ENHYPEN SCENARIO [ÇEVİRİ]

~HEESEUNG~

================================

================================

"Bu gece ne izleyelim?" Sen ve Heeseung birkaç gün önce bir diziyi bitirdiniz, şimdi yeni bir şey bulma zamanı. Netflix'teki her şey berbat olsa da.

"Squid Game?" Oturma odasına giderken öneriyor. "Soobin iyi olduğunu söyledi."

"Asla." Hemen cevap veriyorsun. "Soobin zaten ne biliyor?"

"Korktun mu, y/n?" Heeseung sana sırıtıyor.

"Hayır," yalan söylüyorsun, "sadece romantik bir şeyin daha hoş olabileceğini düşünüyorum." Romantik komediler bölümüne baktığınız TV'yi işaret ediyorsunuz.

En iyi arkadaşın kusuyormuş gibi yaparak gözlerini devirmene neden oluyor. Zaten onunla asla aşırı romantik bir şey izleyemezsiniz. Aklını kaybedersin.

Lisede Heeseung ile tanıştığında ondan nefret ediyordun. Her zaman sınıfının birincisiydin, sonra aniden bu rastgele çocuk üçüncü sınıfta ortaya çıkıyor ve senin yerini alıyor. Onunla hiç konuşmamış olsanız bile, hemen rakibiniz oldu.

Ama sonra, son sınıfta son derece zor bir dönemden geçtin. Yıllarca hayalinizdeki üniversiteye gitmeyi planlamıştınız ama sizi geri çevirdiler. Bu senin aklında asla bir olasılık bile olmamıştı. Notların ve müfredat dışı çalışmalara katılımınla, aday olacağını düşündün.

Bir şeylerin ters gittiğini ilk fark eden Heeseung oldu. Birlikte olduğunuz her sınıfta en iyi 2. öğrenciydiniz. Genelde mükemmele yakın olurdunuz ama bazen notlarınız birkaç puan farklı olurdu. Reddedildikten sonra notların biraz düştü. Kimsenin fark edeceğini düşünmedin.

Birinci dönemin sonuna doğru, kütüphanede tek başınaydın, kimya sınavına çalışmaya çalışıyordun. Bütün arkadaşların üniversite planlarını ve kabul mektuplarını tartışıyorlardı. Ayrılmak için rastgele bir sebep uydurarak çabucak izin verdin. Ağlamamaya çalışarak kütüphanenin bir köşesine yığıldın.

Boş zamanınızdı, bu yüzden etrafta kimse yoktu. Bu yüzden Heeseung gelip seninle oturmak istediğinde şok oldun. O kadar sefil ve ruhsuzdun ki sadece başınla onayladın.

Yaklaşık 10 dakika ders kitabınıza baktıktan sonra, hiçbir şeyi özümsemeyerek Heeseung, iyi olup olmadığınızı sordu. Ona baktın, tabii ki evet dedin, ama o tekrar sordu. Geçenlerde ayrıldığını fark ettiğini ve bir şeyler olursa onunla konuşabileceğini söylemişti.

Hemen ağlamaya başladın. Heeseung, aklından geçenleri ona söylediğinde seni yargılamadı. Sen nefesini verirken o sadece oturdu ve dinledi. Yakınlarına söyleyemezdin ama onunlayken sorun yoktu. Sürekli mükemmel olmak zorunda olmanın böyle bir şey olduğunu biliyordu. Daha önce tam bir konuşma bile yapmamıştın ama birden ona karşı bir çeşit sevgi hissettin.