşamıştım ama daha önce hiç bir yılan tarafından ısırılmamış olmam beni tecrübesiz yapıyordu.Bıçakla yarayı deşmeyi düşünürken çok kısık bir ses geldi.Ne sesi olduğu belli olmadığı için hayvandır birşey olmaz diye düşünsem de belki de birileri gelmiştir diye bir fikir geçirdim aklımdan ama buraya gerçekten hiçkimse gelmezdi.Şansımı denemek adına bağırmak istedim fakat konuşamadan görüş açımın bulanıklaştığını ve çok şiddetli şekilde başımın döndüğünü farkettim.Kendimi zorlayarak bağırdım.

Cheryl:Yardım edin!Buradayım!

Başım şiddetli bir ağrıyla beni mahvederken kolumu birisi tuttu ve bir anda kendimi bambaşka bir yerde buldum.Görüşüm bulanıklaşmış ve iyice gitmiş olduğundan son gördüğüm şey ışık,son duyduğum şey ise Five'ın bağırış sesiydi.

......

Yavaşça gözlerimi açtığımda bacağımda çok şiddetli bir ağrı hissettim.Ağrı hissettiğim yere baktığımda sarılı olduğunu gördüm.Etrafıma baktığımda ise komisyonun revirinde olduğumu anladım.O sırada içeri elinde iki kahve ile Five girdi.

Five:Uyanmışsın.

Uyandığımı gördüğü an kahveleri yanımda duran komidinin üstüne bıraktı ve bana sarıldı.Kokumu içine çektiğini hissettiğimde gülümsedim.

Five:Ne kadar endişelendim tahmin edemezsin Cheryl.

Geri çekildi.Bende biraz yana kaydım ve o da bıraktığım boşluğa oturup ellerimi tuttu.

Five:Neden orada o haldeydin?Hadi anlat bana.

Herşeyi anlatmaya başladım.

Cheryl:İlk başta gittim görevimi tamamladım ve sonra cesedi gömdüm.Çok yorulmuştum bu yüzden açık olan bir yer atıştırmalık birşeyler alıcaktım.
Sonra ara sokakta küçük bir çocuğu sıkıştırdıklarını gördüm.
Dövüyorlardı ve daha çocuk 16 yaşında filandı.Adamlar beni görmeden 3 el ateş edip üçünüde öldürdüm.Çocuk kaçtı,sonra o cesetleride gömdüm ormana.Sonra iki dakikalığına dinlenmek için oturduğumda uyuyakalmışım.Yılan ısırığının acısıyla uyandım.O sırada ses duydum yardım için bağırıcakken görüşüm bulanıklaştı.En son senin bağırışını duydum.

....

Five'ın yaklaşık yarım saat süren
"Neden hemen buraya gelmiyorsun?!Niye tanımadığın insanlara yardım edip başına iş açıyorsun?!" Adlı destanını dinledikten sonra hemşire gelmiş beni kontrol etmiş,dinlenmem için bana 3 gün göreve gitmiceğimi,Five'ın da bana bakmak için 3 gün göreve gitmiceğini söyleyip bizi yeniden yalnız bırakmıştı.

Five:Evet o zaman odamıza gidebiliriz.

Cheryl:Evet.Hadi gidelim ama benim bacağım çok ağrıyor nasıl yürüyeceğim?

Five:Bebeğim bazen ışınlanabilen bir sevgilin olduğunu unutuyorsun.

Dediğine gülmüştüm.O ise hiç bırakmadığı ellerimi tutuşunu daha sıkılaştırmış ve bizi odaya ışınlamıştı.

.....

Sürpriz bir bölüm.Yazarınız gerçekten iyi değil o yüzden bölümler gelemiyor.Lütfen kusuruma bakmayın.Hepinizden çok özür diliyorum.♡♡

BAŞTAN SONAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin