120
Jeongguk, daha önce canının böylesine yandığını hatırlamıyordu.
Beş yaşındayken lunaparktaki şu dönen devasa balerinden düşüp sağ elinin bileğini kırmıştı. Fena acımıştı. Hatırladığı en eski anısının bu olması üzücüydü ve Jeongguk, devam eden yıllarda bundan daha can yakıcı bir şey yaşayamam diye düşünmüştü hep. Ne olursa olsun, hiçbir şey canımı daha çok yakamaz.
Tabii bu hipotezi on üç yaşında okulunun drama kulübüne katılmaya hak kazanmamasıyla çürümüştü. Haftalar boyunca seçmelere hazırlanmıştı. Tiyatro, Jeongguk'un hayaliydi ve okuldaki kulübe girmeyi o kadar çok istiyordu ki!.. Hayatındaki en önemli şey bu gibi hissettirmişti o zamanlar. Günler boyunca heyecandan doğru düzgün yemek yiyememiş, uyuyamamıştı ve çok yetenkli olmasına, repliğini kusursuz bir şekilde ezberlemesine rağmen seçmeler gelip çattığında sahnede donup kalmıştı. O öğretmenlerine, öğretmenleri ona bakıyordu ve Jeongguk, soğuk soğuk terliyordu. Berbat bir histi. Kendini onlara kanıtlamak istiyordu ama kulaklarındaki uğultu hiçbir şey yapmasına izin vermiyordu. Cümleleri birbirine giriyor, gözleri üzerine düşen spot ışığı yüzünden acıyordu ve Jeongguk, ağlayarak orayı terk ettikten sonra hayatında daha önce hiç böyle bir acı yaşamadığını, yaşamayacağını düşünüyordu. Yeryüzündeki en beceriksiz kişi gibi hissetmişti. Bunu yaşamaktansa iki bileğinin birden kırılmasını yeğlerdi.
On sekizinci yaşının ilk günlerinde ise babasından daha önce duymadığı sözler duymuş, ondan okkalı bir tokat yemişti. Öyle ki, tokatın izini kapatmak için üç gün boyunca makyaj yapmak zorunda kalmıştı. Tabii, acıtan şey tokat değildi. Acısı fiziksel bile değildi. Öz babanızdan bir işe yaramaz olduğunuzu duymak bileğinizin kırılmasından, seçmelerde rezil olmaktan ve daha birçok şeyden daha çok acıtabilirdi. Babasını kendine örnek alan, ondan çekinen ama aynı zamanda ona hayran olan Jeongguk için ise bir yıkım güllesi etkisi yaratmıştı. Sanki o güne kadar olduğu kişi, sebep olduğu tüm eylemler ve ağzından çıkan her bir söz değersizdi, anlamsızdı. Babası bir işe yaramaz olduğunu söylemişti. Sırf onun istediği yoldan gitmedi; işletme okumadı, kadınlara ilgi duymadı ve babasının iş arkadaşlarına onun hakkında konuşacak bir şeyler vermediği için. Bu hayatta neyi doğru düzgün yaptın ki, Jeongguk? Aynen böyle demişti.
Jeongguk çok üzülmüş, bir daha eski Jeongguk olamayacağını bile düşünmüştü. En başından beri inşaa ettiği bu hayat yanlış mıydı gerçekten? Jeongguk, şimdiye dek neyi doğru düzgün yapmıştı? İşletme değil, sahne sanatları okumuştu. Dolaylı olarak orayla da ilgilense de direkt şirketin başına geçmemiş, onun yerine türlü türlü oyunlarda oynamış ve kendini sanata adamaya devam etmişti. Ailesinin ona eş adayı olarak sunduğu kimseyle tek kelime bile konuşma zahmetine girmemiş, kalbini kokulu çarşaflarda saklayıp aşktan sakınmıştı. Çünkü bilirsiniz, biraz imkansızdı. Ülkenin önde gelen ailelerinden birinin tek erkek çocuğunun eşcinsel olduğunu açıklaması, böyle bir ilişki yaşaması imkansızdı. Ondan yaşı gelince yine nüfuzlu bir ailenin kızıyla evlenmesi, şirketi için varisler büyütmesi beklenirdi. Her hareketi Jeongguk'un kim olduklarını bile bilmediği insanlar tarafından konuşulur, magazin yapılır ve eleştirilirken imkansızdı aşık olması. Acı çekmek istemiyordu, hayır. Kendisi bir oyuncuydu ve defalarca kez umutsuz aşık rolünü oynamıştı ama gerçekten o olmak... Bunu hiç istemiyordu. Kimseye kalbini kaptırmak ve sonradan bunun yüzünden acı çekmek istemiyordu. Bu hayatta ailesini asla gururlandıramamışken, doğru düzgün bir şeyler başaramamışken bir de aşk acısı çekmek istemiyordu.
Ancak olmuştu.
Jeongguk, aşık olmuştu ve biliyordu ki bu, hayattaki en büyük başarısı, galibiyetiydi. Jeongguk'un en yetenekli olduğu şey rol yapmak değil, Taehyung'u sevmekti. Çünkü bunu en iyi o yapardı. Sırtındaki benlerin yerini en iyi o bilir, onu mutlu eden şarkıları en güzel o mırıldanır ve onu en iyi o öperdi. Kalbini ona emanet ederken tereddüt etmemişti bile. Çarşaflardan sıyrılıp tüm çıplaklığıyla kendini ona sunmuş, ona sahip olmasına izin vermiş ve ne kadar acı çekeceğini umursamadan sevmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝟭𝟮𝟯 𝙙𝙖𝙮𝙨 𝙬𝙞𝙩𝙝 𝙟𝙚𝙤𝙣 𝙟𝙚𝙤𝙣𝙜𝙜𝙪𝙠, 𝙩𝙖𝙚𝙠𝙤𝙤𝙠 ✓
Fanfiction🪞 smutoneshot ❝kim taehyung'un kalbi nişanlısı jeon nayeon için değil, abisi jeon jeongguk için atıyordu.❞ seme!tae uke!gguk