Her gece ölmek ve yaşamak arasında gidip gelirken aslında tek korktuğum şey fiziksel acıydı . Zaten Ruhsal olarak fazlasıyla acı çekiyordum ben . Belki de ruhum çoktan asmıştı kendini. Nefes alıp vermem insanlara yaşadığımın belirtisi olurken , her gece kalbimin derinliklerinde hissettiğim yalnızlık ve acı vazgeçildiğim o gece öldüğümün habercisiydi bana . İşte o zamandan beri hiç yaşamadım ben . Sonra bir bir kaybettim dostlarımı , umutlarımı , hayallerimi ... Kurduğum onca güzel hayalin yerini şimdi cani intihar düşünceleri aldı . Gece yarılarına, çoğu zamanda sabahlara kadar uyuyamadım , bunun yerine acısız bir sonun planlarını kurdum . Ama başaramadım. Bazen yazmaya çalıştım , biraz da olsa içimi dökmek , rahatlamak umuduyla . Yazdığım her kelime kurduğum her cümle biraz daha aldı canımı . Bencillik ettiğimi düşündüm sonra ! Aileme arkadaşlarıma herkese .... onlar dayanıyorsa bende dayanabilirdim . Bir süre kendimi böyle kandırdım . Farkettim ki aslında aynı hayatı yaşamıyorduk hiç kimseyle , onların yanında ellerinden tutan aileleri varken benim, hiç kimsem yoktu . Çünkü ben en zor zamanlarımda onlara değilde şarkılara kitaplara sığınırdım . Fark buydu işte ... Onlar elinden tutan , bense ayağıma çelme takan insanlara sahiptim . Bu yüzden pes etmek vazgeçmek de hakkımdı benim . Şimdilerde kalan son arkadaşımla bile konuşmayı kestim . Hiç bir çözüm yolu olmayan sorunlarım , son bulması gereken hayatımla onları uğraştırmak gereksiz gibi .
Ağlayarak oturduğum masadan gece yarısına doğru uyandım . Bu sabaha ulaşmak gelmiyordu içimden. Telefonumda ne bir mesaj , ne bir arama vardı . Ölenler unutulur derler ya , ölmeden unutulmuştum zaten ne gerek vardı ki kendimi kandırmaya . Günlüğüme bakıp son bir sayfa yazmak istedim . Son bir sayfa daha ekleyip kapatmak... Önceden böyle değildim , iki yıl önceki halimle şuanki halim otursak şu masaya şimdiki ben iki yıl önceki beni darmadağın edip kaldırır masadan öyle cani öyle ruhsuz biriyim ben artık yaşadığını hissetmeden yaşayan , kalbindeki acıyla beraber bütün insani özelliklerini bastırmış biriyim , eski hassaslığımdan geriye bir iz bile kalmadı . Bazen oturup nedensizce ağladığım olur ama yavaş yavaş ağlamayı da unutuyorum ben tıpkı sevmeyi, sevilmeyi merhameti unuttuğum gibi . Kimseye zararım da yok ne yaparsam yapayım zararım hep kendime benim . Olur ya biri beni sevmez , bende kendimi sevmem . Beni sevmedi diye onu suçlamam mesela . Kendimi suçlarım , sevilmeye layık olmadığımı düşünürüm . Kendimden nefret ederim . Ben böyleyim işte . Takıntıları olan çok fazla düşünen , az konuşan gerekmediği sürece iletişim kurmaktan kaçınan biriyim . Sabahları alarma uyanamadığı için bir çok alarm kuran kahvaltıyı sevmeyen , sevmediği işe giden , sevmediği hayatı yaşayan , sevmediği yerde olan ölü doğmuş çocuğum . Kim benim yerimde olmayı ister ki zaten ? Hiç ...
Bir kaç şey daha itiraf edeyim . Ölmekten korkuyorum , hemde çok korkuyorum .ölüm kelimesi bile fazlasıyla ürkütüyor beni ama başka bir yol da bulamıyorum . Kendi ellerimle kendi hayatını karartmış kendi geleceğini yıkmış biriyim ben şuan herşey çok farklı olabilirdi ama değil . Çünkü artık bir gelecek yok . Benim bir hayatım olmayacak , bir geleceğim olmayacak . Yaşasam bile bir hayvandan farksız yaşayacağım . Ve ben böyle bir hayat istemiyorum . İntihar için biraz paraya ihtiyacım var .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
son gece
Mystery / Thrillerbelki de her gece yeni bir intihardır . ya da her sabah bir yeniden doğuş , kim bilir ...