"Ne demek yanlışlıla ondan hoşlandığını söyledin"
Jungkook elindeki bardaktan son yudumunda alıp konuştu.
"Hyung bilmiyorum işte beni engellemişti bende o cesaret ile söyleyiverdim."
jungkook boğazını yakan şarap yüzden sona doğru sesi kısılmıştı. Kafasını bardağından kaldırıp yıldızlara bakmaya başladı.
"Madem söyledin neden engelledin çocuğu. Salaksın sen ve o çocuk seni hak etmiyor! Belkide ona çıkma teklifi etmeliyim. Sonuçta sana yazdığım şeyi hatırla."
Jungkook o sırada Yoongi'nin söylediklerini kafasında tartmaya başladı. Düşünemiyordu sanırım bu 2. Şişesiydi.
Jungkook çatık kaşlar ile hyung'una bakmaya başladı.
O makyaj güzeline mesaj atacağma dans bölümündeki jimin'e yavşarın daha iyi.
"Seni-seni öldürürüm anladınmı beni. Ona ilk ben yazdım ve büyük ihtimalle o benden hoşlanıyor bende ondan. Sakın aramıza girme. "
Cüretkar bir şekilde söylediklerine Yoongi sırıttı.
"Onunla olabileceğini cidden düşünüyormusun. Komiksin Jungkook . Neydi ismi woojin evet geçenlerde jimin'e çıkma teklifi ettiğini duydum."
"Hayır o benim"
"Hiç sanmıyorum Jungkook. Daha geçen gün ERKEK olduğu için ondan iğrendiğini söyledin. Hem okulda jimin'in suratına bile bakmayan sensin. Ona senden daha çok değer verenler var-"
Yoongi derin nefes alıp cümlesine devam etti.
"Ve sanırım çıkma teklifini kabul etmiş nede olsa yakışıklı çoc-"
"Hayır kabul etmiş olamaz"
Jungkook elindeki bardağı doldururken konuştu.
"Hayır kabul etti ve şu an belki ikisi evdeler ve-"
Daha fazla duymak istemiyordu. Jungkook hızla orayı terk etti ve telefonunu cebinden çıkardı.