Şimdi gelmiş geçmiş en klişe en bölümü okuyacaksınız😶Üst üste iki bölüm attım öncekini okumayı unutmayın güzellerrr
İyi okumalarrr🥶🥶
_____________
Seungmin sevgilisinin evinin önüne geldiğinde kapıyı tıklatmış ve açılmasını beklemişti. Ellerini arkasında birleştirirken sallanmaya başladı. On dakika gibi bir süre geçerken kapıyı açan kimse olmamıştı. Oflayıp saatine bakarken Changbin'in kapıyı açmaması sinirlerini iyice bozmuştu. Gözlerini devirirken açılan kapıyla derin bir nefes aldı. "Sonunda sevgilim-"
Karşısında gördüğü Na rae'yle kaşlarını çatarken yutkundu. "Ne yapıyorsun burada Na rae?"
"Changbin'e gelmiştim. Neden?" Na rae sinir bozucu bir gülümsemeyle beraber cevaplamıştı. Seungmin göz devirirken haz etmediği kızın omzuna çarparak içeri girdi. "Changbin!"
Changbin mutfaktan üstü başı dağılmış bir şekilde çıkarken şapşalca gülümsedi. "Hoşgeldin güzelim."
"Hoşbulduk da bu halin ne?" Seungmin çantasını ve ceketini askılığa bırakmış ardından sevgilisine yönelmişti. Dudaklarını kısa bir süreliğine dudaklarına bastırdıktan sonra geri çekildi. Changbin avel avel gülümserken omuz silkti. "Sana yemek yapıyordum. Biliyorsun son bir kaç gündür-"
Seungmin hızla tekrar dudaklarını kırmızı dudaklara bastırmıştı. Bu sefer öncekinden daha uzun bir süre tuttuğunda arkalarından gelen öksürük sesi ayrılmalarını sağlamıştı. "Unuttum bile. Takma kafana."
"Ben artık gideyim." Na rae kısık sesle söyledi. Seungmin arkasını dönerken gülümsedi. "İyi olur."
"Seungmin." Changbin Seungmin'in kolunu tutmuştu sıkıca. Seungmin kaşlarını çatarken 'Ne var?' Anlamında omuz silkti. Ardından kolunu çekmeye çalışırken Changbin'e baktı. "Kolumu bırak."
Changbin ne yaptığının farkına vardığında yavaşça Seungmin'in kolunu bıraktı. Na rae'ye dönerken kapıyı gösterdi. "Git artık Na rae."
Na rae kafasını sallarken çantasını aldı telefonunu da cebine atarken ceketini giymeye başladı. Seungmin ona kısa bir bakış attıktan sonra oturma odasına geçip koltuğa oturduğunda telefonunu eline aldı. Şimdiden pişman olmuştu buraya geldiğine. Kapının kapanma sesi geldiğinde yanındaki kumandaya uzanarak televizyonun sesini yükseltti. Haber sunan kanalı değiştirmezken arada bir Amerikan mutfaktan Changbin'in ne yaptığına bakıyordu. Changbin yemeği fırına koyduktan sonra yukarıya çıkmıştı. Seungmin bir kaç dakika gelmesini bekledikten sonra Changbin elinde bir havluyla yüzünü kurulayarak içeri girdi. Havluyu tekli koltuğun üzerine atıp sinirli sevgilisinin yanına yaklaştı. Bedenini gri koltuğun üzerine bırakırken Seungmin onu umursamadan haberleri izliyordu.
"Özür dilerim." Kollarını sevgilisinin beline sardı yavaşça Seungmin kafasını sağa çevirirken Changbin hızlıca boynunu öptü. "Ama sen de arkadaşlarıma kaba davranıyorsun Seungmin."
"Herkese hakettiği gibi davranıyorum Changbin. Chris'e, Jisung'a ya da Jeongin'e böyle davranıyor muyum? Hayır. Çünkü onlar senin iyiliğini isteyen gerçek arkadaşların." Seungmin tek solukta konuşmuştu. Changbin kaşlarını çatarken kafasını iki yana salladı. "Na rae de benim arkadaşım. Ona kötü davranma. Lütfen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RER |Seungbin| ✔️
FanfictionEx Yokluğunda Rafet el roman dinliyorum Seungmin Ama nasıl özledim bilemezsin... [Kim Seungmin & Seo Changbin]