even pain gives a lesson...

878 134 162
                                    

medyayla okumayı unutmayın <333

☆★

her acı, bir ders verir...

☆★

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☆★



Elimde tuttuğum, kare şeklinde katlanmış kağıda, bir kez daha baktım uzunca. Açmak istiyordum fakat gönlüm el vermiyordu. Korkuyordum belki de... Ya açarsam da, mahvederse beni. İçimdeki acıyı ortaya çıkartırsa, sonum olursa; bir kez daha.

Aklım ve fikirlerim, her zaman bedenime ters hareket etmiştir. Nedenini bende çözmüş değilim. Ancak bazen hoşuma gidiyor bu uyumsuzlukları.

Yine aklımın, bedenime ters düştüğü bir günde, aklım: "Yapma, açma o mektubu!" derken, ellerim katlı kağıt parçasını açarak özgürlügüne kavuşturmuştu; mürekkepli kalem ile yazılmış sözcükleri.

Ve daha mektubun başında yazan kelimeler beni çekmişken derin kuyularına, sonunu nasıl getireceğimi düşünür olmuştum korku dolu zihnimde.

"Sevgilim, ben senin ilk tanıdığım haline aşık, son tanıdığım haline ise kırgınım," yazıyordu.

Belki de kimse anlayamazdı bu yazdıklarını, fakat ben anlıyordum. Hemde bütün berraklığıyla.

Bu yüzden, daha derin kanıyordu, onun bende, haberi olmadan açtığı yaralar. Yinede devam etme kararı aldım. Bu sefer hemfikirdi aklım ve bedenim.

"Nasılsın?" diye başlamıştı cümlesine. Yine kıyamamıştı bana, sormuştu o gittikten sonra derbeder olan halimi.

Nasıl söyleyecektim ona; "Bittim. Ben sensiz dalından kopmuş bir yaprak edasıyla yalnızım sevgilim," diye. Nasıl anlatayım yokluğunda kaybettiğim irademi ve ruhumu. Yokluğunun başlıca sebebi benken.

Devam ettim bitmeyen, tükenmeyen acılarımı okumaya: "İyisindir umarım... Ben değilim çünkü. Ama sen iyi olursan bende olurum! Yemin ederim silerim bütün göz yaşlarımı. Sen yeter ki mutlu ol. Benim yanımda olmasan da... Ahh üzgünüm! Yine acındırıyorum kendimi sana, değil mi? Hep böyle söylerdin bana: "Kendini acındırıyorsun! Beni manipüle etmeye çalışma! Böyle yapınca iyice soğuyorum senden." oysa ben sadece kendimi anlatmaya çalışıyordum sana. Yinede üzgünüm, seni kendimden soğuttuğum için."

Asi bir göz yaşı, akıp gitti gözpınarımdan aşağıya. Dur diyemedim ona, hakkıdır süzülmek yanaklarımdan. Bunca sene tutsaktı içeride, bâri şimdi kavuşsun özgürlüğüne.

"Biliyor musun, "seni seviyorum" dediğin ilk günü hatırlıyorum da, içimde bir korku oluşmuştu. Yalan söylüyor diye düşünmüştüm. "İnanma ona!" demiştim kendime, saçma bir nasihatle. Kalbim maratonun sonuna gelmiş gibi hızlı hızlı atıyordu. Yemek dahi yiyesim gelmemişti o gün boyunca, iştahım kesilmişti. Çok düşünmüştüm. Sabaha kadar gözüme uyku girmemiş, aklımdan da sen çıkmamıştın." Okurken, bir yandan gözümde canlanıyor o anlar.

unutma beni, changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin