19

3.4K 367 313
                                    

"Baba, yalvararırım kapıyı aç, nefes alamıyorum burada."

"BABA, AÇ NOLUR KONUŞALIM."

"ÖZÜR DİLERİM NOLUR AÇ."

Çocuk deli gibi kapıyı yumrukluyor, bir yandan da derin derin nefesler almaya çalışıyordu.

Küçüklükten beri Soobin ne zaman kötü bir şey yapsa babası tarafından, oldukça karanlık ve dar olan bodrumlarına kapatılır, saatlerce orada bırakılırdı.

Bu her zaman tedirgin edici olsa da zamanla çocuğun fobisi oluşmuş, kimi zaman orada nöbet geçirir hale gelmişti. Ondandır ki babası insafa gelmiş yıllarca çocuğu bu cezaya mahkum etmemişti, o güne kadar.

O gün babası görebileceği en kötü şeyi görmüş, utanç kaynağı oğlunu biriyle öpüşürken görmüştü. Üstelik de bir erkekle.

Oğlunu apar topar oradan çekmiş, yolun ortasında, insanlar yanlarından geçerken oğluna binbir türlü hakaret ederken öldüresiye dövmüştü. İnsanlarsa yanlarından geçerken umursamamış ya da belki de karışmak istememiş, sevgilisi dahi sesini çıkaramamıştı bu olaya.

Yüzünden kanlar gelmeye başlayan oğlunu daha fazla ortalıkta dövmek istememiş, ardından apar topar eve soktuğu oğlunu bodruma kilitlemişti.

'İki gün' demişti, 'istersen öl istersen kal umrumda değil haftasonunu o delikte geçireceksin.'

'Ve Soobin bir daha ne o çocukla ne de başka bir erkekle böyle bir iğrençliğine şahit olursam, işimi seni kilitleyerek şansa bırakmam oracıkta öldürürüm.'

'Senin o iğrençliğinle ailemizi ve itibarımızı iki paralık etmene izin vermeyeceğim.'

Ve Soobin'in babasının kapıyı kilitlemeden önce son söyledikleri bunlar olmuştu.

*

Soobin'den

Yeonjun'un kapısının önüne gelmiş, buraya gelirken yalnızca çiseleyen yağmur fena bastırdığından korunmak amaçlı evlerinin çatısının altına sığınmıştım. Zili basmak istesem de basamıyor, korkuyordum.

Ancak korkmanın şu an ne yeri ne de zamanıydı.

Zile basma kararımdan vazgeçip telefonumu çıkarıp Yeonjun'a mesaj atmaya karar vermiş ve onun 'gelme' temalı mesajlarıyla karşı karşıya kalmıştım, ancak bugün Yeonjun'u dinlemeye hiç de niyetim yoktu. Hızlıca cama bakmasını söyleyen bir mesaj yazmış ardından da kendimi çatının altından dışarı atmış, camdan beni görebileceği şekilde yolun ortasına dikilmiştim. Üzerimde sadece sweatshirtümün olması ve deli gibi ıslanıyor olmam şu an umrumda bile değildi.

Yeonjun'un çevrimiçi olup mesajıma görüldü attığını izlerken, daha fazla ıslanmaması için telefonumu fermuarlı eşofmanımın cebine yerleştirmiştim.

Ve bunu yaparken de beklediğim yüz, camda kendini göstermişti.

Hızlıca ve endişeyle camı açarken, ben sadece onu görmüş olmanın mutluluğuyla gülümsüyordum.

"SEN MANYAK MISIN? NE İŞİN VAR BU HALDE BU YAĞMURDA BURADA?"

"Konuşalım Yeonjun."

"Tamam git evine konuşuruz." dediğinde gitmeyeceğimi ispatlarcasına yere oturmuştum.

"Oraya oturulur mu ruh hastası manyak gitsene evine!"

Loser & Lover | YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin