0.1

403 36 33
                                    

Chaeyoung'un Anlatımından;


"Beni gördüğün an boynuma sarılman ve dudaklarıma günaydın öpücüğü vermen lazımdı sevgili karıcım. Yeni evli çiftler böyle yapar. Öğren biraz, ileride lazım olacak."

Yüzümü önüme koyulan kahve eşliğinde buruşturdum. "Bu engin bilgilerini gerçek aşkıma kavuştuğum an uygulayacağım canım."

"Ah, yani ömrünün sonuna kadar bir bok uygulayamayacağın konusunda hem fikiriz." Gözlerimi devirdim. "Kes sesini zevvek."

"Çok ayıp. İnsan kocasına ağzını bozar mı hiç?" Jaehyun sırıtarak konuştuğunda yanaklarımı şişirdim. Yaklaşık üç gün önce en yakın arkadaşım ile evlenmiştim.

Evet, evet doğru duydunuz. Onun yüzünden yakın arkadaşım ile evlenmiştim.

"Jennie akşam yemeğe davet ediyor." Jaehyung kahvesinden bir yudum aldı ve iç içe girmiş olan sarı saçlarını tek eli ile düzeltti. "Akşam yemeği bedavaya getirdik yine iyiyiz." İstemsizce kıkırdadığımda elimi başımın altına koydum.

Bedava neredeyse biz oradaydık. Evliliğimiz iyi yanı ailelerimizin bizi sürekli akşam yemeğine davet ettiği kısımdı. İkimizde yemek yapmak, para harcamak istemediğinden nerede beleş oraya yerleş hesabı ile yaşam sürdürüyorduk şimdilik.

Hava bugün serin olmasına rağmen Jaehyung üzerine sadece gri eşortmanını giyimişti.

"Ee, şimdi ne yapmayı düşünüyorsun?" Jaehyun aynı benim gibi elini yumruk yaptı ve başını yumruk yaptığı elinin üstüne koyarak bana sorgulayıcı bir ifade ile baktı. Omuzlarımı kaldırdım. "Elbette başvuru yapacağım. Artık kaçarı yok. O işe gireceğim."

"Bir zahmet gir, boşuna mı evlendik amınakoyayım." Kahvemden bir yudum aldım ve daha şimdiden söylenmekte olan biricik arkadaşıma baktım. "Aşk olsun. Çok kırıldım. Yazık bana"

Jaehyung ellerini iki yana kaldırdı ve yüzünü buruşturdu. "Hiç acıtasyon yapma senin yüzünden eve kız atamıyorum. Asıl bana yazık."

Kahvemden bir yudum aldığım sıra yüzümü buruşturdum. "Aman iyi be, evden çıktığım zaman at eve kimi atacaksan." Anında somurtan yüzünü heyecan ve sevinç kapladı. "Sen kankaların gülüsün gülü." Başımı iki yana sallayarak güldüm. "Asıl sen kankaların en mükemmelsin."

"Aish. Deme böyle götüm kalkmaya çok müsait şuan." Küçük çaplı bir kahkaha attım ve omuzuna vurdum. "Salak çocuk."

Kollarını iki yana açarak gerildi. "Akşam kaç gibi biter işin? Jennielere geçmeden seni alırım öyle geçeriz." Başımı olumlu anlamda salladım. "Olur. Ben seni ararım." Oturduğum yerden kalktım ve sırıttım. "Kahve için teşekkür ederim kocacım."

Jaehyung kahkaha attı ve öpücük yolladı. "Rica ederim karıcım."

*

Olacaktı.

Bu sefer olacaktı.

Olacaktı.

Gözlerimi kapatıp açtım ve karşımdaki 19 katlı binaya baktım. Tanrım. Kafayı sıyıracaktım. Bu sefer olacaktı.

Hayal olmadığına emin olduğum görüntü karşısında bir kez daha gözlerimi kapatıp açtım. Uzağı görme problemim elbette vardı ama körde değildim. Yani karşımda devasa bir şekilde "Hybe İnsight" yazısını okuyamayacak ve göremeyecek kadar kör değildim.

Açık olan ağzımdan salyamın aktını hissettiğim an ise telaşla gözlerimi büyülttüm ve ağzımı kapattım. "Tanrım Chaeyoung..." Kendi kendime söylenirken diğer yandan etrafı kontrol ediyor ve bu rezilliğimi kimsenin görmediğinden emin oluyordum.

Dark Lie Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin