24/7

894 71 286
                                    





̶Y̶o̶u̶'̶r̶e̶ ̶g̶o̶n̶n̶a̶ ̶w̶i̶s̶h̶ ̶y̶o̶u̶ ̶n̶e̶v̶e̶r̶ ̶h̶a̶d̶ ̶m̶e̶t̶ ̶m̶e̶

𝑾𝒆 𝒄𝒐𝒖𝒍𝒅 𝒉𝒂𝒗𝒆 𝒉𝒂𝒅 𝒊𝒕 𝒂𝒍𝒍


Yalnızlığımla baş başayım gecenin en yalnız saatinde bir düş sokağında

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






Yalnızlığımla baş başayım gecenin en yalnız saatinde bir düş sokağında. Cebimde duran birkaç dal sigara eşlik ediyor kırgınlığıma. Çetin bir soğuğun ortasında kızarmış burnuma inat giremiyorum arabamın içine. Titreyen elimde yerini koruyan izmaritin külleri gibi savrulmak istiyordum, tekrar.

İçime işleyen soğuk kabanımın düğmelerini kapatmamı emretse dahi kılımı kıpırdatmadan karanlık nehrin yaydığı o uçsuz bucaksız korkuyu hissetmeye devam etmiştim. Buna bir nevi 'kendimi cezalandırıyorum' da denebilirdi.

Gün yüzüne çıkan anılarım göz yaşlarımı akıtmak ister gibi başa sarmaya devam ettikçe ayakta durmam artık imkansız gözüküyordü.
Düşen omuzlarımla beraber şoför koltuğuna yerleştiğimde ilk işim telefona sarılmak olmuştu. Soğuktan hissedemediğim ellerimin bir süre çözünmesini bekledikten sonra saatlerdir yapmam gereken aramayı yapmak üzere son aramalara girerek tuşladım.

"...Alo, Jungkook orada mısın?"

Buralardaydım aslında Jimin-ah. Aranızdaydım uzun zamandır, yaklaşık birkaç saat öncesine kadar.

"Jungkook orada mısın?.."

Hatta olduğumu belli etmeye boğazımı temizlemekle başladım. Şayet sesimin çıkacağını düşünmüyordum.

"Jimin yetiştin mi?"

Boğazım düğümlenirken yanaklarımın ıslanmasına izin verdim. Oysa bir söz vermiştim, ben bir daha akıtmayacaktım bu damlaları. Olası her cümleye kendimi hazırlarken sıktığım yumruğum dişlerimin arasındaydı.

Ne olur geç kalmamış ol.

"Onu tanıyor muydun?"

İnce sesi büründüğü hüzünle daha da acıklı gelirken başım direksiyona düşmüştü. Hoparlöre aldığım telefonu yan koltuğa firlattığımda artık konuşabileceğimi sanmıyordum.

Seninle hiç karşılaşmamış olmayı dilerdim.

Kapandığını düşündüğüm telefonumun ahizesinden gelen sesle kafamı kaldırabilmiştim. "Maalesef vardığımızda anlattığın gibi birine rastlamadık ama hala arıyoruz aklın kalmasın. Lütfen kendini suçlama olur mu? Ah, lütfen bu saatte bu yüzden uyumadığını söyleme bana!"

"Jimin ben ne yaptım... Benim yüzümden. Ben- ben gördüm Jimin engel olamadım. Göz göre göre intihar etmesine izin verdim. Ben iğrenç biriyim..."

"Jungkook yetişmen gereken önemli işin vardı ayrıca hemen bizi aradın bir suçlu aramaya çalışma lütfen? Bulacağım onu söz, bana güvenmiyor musun?"

Take my hand 'Taekook [Oneshot]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin