Gidiyordu. Gitmem diyen kadın valizini bile hazırlamadan gidiyordu.. Kollarında vedalaşmadan kalan halsizlik , kalbinde sevdiği adama son kez sarıldığı için hissizlik vardı. Kesin , bir o kadar da duygusuzlaşmıştı. Gözünden seller boşalırcasına ağlaması gerekirken bir damla yaş akmamasına şaşıyordu.. Artık her şeye ağlayan rüya gitmiş yerine kalbine buz saplanmış bir rüya gelmişti sanki.. O küçücük kalbini söküp attı usulca. Çünkü kalbiyle düşünmek ona yaramıyordu. " Son " kelimesini hayatına sığdıramazken " sona " gelmişti. Son sefer sarıldı o adama ve arabadan inip o karanlık yolda evin yolunu tuttu. Eve gelip anahtarı olmasına rağmen zili çaldı. Çünkü ne kapıyı açıcak hali ne de takati vardı.. Kapıyı annesi açtı tabi kızının az önce içinde kopan fırtınalardan habersiz.. Kapıyı açıp oturma odasına gitti. Kadın içeriye girdi ve son kez evin o tatsız aile kokusunu ciğerlerine çekti. İçeriye girdi ve annesinin yanına oturdu. Gelirken tembihlediği sigarayı almayı unuttuğu için kendi pakedini annesine verdi ve içinden dört beş tane aldı. Valizini hazırlama bahanesiyle odasına çıktı. Üzerini değiştirip her zaman dinlediği şarkılardan birini açtı ve pencereden yaşadığı şehre bir kez daha baktı. Sigarasını aldı sanki yıllardır içmemiş gibi içine çektiii...
Sonra içini döktüğü defterini aldı eline yazmaya başladı uzun uzun.. Tek dinleyeni oydu yaşadıklarını en baştan yazmaya başladı kendini ilk ana götürdü.
01.05.2013
Arkadaşlarıyla düğüne gidicekti ve onları bekliyordu sakin bir sokakta. Son ses bir müzikle araba yanında durdu içindeki Erdem ' di yani ablasının eski sevgilisi. Şaşkın bir tavırla ona bakıyordu en son iki sene önce ablasından hatırlıyordu onu.
Erdem : Napıyorsun kız bu saatte burda dedi.
Rüya : Ee şeyy arkadaşlarımı bekliyorum dedi. Kekeliyerek..
Erdem : Tamam bakalım dedi. ( göz ucuyla süzerek)
Rüya bir yandan tedirgin bir yandan şaşkındı. Düğüne gittiler ve aklında hep Erdem ' in onunla konuşması vardı. Günler geçti ve unuttu o olayı.
08.05.2013
Bir konser gecesi alanda toplanmıştı herkes. Arkadaşı Tuğçeyle konsere gidicekti ve güzelce hazırlandı. Alana gittiklerinde hiç ummadığı adam oradaydı.. Evet Erdem de oradaydı inanamadı önce ama oydu. Yanında bir kız ve iki erkek vardı. Erdem onu görünce direk yanına geldi ve laf attı. Napıyorsun diye rüya yine kekeleyerek konuşuyordu ve Erdem bir iki muhabbetten sonra arkadaşlarının yanına döndü. Rüya anlam veremedi neden onu görünce kekeliyordu ve o ablasının eski sevgilisiydi. Onu görünce neden bu kadar heyecanlanıyordu. Neden bu kadar kalbinin ritmi artıyordu. Bu düşünceleri bir kenara bıraktı ve konserin tadını çıkardı. Gece arkadaşlarına gitti. Arkadaşına facebooka girmek istediğini söyledi. İçinden bir ses aç diyordu. İnternete girdi ve bir mesaj vardı birde ne görsün O.. Mesaj atmış " naber kız " diye. Hemen kendini toparladı ve konuşmaya başladılar.. Baya konuştuktan sonra saatin geç olduğunu eve gitmesi gerektiğini farketti. Ama hala konuşmak istiyordu. Hemen mesaj attı çıkmam gerek diye. Erdem de kendinden emin numarasını istedi ve telefondan devam ettiler.
1 hafta sonra
Erdem okuduğu yere Adana ya dönmüştü ve yaza kadar onu bekledi bu sırada onun kişiliğini bilenler ondan uzak durmasını söyledi. Herkes neden ondan nefret ediyordu bilemiyorum.
15.06.2013
Sonunda beklediği o yaz ayı geldi. Güneş o sabah farklı doğdu sanki. İnsanlar daha iyi olmuştu. Herşey sanki bir anda o siyah perdeyi kaldırıp altındaki güzellikleri gösteriyordu. Erdemle beraber herkes maskesini atıp güzelliklere büründü sanki.. O sabah Erdem geldi. Bir kaç gün sonra buluşacaklarını söyledi.
Ve o büyük gün geldi. Rüya acayip bir şekilde heyecanlı ve tedirgindi. Heyecanı kalbinin ritmini değiştiren o adamın yanına gidicekti. Tedirginliği ise o ablasının eski sevgilisi neden onunla buluşuyorum hissini atamıyordu. Ve Erdemin nişanlı olduğunu öğrendi. Neden ben diye soruyordu. Biz ne ara bu kadar yakın olduk diyordu. Dün geceden giyeceklerini hazırladığı için hemen giyindi saçlarını yaptı. Ve evden çıktı.. Arabayla onu almaya geldi arabaya bindiğinde neredeyse heyecandan bayılıcaktı. Erdem yüksek sesi sevdiği için konuşurken birbirlerini duymakta zorlanıyorlardı. Ama yinede halinden memnundu. Her zaman geçip gittiği sokaklar Erdemle bir başka güzel geldi. Gezerlerken kırmızı ışık nedeniyle durdular ışıklarda. Erdem yanına yaklaşmasını söyledi. Rüya da herhalde kulağıma bir şey diyecek dedi çünkü duyguları çok saftı. Erdem birden dudağından öptü. Akıp giden zaman sanki durmuştu. Herkes donmuştu. Onun dudakları ne büyük bir mutluluk sadece öpüşmedi sanki ona mutluluk aşıladı. Dudakları birbirinden ayrılırken Erdem tatlı bir ses tonuyla : sakın bana aşık olma tamam mı? Dedi... Rüya buna cevap vermedi sadece kafa salladı.. Halbuki o soruyu sormadan önce çoktan o adama kalbini emanet etmişti. Gezdiler ve Erdem onu eve bıraktı. Rüya eve girdiği gibi odasına çıktı kimseyle konuşmuyordu. Sanki onu öpünce dilini yutmuştu. Halbuki hayatında ikinci kez bir adamı dudağından öptü. İlki çocukluk aylarındaydı. Bu bambaşkaydı bu his bu mutlulukla gelen heyecan... Rüya sadece öpmedi onu hissetti. Nefesi kırıldı sanki onu öperken.. Ve duyguları tam anlamda tüm damarlarında belirdi. Yatağına uzandı ve saatlerce tavanı izledi. Mesaj gelmesini bekliyordu. Yoksa o mu mesaj atmalıydı. Neden izin verdi ? Neden o adamı öptü ? Neden şuan kendini hem mutlu hemde berbat hissediyordu ? Bu aşk mı ? Yoksa sade bir duygumu ? Kafası iyice karıştı.. Uyuyakaldı bu düşüncelerle. Uyandığında bir mesaj vardı telefonunda. Çoktan ailesi akşam yemeğine oturmuş ve annesi onu uyandırmıştı. Mesaja bakamadan yemeğe oturdu canı bir şey istemiyordu çünkü tek düşüncesi o öpücük ? Masummuydu ? Kendisi kadar değil ! Tabağındaki yemeği bitirmeden odasına gitti. Mesaja baktı ve Erdem di. Birdaha görüşmek istediğini güzel vakit geçirdiklerini dile getirmişti mesajında. Rüya iyice heyecanlandı ne zaman buluşacaklardı ? Neden onu sık görmek istiyordu ? Sonra cevap olarak , her zaman buluşma nedenini merak ettiğini ve nişanlısının bu duruma ne dediğini sordu ? O da onun haberinin olmadığını bazen küçük kaçamakların ömre bedel olduğunu söyledi. Rüya duraksadı madem ben bir kaçamağım madem ben küçücük bir heyecanım bu oyuna son verelim demek istedi fakat elleri yazmaya yeltenmedi halinden memnun bir o kadar da mutluydu. Tamam o zaman ne zaman buluşuyoruz dedi akşam olmuşta saat 21:00 civarıydı.. O saatte dışarı çıkmak için iyi bir neden olmalıydı. Erdem ise hemen dedi rüya koca bir kahkahadan sonra bu saatten sonra napıcaz diyerek geçiştirdi. Ertesi gün Rüya arkadaşlarıyla dışarı çıkacaktı güzel bir elbise giydi straplez ve kısaydı. Rüya uzun boylu incecik güzel bir kızdı.. Sipsiyah saçları ve bembeyaz teni vardı. Pürüssüzdü.. O sırada tam dışardayken Erdem ' in iş yerine gitmek istedi. Arkadaşlarına gidicekleri yerde beklemelerini yarım saat içinde bir arkadaşını görüp geliceğini söyledi. Henüz herkese anlatmamalıydı nişanlı bir adamla takıldığını. Erdem ' i aradı ve iş yerinin yanındaki sokağa gelmesini söyledi. Erdem direk oraya geldi ve ne güzel bir sürpriz diyerek baştan aşağı onu süzdü ve sarıldılar. Belki bir dakika sürmüştür. Ama Rüya kalbinin ağzından çıkacağını sandı. Erdem oturdu ve kucağını işaret ederek gel hadi dedi. Rüya bir gören olur diye korkuyordu ve bunu dile getirdi. Erdem tuttu kolundan ve bir hışımla üzerine çekti. Dudaklarını dudaklarıyla anlamlandırıyor elini istediği her yerde gezdiriyordu.. Rüya ona karşı gelmesi gerekirken onun yaptıklarına karşılık vermeye çalışıyordu. Tertemizdi.. Saftı.. Ama ona engel olamıyordu. Birden dur dedi. Erdem ise şaşkın neyin var dedi ciddi bir sesle.. Ben bunu yapamam çok ilerliyoruz daha bu kadar yeniyken dedi rüya. Erdem ise önce güldü sonra ellerini bacak arasına yavaşça götürürken ben 17 yaşında bir delikanlı değilim güzelim ben nişanlı bir adamım sadece öpüşmekle beni tatmin edemezsin , sadece öpüşerek liseli aşıklar gibi gezemeyiz dedi. Rüya yıkılmıştı duydukları hem çok ağır hemde inanılmaz etkileyiciydi. Ama o bugüne kadar hiç bilmediği duyguları bu adamla mı yaşıycaktı ? Kararsız bir tavırla kalktı gözleri doldu ben artık gidicem dedi. Ve arkasına bakmadan yürüdü... İlk kez kırılmıştı kendisini bir fahişe gibi hissediyordu. Arkadaşlarını arayıp eve gitmek istediğini kendisini halsiz hissettiğini söyledi. Çok hırslanmıştı resmen çocuk yerine kondu. (Evet aslında henüz tamamen saf biriydi.. El deymemiş.. Erotik kelimeler bilmeyen. Temizlik içindeydi. Günaha giremezdi..) fakat kafası karışıktı onu kaybetmek istemiyordu. Eve geldi ve terasta yıldızları izledi.. O gece Erdem ' den mesaj gelmedi. Sabah uyandığında bir mesaj vardı evet yine o ! Günaydın kelimesine ne anlamlar yüklediyse o mesaj Rüyayı inanılmaz mutlu etti.. Günaydın diye cevap verdi hem utangaç hemde mutlu bir ifadeyle.. Erdem aradan 1 saat sonra yine uyumuşum dedi ve konuşmaya başladılar ertesi günü buluşmaya karar verdiler. Ertesi gün olsun diye dua ediyordu.. O gün geçmek bilmedi artık aklındaki tek şek Erdemdi.. Son günlerde biraz dalgın biraz solgundu kafasının karışık olduğu her halinden belliydi. Biraz daha belli etse aşık olduğunu herkes anlayacaktı.. O gece uyku tutmadı sanki sabah olursa zaman durucaktı. Ve yine onun dudaklarıyla buluşacaktı.. Kendine söz verdi aşk yok ! Tutamazdı belkide tutardı ama söz verdi.. Sabah olmuştu kendini o gün enerji dolu hissediyordu. Akşam üzeri oldu ve Erdem ne zaman buluşucaz dedi o da ben hazırım dedi.. Erdem onu almaya geldi ve beraber gezmeye başladılar eskileri hatırlatıp birbirlerinin eksi yönleriyle dalga geçiyorlardı. Birden o hiç istemediği soruyu sordu Erdem.. Ablan napıyor ? Sanki cevap vermek dahi istemiyordu neden sordu ? Beni intikam almak için mi kullanıyordu diye düşündü.. Sonra toparlanıp evlendi dedi. Çok geçmeden bir çay bahçesinde durdular erdem rüyanın elini tuttu ve çay bahçesine oturdular çay bahçesinin sahibi erdemin yakın arkadaşıydı.. Hayırlı olsun dedi ilk geldiği gibi erdemde sağol kardeşim dedi sanki sevgililer ama bunu birtek rüya bilmiyordu. Çay içiceklerini söylediler ve çay içerken biraz muhabbet ettiler rüya biraz sıkılmıştı ve madem o bana korkularımla yaklaşıyor bende ona öyle yaklaşırım dedi ve ona nişanlısını sordu tamamen dalgaya vurdu bunu erdem. İşe yaramadı o acayip rahattı neden ben değilim dedi ve rahat olmaya başladı.. Artık eve gitmesi gerekiyordu ona kalsa her saat beraber durabilirler ama gitmeliydi. Bunu erdeme söyledi ve arabaya binip eve gittiler. Tam arabadan inicekti ve Erdemin dudaklarına birden yapıştı.. Sonra hızlıca arabadan indi kendine anlam veremiyordu ne yaptı.. Sanırım artık bambaşka biri olmuştu. Erdem direk mesaj attı sen inanılmazsın.. Yazıyordu. Rüya bu mesaja sevindi fakat utanıyordu. Cevap olarak senin kadar olamaz dedi.. Erdem direk cevap attı bence benden kaçmamalısın sana zarar vermem dedi. Ve rüya ona aşık olduğunu söyledi. Bu mesaja cevap olarak bende yazdı rüya anlam veremedi madem bana aşık nişanlısını öylesine mi yanında tutuyor diye düşündü. Cevap vermedi.. Ve defterini eline aldı şu satırları yazdı.. Bazen hayat sana öyle bir an yaşatır ki yaşadığın tüm anlara bedel.. Ve o an yalnış mı doğru mu diye düşünemezsin sadece yaşarsın. Bırak bu ana kendini ve gerisini düşünme..
Artık biraz daha olgundu.. Zaman geçtikçe biraz daha aşık biraz daha saflığını kaybediyordu. Erdemle her geçen gün daha farklı konuşuyor ailesinden gittikçe uzaklaşıyor eve dediği saatlerde gelmiyordu. Ablasından nefret etmeye başladı..
1 ay sonra..
Erdem kapıda onu bekliyordu. Üzerine giyiceklerini giydi ve direk çıktı. Mavi bir tişört altına mini mavi bir etek giymişti beyaz topuklu ayakkabı beyaz el çantası.. Hafif bir makyaj ve dümdüz saçlar.. Sanki onunla beraber ılık bir poyraz çıktı. Erdem ona bakarken gözlerini alamadı.. Arabaya bindi ve Erdemin dudaklarına yapıştı.. Erdemin başını döndürüyordu ve artık dayanamıyordu.. Erdem direk arabayı çalıştırdı ve onu bir park kenarına götürdü. Tam rüya arabadan inecekti ki dur dedi. Arkaya geç dedi. Rüya şaşkındı ama arkaya geçti arabanın arkası geniş ve ev görünümündeydi koltuk ve halı vardı. Erdem rüyanın ne oluyor demesine kalmadan dudaklarına yapıştı üzerine çıktı bir hışımla.. Onu delice öpüyor ve bu ona müthiş zevk veriyordu. Rüya ilk kez böyle bir an yaşıyordu. Erdem elini yavaş yavaş bacaklarında gezdirdi.. Ve iç çamaşırını aniden çıkardı rüya utanıyordu ama ona dur demiyordu.. Erdem elini vajinasının her bölgesinde gezdiriyor rüya ise inlemekten kendini alamıyordu erdem hızlıca pantolonunun düğmelerini açtı ve onun içine girdi.. Rüya o an güzel bir rüyadan uyandı sol gözünden iki üç damla yaş geldi ve birden erdemin gözlerine baktı ben.. Diye kekeledi Erdem zevkten onu duymuyordu. İşi bittiğinde o da o zevkin burnundan gelişini izledi.. Rüyanın bacak aralarından gelen kan tüm herşeyi bozdu. Erdem neden söylemedin dedi kızarak. Rüya sadece ağlıyor şok içinde kanları temizlemeye çalışıyordu. Peçeteyle temizledi ve erdeme sarıldı ben napıcam dedi Erdem sadece susuyordu.. Eve bıraktı rüyayı.. Rüya eve girdi ve odasına çıktı bacak araları ağrıyor vajinasında korkunç bir kramp vardı. O sızı o acı... İnanılmaz canı yanıyordu duşa girdi ve kanamasının devam ettiğini farketti korkuyordu. Ped taktı ve odasına çıktı Erdem uzun bir mesaj atmıştı. Şu satırlar yazıyordu mesajda. " korkma bir şey olmuycak ben yanındayım artık sen bana aitsin benim kadınım oldun kimseye bahsetme bu olaydan gizli bir şey bu bizim sırrımız olarak kalıcak ve hiç kimse bilmiycek " rüya tekrar ağladı ve şunu yazdı ben napıcam babamın yüzüne nasıl bakarım.. Ben bunu yapmamalıydım. Ölmek istiyorum yazdı. Erdem de ölürse herkesi üzüceğini herşeye rağmen yaşaması gerektiğini söyledi.. O gün sanki bitmek bilmedi.. Sabah uyandığında kendini bitkin ve baya yorgun hissediyordu telefonunu eline aldı fakat hiç mesaj yoktu.. Hala anlıyamamıştı erkeklerin sonuca ulaştıktan sonra soğuduklarını
Aradan uzun bir zaman geçmiş gibi hissediyordu fakat geçen bir kaç gündü ve zamanla kendinden soğuyor ailesinin yüzüne bakamıyordu.. Aslında onlardan da soğumuştu ne de olsa kendine yakın olamayan ailesine nasıl yakın olsun ki ? Zamanla değişmeye başladı... Daha doğrusu BÜYÜMEYE. Bazen yaşanan en ufak bir acı insanı atmış yetmiş yaşına getirebiliyor. Ama isterdiki acılarla değil mutluluklarla büyüsün.. Rüya kimseyle konuşmuyor günden güne zayıflıyordu. Artık kimseyi dinlemiyor. Ailesinin yüzünü görmek istemiyordu.. Erdemle sık sık görüşmek istiyor ve eve giresi gelmiyordu. Artık rüya tamamen değişmişti. En yakın arkadaşı tuğçeye anlatmak istiyordu. Tuğçeyi aradı ve onu eve çağırdı o gece kalmasını istedi arkadaşıda sesin kötü geliyor tamam kalırım dedi.. Tuğçe sokağın başına geldiği gibi kapıyı açtı rüya. Arkadaşına uzun bir şekilde sarıldı. Gözleri dolmuştu sesi ve elleri titriyordu fakat kendine gelmeliydi.. Odasına çıktılar. Ve Rüya hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı tuğçe bir kaç kez noldu diye sorup cevap alamayınca sessizce kendine gelmesini bekledi. Tuğçe güzel bir kız aşka inanmayan temiz kalpli biriydi.. Tuğçe arkadaşlık görevini en ince ayrıntısına kadar yerine getirir ve her zaman soğuk kanlı davranırdı. Vedalaşmaları ve sarılmayı sevmezdi , bazen onun yerinde olmak istiyordu rüya onun kadar ince ayrıntıları takmayan biri.. Herşeyi içinde yaşardı tuğçe kıvırcık saçlı ideal bir boyda ve güzeldi.. Aradan bir yarım saat geçti ve rüya kendine geldi en ince ayrıntıya kadar anlattı olan biteni bir yandan ağlıyor diğer yandan zangır zangır vücudu titriyordu. Tuğçe ilk baştan gözleri doldu ve daha sonra toparlanarak rüyaya anlamsız bir şekilde baktı. Bir şey demiyordu çünkü rüyada bir nevi kendisini görüyor bunu ona anlatamıyordu. Çocukluk aylarında yanlışlıkla kızlığı bozulmuştu ve ondan sonra soğuk kanlı erkeklere inanmayan bir kız olmuştu bunu rüyada biliyor fakat pek bu konuları konuşmuyorlardı ama artık ikiside birbiriyle eşitti.. Tuğçe sakin olması gerektiğini söyledi rüya ise kendinde değildi ölümden bahsedip duruyordu ve göz yaşları yastığı sırılsıklam yapmasına rağmen ağlamaya devam ediyordu. Tuğçe elini yüzünü yıkamalıyız dedi sakin bir sesle ve beraber kalktılar rüya tam lavaboya gidecekken yere yığıldı evet bayılmıştı. Tuğçe ne yapıcağını şaşırdı ve annesine haber verdi soğanı alıp rüyaya koklatıyor fakat rüya ölü gibi yatıyordu.. Rüya kendine gelince başının ağrısından tuğçenin dizinde uyuyakaldı.. Kalktığında yatağındaydı telefonuna baktı saat akşam yedi civarıydı bir de adını cevapsız olarak bırakan iki çağrı bilinmeyen bir mesaj vardı hepsi erdeme aitti.. Mesajda napıyosun yazıyordu fakat bu kadar merak etmesinin nedeni neydi ? Aradı direk efendim dedi erdem.. Sesi o kadar mutlu ediyordu ki rüyayı tüm acıları dinmişti. Buluşmak istiyordu bir saat kararlaştırdılar e buluştular.. Erdem ona çok iyi davranıyor ve elini bırakmıyordu arkadaşlarıda vardı yanında fakat hiç utanmadan onu öpüyor aşkım dahi diyordu. Kendini bian kuma alısmış gibi hissetti bir an hayal etti ve kahkahalara boğuldu erdem neden güldünü merak etti fakat ona söylemedi zaman geçtikçe birbirlerine alışıyorlar ve sürekli buluşuyorlardı. Bu böyle nereye kadar sürücek bilmiyordu. Rüya artık tamamen değişmişti daha doğrusu tam anlamda bir kadın olmuştu. O yazı beraber geçirdiler. Ve artık erdem gitmeliydi okuduğu yere Adana ' ya geri döndü. Rüya hiç bu kadar boş ve hiç bu kadar acı çekmemişti. Evden çıkmıyor her gün aglıyor ve herşeyden uzaklaşmıştı önceden günde 5 tane anca sigara içerken paket paket sigara bitirmeye başlamıştı. Etrafındaki herkes bu değişimin farkında fakat bir şey demeye cesaret edemiyordu. Gün geçtikçe zayıflamıştı fakat bir türlü kendine gelemiyordu. Sürekli onunla konuşuyor ve akşamları fotoğrafıyla konuşuyordu. Aslında gündüzlerden çok geceleri canının yandığını hissediyordu. İçki sigara ve daha bir çok yanlış yapmaya başladı işte bunlardan biri tam olarak hiç tanımadığı biriyle birlikte olmaktı.. Adı Tuncay zengin ve sürekli gezen bir adam. Onu henüz iki kez görmesine rağmen kendini yatakta bulmuştu erdemin yokluğu ona yaramamış onu bambaşka biri yapmıştı. Herkeslr konuşuyor parası olanla takılıyordu. Kendini tanıyamaz hale geldi. Tuncayı arkadaşı yağmur sayesinde tanıdı ve yağmur erdemle yatmış bunu öğrendi o sırada da böyle bir intikam aldı aslında çok ama çok saçmaydı bu.. Ama hiç düşünmeden onunla birlikte oldu.. Delice sevişip onu baştan çıkardı ve tuncayla birlikte oldu.. Eve geldiğinde erdemden iki mesaj vardı ona ceval atmadı günlerce kendine gelemedi. Bir ay sonra erdeme kontörüm yoktu dedi geçiştirdi...rüya tam anlamda kişiliğini kaybetmişti. Yaptığı bu hatayı kabullenemiyordu odasına çıktı ve jileti alıp bileklerini kesti....! Kanlar hiç durmadan akıyor ve bedeni yavaş yavaş uyuşuyordu sanki son anlarında korku ve acıyla boğuşuyordu gözleri karardı ve uykuyla gelen o tatlı rüyaya kendini bıraktı.. Erdem vardı rüyasında evet ellerini tutup onu bembeyaz bir odaya götürüyordu. Odada bir ayna ve yerlerde kurumuş papatyalar vardı.. Erdem ona şimdi aynaya bak ve halini gör hadi kendine gel dedi.. Gözlerini açtığında beyaz ışıklar kötü bir hastane kokusu ve başında fısıltı halinde konuşan arkadaşı vardı tuğçe.. Ah tuğçe neden kurtardın beni neden izin vermedin geberio gidiyim. Yinede nefes alabilmek güzeldi. Tuğçe telefonla konuşuyor evet evet bizde kalıyor umut amca diyordu. Babamdı bu demekki saat geç oldu ve beni merak ettiler gözlerimi açtım sessizce neden dedim ve ağlamaya başladım bana sarıldı ve beni bırakıp gidemezdin dedi...