Yeni Hayatım-1

68 3 2
                                    

Merhaba, ben Selin. Dünya'da "gereksiz" bir yer kaplayan kişiyim. Dışlanıyorum, hatta eski okulumda çok daha dışlanıyordum, bu yüzden annem beni İstanbul'a gönderdi. Burada eğitim almaya karar verdim, fakat burada da dışlanıyorum, herkese çok iyi davranmaya çalışıyorum ama kimse beni sevmiyor. Sanki hiç istemeyerek doğurulmuş biri gibi. Her gece ağlıyorum, düşün bak her gece. Gözyaşlarım o kadar çok aktı ki, artık ağlayamıyorum bile. İntihar etmeye çalıştım, hemde 2 kez ama annem beni yakaladı, her türlü şeyi denedim. Haplar vs. ama kabul etmiyorlar! Daha fazla konuşmak istemiyorum. 2 saat öncesine gelelim.
-Kızım, odana 3 bavul ve 2 koli koydum. İçine gerekli gereksiz herşeyi doldur.
-Tamam anne, fakat ne alabilirim ki? Kesin orada da dışlanacağım, her ne kadar güzelleşsem bile!
-Kızım yapma böyle! Şimdi hemen hazırlan 2 saat sonra uçağın kalkacak, geç kalmak istemezsin.
Bavullarını ve kolilerimi doldurduktan sonra babamın yardımı ile arabanın barajına koyduk. Babam beni havaalanına götürdü, ve her ne kadar büyüklerimden nefret etsemde, biraz ağladım. Hostes bana oturacağım koltuğu gösterdikten sonra bir çocuğun yanına oturdum. Bana hemen sevecen bir sesle "Merhaba!" dedi. Biraz konuştuktan sonra, en sevdiğim uçak yemekleri gelmişti.
-Evet hanımefendi, ne istersiniz acaba?
-Hmm, ben bir kurabiye alayım, ne kadar acaba?
-1 Lira efendim.
Gerekli parayı verdikten sonra, artık uçaktan inme vakti gelmişti, tabiki lezzetli kurabiyemi yedikten sonra. Kolilerimi taşırken, biri yere düştü ve kapağı açıldı, aptal bir çocuk gelip "En Aptal Kız" rozetimi aldı, ve dedi ki, "Bunu hakketmişsin" Gerçekten çok sinir olmuştum çocuğa, koliyi kapatım yürümeye devam ettim. Bir taksi tutup arka koltuğa oturdum. 1 saatlik yolculuktan sonra, 36 Tl'yi verdim ve evime doğru yol aldım. Apartmanda sevimli, Melis isimli biri beni karşıladı.
-Hey! Merhaba, ben Melis. Kapı komşun.
-Merhaba Melis, acaba şu çantaları taşımada bana yardım eder misin?
-Neden olmasın! Haydi gel.
Asansör bile hayal edemeyeceğim kadar büyük ve lükstü. İçinde ısıtıcı, cam tuşlar, ve koltuk vardı, hangi asansörde koltuk olur ki? Bu sorularla kapı numarası 7'ye kadar yürüdüm. Melis'te çay içtikten sonra, evime girip 3 saat boyunca düzenleme yaptım, tabi ki güzel olmuştu. Saat 02:00 gibi çok uykum geldi, alarmımı kurup yarın ki büyük gün için hazırlanıyordum.
Saat 07:45. Çok uykum var ama kalmak zorundayım. Kalktım, yatağımı düzenledim ve banyoda bakımımı yaptım. Kendime yumurta kırıp çilekli süt içtikten sonra, evden koşarak çıktım. Okul otobüsüne bindiğimde oturabileceğim tek yer, Mert adlı bir çocuğun yanıydı.
-Mer-merhaba, ben biraz utangaçım.
-Merhaba, ben Mert. Çok güzelsiniz, özellikle gözleriniz.
-Te-teşekkürler. Sizinde, çok güzeller.
30 dakikalık bir konuşmadan sonra, servisten indim, ve okula doğru yol aldım. Müdürün odasına gittim ve hemen kendimden bahsettim, bana bilgilerim yazan kağıdı verdikten sonra, dolap numarası 31'e doğru yöneldim, ne büyük şans! 😒
Dolabıma, defterlerimi koydum, yedek kıyafetlerimi astım, ve ders programını dolaba yapıştırdım. Birkaç ıvır zıvır koyup sınıfıma doğru yöneldim, işte bu büyük gün beni bekliyordu...

Kiraz ÇekirdeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin