23.BÖLÜM -ATARLI KIZ-

1.2K 76 6
                                    

MERHABA HERKESE. BİR TANE DAHA DUYURUM VAR. BUNDAN SONRA HER GÜN -hikaye final olana kadar- 2.BÖLÜM GELECEK. SINAVLARIM BİTSİN SİZE SÖZ HERŞEYE TAM GAZ DEVAM. :)

İYİ OKUMALAR!

Zeynep

Korkar adımlarla ilerliyordum kapıya doğru yaptığımdan emin değildim ama açmalıydım kahrolası korumalarda nerdeydi gereken zamanda neden burada olmazlardı bunlar düşüncelerimi kapıya gelişimle durdurmuştum gözlerimi kapatıp derin nefes alarak kapıyı açmıştım karşımda Kerem vardı sarhoş gibiydi içkinin kokusu sarmıştı bile beni ayakta duramıyordu neredeyse sert bakan gözleri beni yeterince korkutuyordu sendeleyerek içeri girmişti kolundan tutmam için hareket etmiştim ama kolumu geri iterek buna engel olmuştu bu hareketine anlam veremesemde tetikteydim düştüğü an tutacaktım gerçi onun ağırlığını nasıl taşıyacaksam artık yinede tedbirliydim salona doğru giderken bende hemen arkasından gidiyordum koltuğa oturmuştu derin bi nefes alarak arkasına yaslandı artık sormalıydım bu halini...

Zeynep : Neden bu kadar içtin ?

Kerem : Sanane!

Zeynep : Ne demek sanane!?

Kerem : Sanane demek işte nesini anlamadın ?

Zeynep : Neyin var senin ya ?

Kerem : Çok mu merak ediyorsun ?

Zeynep : Evet çok merak ediyorum. Niye böyle davranıyorsun ?

Kerem : Bak bana bak! Ne görüyosun bende haa! Kimim ben? Kerem Sayer! Düşmanlarını dize getiren karşımda atlarına sıçmalarını sağlayan adam! O benim! Ama bak şimdi bak bana Zeynep! Ne hale getirdin beni bakz Kök söktüyorum ben en kralına ama sana gelince ha! Sana gelince ne oluyor Kerem'e? Aksel dedin getirdim. Lan sana olan hislerini bile bile getirdim! Onu sen mutlu olasın diye! Ya Jane! O konuya ne demeli? Hadi o benim hatam , düzeltmeye çalışıyorum sen 'kalsın' diye tutturdun ben seni onun yüzünden kaybediyordum Zeynep! Ben senin için kardeşimden vazgeçtim! Aksel'den vazgeçtim! Niye bana işkence çektiriyorsun söylesene!

Zeynep : Kerem be-ben...

Kerem : Sen ne Zeynep sen ne ?!

Zeynep : Bana bağırma ya!

Kerem : Hayatıma girdin gireli zaten bu Kerem'den eser kalmadı ki! Ama bundan sonra böyle! Senin değil , benim istediklerim olacak işine gelirse!

Zeynep : İşine gelirse ?! Ne demek bu ?

Kerem : İşine gelirse işte! Eğer gelmezse işte kapı!

Zeynep : Demek kapı! Peki tamam bi kaç saat içinde giderim. -gider-

Kerem : Ze-Zeynep gitme...-mırıldanarak-

Zeynep

Merdivenlerden çıkarken adımlarım beni zorluyordu geri dönüp ona sarılmamak için kendimi zor tutuyordum bi yanım beni ona çekerken diğer yanım herşeyi yak , dağıt , bitir diyordu ortada kalakalmıştım odama girdiğimde kapımı kilitlerken gözlerime dolan yaşlarım çoktan akmıştı bana git demişti git diyen birine kalmak istiyorum diyemezdim pişmandı işte benimle olduğuna benim yüzümden ahh! ne diyorum beni istemiyordu işte sıkılmıştı başka açıklaması yoktu olmayan eşyalarımı alamayacağıma göre kendimi toparlamalıydım sadece elimi yüzümü yıkamalıydım evden bu halde çıkamazdım hala inanamıyordum şuanki halimize ne olmuştu bize anlam veremiyordum tek bildiğim şey bu evde kalmak iyi gelmeyecekti bize belki uzaklaşırsak tekrar eskisi gibi olabilirdik hala neler geçiriyordum aklımdan gururumu bu kadar incitirken buna izin veremezdim pişman olmalıydı olmalıda bi süre kendi kendimi dinleyerek sessizlikten ağrıyan başım beni aşağıya inmem için tetikliyordu sanki zaten okul saatim yaklaşmıştı hazırdımda nasılsa bana ait bişey yoktu bu evde herşey onun parasıyla alınmıştı merdivenlerden inerken Kerem hariç herkesin masada olduğunu görmüştüm Aksel'de inmişti demek ki onun siniri geçmişti Kerem'se boydan boya olan büyük camdan dışarıyı izliyordu daha çok orman olan alana sabitlenmiş bir şekilde bakıyordu sesimle bana doğru döndüğünü hissetmiştim hissettim diyorum çünkü hiç yüzüne bakmamıştım....

Zeynep : Yeşim gidelim mi artık ?

Aksel : Sanada günaydın Zeynep.

Zeynep : Uyumadığım için günün aydınlığını fark edemedim pardon.

Aksel : Neyin var ?

Zeynep : Sanane!

Aksel : Ne demek sanane yaa ?

Zeynep : Ben bu kelimeyi son 2 saatten beri aklımdan çıkarmıyorum sende alışırsın.

Aksel : İyi misin sen ?

Zeynep : Belki inanamazsın ama hiç bu kadar iyi olmamıştım ...

Aksel : Yok sende bişeyler var. En iyisi biz akşam senin vazgeçemediğin eski maçlardan seçip izleyelim kendine gelirsin.

Zeynep : Hadi Yeşim yeter çok yedin ya!

Yeşim : Tamam Zeyzey kızma.

Kerem : Zeynep

Zeynep : Efendim.

Kerem : Be-ben aslın-- neyse sizi bırakayım mı okula ?

Zeynep : Gerek yok.

Aksel : Direk eve gelin Yeşim!

Zeynep : Merak etme Yeşim'i direk eve yollarım...

Aksel : O ne demek ya ?

Zeynep : Akşam anlarsın hadi hoşçakal...

Zeynep

Aksel'in yanaklarından öpmüştüm Kerem'in yüz ifadesi karışıktı mahcup,öfkeli ve kıskanç hepsi bir arada gibiydi ama çok geçti herşey için kırılmıştım Yeşim'le beraber kapıya doğru gittiğimizde tekrar bakmıştım beni kendine çeken gözlerine dolu gibiydi belkide bana öyle gelmişti fırtına koparken içimde kalbimi bu evde bırakarak çıkmıştım kapıdan Yeşim'in arabasına binmiştik peki şimdi ne olacaktı nerede kalacaktım bunlar kafama dank etmişti aklıma ilk gelen ailemle oturduğum ev olmuştu olanlardan sonra o eve girebilir miydim bilemiyordum ama denemek zorundaydım sokakta kalamazdım arabada hiç konuşmamıştım Yeşim'de bunu fark etmişti elbette ama sormaya cesaret edemiyordu bakışlarından bunu anlıyordum bi süre sonra okula gelmiştik bile arabadan inip içeriye doğru girmiştik...

Zeynep : Kantine gideceğim bişey ister misin beraber gidelim mi ya da ?

Yeşim : Aa yok Zeyzey. Tıka basa yedim zaten sen git bende sınıfa gideyim yer kapayım bize en güzelinden :)

Zeynep : İyi hadi bakalım sıra kraliçesi :)

---------------------------------

KANTİN / Telefon Konuşması /

Furkan : Efendim abi ...

Fatih : Alo nerdesin lan ?

Furkan : Nerede olacağım? Okuldayım sen nasıl oldun? Yaraların iyileşti mi ?

Fatih : İyiyim merak etme okulun neresindesin ?

Furkan : Kantindeyim abi bişey mi oldu ?

Fatih : Yok oğlum yok sadece özledim seni kerata :)

Furkan : Bende özledim bee! Bir an önce iyileşte hasret giderelim...

Fatih : İyi o zaman arkana bak sana bişey yolladım...

Furkan : Anlamadım.

Fatih : Arkana baksana oğlum...

Furkan : Abiiiii! :) -koşarak sarılır-

Fatih : Abi yaa! Benden kurtuluş yok oğlum :)

Furkan : İyi gördüm seni. Yaraların hemen hemen iyileşmiş gibi :)

Fatih : İyi iyi. Ee benim yokluğumda neler yaptı? Okul nasıl gidiyor lan?

Furkan : Sensiz alemlerin tadı yok. Okul iyi ama dün bir kız gördüm , on numara hatun. Yatağı dolduran cinsten ama biraz atarlı.

Fatih : Vayy kim senin karşında durabilir ki? :)

Furkan : Aynen bu biraz dişli gibi ama ben onu bir güzel yonturum merak etme cepte artık o :)

Fatih : Hadi göreyim seni. :)

Furkan : Oha! O işte atarlı kız bak!

Fatih : Hani nerede ?

Furkan : İşte orada. -işaret parmağıyla-

Fatih : Kıvırcık!?

#BölümSonu

REHİNE (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin