16 Ekim 2021
Annesini kimin öldürdüğünü düşünürken başını kaldırıp bakardı. Kapıyı çarparak açıp mümkün olduğu kadar çabuk kaçarken kolye elindeyken bir kayaya takılıp çenesinin üzerine düşerdi.
Çenesini tutarak ayağa kalktı, hafifçe kanayacak, kanı sildi yere bakıyor, gözyaşları yere düşüyor. Yumruğuyla yere vurarak dizlerinin üstüne düşer "Neden ben, neden ben, neden ben!" Son 3 kez vuruyor, ayağa kalkıyor.
Col-Dun yüzündeki gözyaşlarını sildi ve koşmaya başladı, istediği yere, Daniels'ın evine varacağı yolda herkese çarptı. Hâlâ orada yaşayıp yaşamadığından emin değildi ama yaşarsa, Nicholas Landa'ya yaptığı gibi onu da boynundan bıçaklayacağını biliyordu.
Ön kapıya çıkan küçük merdivenden yukarı çıkıyor, kapıyı hafifçe vuruyor, ilk başta kibar davranıyordu "Merhaba? Diaz Hanım siz misiniz?" Nazik ve sakince söylüyor, ama nezaketinin arkasında kırıklık ve acı vardı. Artık ölmesi gerekiyordu!
Daniel Kapıyı Açıyor, 'Size yardım edebilir miyim?'
Col-Duns'ın zihni: 'İşte bu, onu bıçaklayıp kaçmam gerek! Zaferim ve planım neredeyse tamamlandı! Evet, bu çok kolay, zayıf ve zavallı Diaz. Seni öldürmeye gelmeyeceğimi mi sandın? Bu düşünmen gereken bir şeydi, şimdi öleceksin."
Col-Dun, Daniel'i gömleğinin yakasından yakalar ve yere fırlatır, kılıcını çıkarır ve kanlı kırmızı gözleriyle Daniel'e bakar. "Kardeşimi ve annemi öldürdün."
Daniel, "Col? Ben-sensin, ben-ben eskisi gibi değilim, yemin ederim!" diye yanıtladı. Çığlık atıyor, yardım için ağlıyor.
Col-Dun onu bıçaklamak üzereyken Daniels'ın gözlerinde gördü, aynı değildi.. belki haklıydı, belki değişmiş bir adam. Col-Dun, bıçağını Daniels'ın yanağına dayayarak onu uzun süre bırakacağı bir yara izi bırakacaktı. Daha sonra olabildiğince hızlı bir şekilde ormana kaçar.

YOU ARE READING
Shades of Black Redemption - Turkish
FanfictionThe story, life and death, of Col-Dun. A fictional made up character that was loved and hated by many via discord. ;)