Korkudan titremek

2.1K 136 35
                                    

Merhaba öncelikle uzun zamandır bölüm yazamıyorum. Sebebi ise  okuldan dolayı dersler, kurslar derken vakit bulamıyorum. Sınavlarda yaklaşıyor. 11. sınıf olduğum için ekstra çalışmam gerekiyor. Çok sık bölüm gelemeye bilir şimdiden özür dilerim.
Diğer kitabıma bu hafta içinde bölüm gelebilir.

İyi Okumalar ♡♡

______________________________________

Taehyung

Yemekler yenmişti. Ben ve hyungum dışında herkes bahçeye çıkmıştı. Biz birlikte tatlıları hazırlıyorduk. Woojin'in bakışları hala beni rahatsız ediyordu. Biran önce burdan gitmek istiyordum. Omzum da baskı hissedince yerimden sıçramıştım.

"Taehyung neden önündeki tatlıları tabağa yerleştirmiyorsun. Kaç saattir seni bekliyorum." diyerek beni hafifçe ittirip yerime geçmişti. O tatlıları hazırlarken bu Woojin konusunu söylesem mi diye düşünüyordum. Kesinlikle söylemeliyim. Böyle sessiz durmam bir kere çok yanlış daha fazla dayanamayarak.

"Hyung sana bir şey söylemem gerek." diyerek başlıklarını üzerime çekmiştim. Korkudan ve stresten ellerimle oynuyordum.

"Çabuk söyle " diyerek işine geri dönmüştü. Neden böyle davranıyordu ki eskiden olsa korktuğumu anlar ve bana sıkıca sarılır beni sakinleştirmeye çalışırdı. Şimdi ise çok mesafeli çıkıyordu sesi.

"Şey hyung Woojin var ya hani onun bakışları beni çok rahatsız etti. Sürekli bacaklarıma bakıp bana göz kırpıyor. B-bu çok rahatsız edici. " diyerek dolu gözlerimle ona bakmıştım. Ama o hala işiyle ilgileniyordu.

"Tabi böyle kıyafetler giyersen olacağı bu olur. Kendin kaşınmışsın. " diyerek bana küçümseyici bakış atıp elindeki tepsiyle birlikte mutfaktan çıkmıştı. Ağzım açık kalmıştı. Bu benim abim olamazdı. Ağlamaya başlamıştım. Neden bir anda böyle davranmaya başlamıştı ki. Koşarak banyoya doğru gitmiştim. Kapıyı kapatıp aynanın karşısına geçtim. Ben bu sözleri duyacak ne yapmıştım ki. Sadece istediğim gibi giyiniyorum. Kendime gelmeye çalışıyordum. Ellerim deli gibi titriyordu. Sakinleşmeye çalışırken kapının açılma sesi gelmişti. Jungkook geldi diye sevinirken gördüğüm kişiyle bir adım geri atmıştım.

"Selam güzelim seni tek yakalamak için ne zamandır bekliyorum, çok güzelsin geldiğinden beri gözümü senden alamadım." diyerek üstüme doğru gelmeye başladı. Korkudan dilim tutulmuştu sanki. Bacaklarım titriyordu. Aniden belimi tutarak kendine çekmişti. Bu hamleyi beklemediğim için kafam göğsüne çarpmıştı.

"Ah minik bir kedi yavrusu gibisin korkma canın acımaz. " diyerek korkutucu bir şekilde kıkırdamıştı.

Elleri aniden kalçamı kavramıştı. Korkuyla yerimden sıçramıştım. Tam çığlık atıcakken eliyle ağzımı kapatmıştı. Yerimde çırpınıyordum. Gücüm yetmiyordu. Çok sıkı tutuyordu.

"Bırak beni n-nolursun b-b-bırak"
Eli yüzünden sesim boğuk çıkıyordu. Ani bir hareketle elini ısırdım. Ve penisine tekme attım. Korkuyla kapıya doğru ilerlerken saçımdan tutup bedenimi yere fırlattı. Kafam dolaba çarpmıştı. Aldığım bu darbeyle ağzımdan güçlü bir çığlık kaçmıştı. Canım deli gibi acıyordu. Gözlerim yavaştan kararmaya başladığında en son gördüğüm şey tişörtümün yırtılmasıydı...

***

Jungkook

Geldiğimizden beri Taehyung'un abisinin neden böyle davrandığını anlamaya çalışıyordum. Mesafeli davranıyordu. Sanki bizi görmek istemiyormuş gibi. İyi ki Taehyungla birlikte gelmiştim. Minik bebeğimin moralini bozabilirdi.

Bir şekilde yemeği yediğimizde tatlı yemek için Jin bizi bahçeye göndermişti. Hep birlikte bahçeye geçerken Taehyung' dan yardım istemişti. Taehyung dudaklarını büzerek dudağıma öpücük verip içeriye doğru ilerledi. Arkasından sırıtarak baktığımı fark ettiğimde kendimi düzeltip sandalye ye oturdum. Elime telefonu alıcakken

"Taehyung' la nasıl gidiyor Jungkook" diyerek bana alaycı bakış atmıştı Hoseok. Bu davranışına anlam vermeyerek.

"Bu seni ne kadar ilgilendiriyor Hoseok" diyerek ona dik dik bakmıştım.

"Taehyung tam bir sürtük biliyor musun?" kıkırdayarak devam etti.

"Kız kıyafetleri giyiyor bu ne kadar iğrenç " diyerek yüzünü buruşturup arkasına yaslandı. Tam cevap vericekken Taehyung'un çığlığını duymuştum. Ne olduğunu anlamadan koşarak çığlığın geldiği yöne doğru ilerledim. Ses banyodan geliyordu. Koşarak merdivenlerden yukarı çıkarken. Kötü bir şey olmaması için dua ediyordum. Banyonun kapısını açtığımda gördüğüm görüntü sinirden kıpkırmızı olmama sebep olmuştu. Woojin benim bebeğimin tişörtünü yırtıyordu ve Taehyung'un başından kanlar akarken baygın bir şekilde yerde yatıyordu.

"S-sen benim bebeğime ne hakla dokunursun ve zarar verirsin ha!" sertçe saçından tutup yere fırlattım.

Üzerine çıkıp deli gibi yumruk atıyordum. Sinirim bu piç yüzünden geçmiyordu. Ya ben yetişemeseydim. Bu düşünce daha da sinirlenmeme sebep olmuştu.

"Seni gebertirim piç kurusu beni duydun mu?" Bayılana kadar dövmüştüm.  Hoseok ve Jin Woojin'i kurtarmaya çalışıyorlardı. Onları üzerimden iterek "Sizinle işim bitmedi kaçacak delik arayın" İkisi de korkarak bana bakıyordu.

Hızlıca güzelimin yanına giderek kafasını kucağıma koydum. "Sevgilim bana cevap ver ne olursun" diyerek yüzünü dikkatlice ellerimin arasına aldım. Aceleyle kucağıma alıp banyodan çıkmıştım. Dikkatli bir şekilde merdivenlerden inerek evden çıkıp arabaya doğru ilerlemiştim.

"Biraz sabret güzelim " diyerek eline öpücük bırakarak hemen sürücü koltuğuna geçerek arabayı çalıştırdığım gibi gaza basmıştım. Ellerim titriyordu. Minik bebeğim arkada baygın bir şekilde yatarken sakin olamıyordum. Titreyen ellerimle Yoongi'ye mesaj atarak yanıma gelmesini istemiştim.

Benden bu kadar çabuk kurtulamazlardı.

______________________________________

Jin ve Hoseok kötü karakter olmak zorundaydı gidişat için sonradan dahil oldu. jdksksksksks

 jdksksksksks

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
My Little One | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin