Gizli Dükyan

381 31 10
                                    

Annem evden çıktıktan sonra bende odama gittim. Çantamı bir kenara fırlattım ve koltuğa kendimi attım. Ve ne oldu bilin bakalım. Siktiğimin elektrik direği yüzünden şu an çarpılıyorum. Ciddi anlamda. Aynaya baktığımda saçlarımın garip bir hal aldığını görünce kaşlarım her zamankinden daha çok çatıldı.

Gidip güzel bir duş aldım. Odama gelip üzerime siyah eşofman ve bir sweatshirt geçirdim, saçımdaki havluyu çıkarıp saçlarımı taramaya başladım. Taradıktan sonra kuruttum ve bir güzel kabardı. Düzleştirnekle uğramamak için tepeden topladım.

Annemin dediği gibi birilerini çağırmak istemediğim için bir çantaya muzlu soda ve birkaç atıştırmalık koydum. Tanınmak istemediğim için bir maske taktım ve kapüşonumu çektim. Çantayı alıp evden çıktım.

Kapının önündeyken
"ne tarafa gitsem acaba?" diye mırıldandım. Sol tarafa gitmeye karar verdim çünkü solağım.

Sol taraf şehir merkezine gidiyordu. Yürümeye başladım. Fazla geç kalmak istemiyorum çünkü yarın Mirko'nun yanına gideceğim. Ama bence biraz alışverişten zarar gelmez.

Şehir merkezine geldiğimde ara sokaklardan birine girdim. Önüme eczane tarzı bir yer çıktı. Ama terk edilmişti kapının camları kırık,içerisi ise karanlıktı. Kapının üzerinde polisterin astığı "girilmez" şeritlerinden vardı.

Kapının önüne geldim. Pençelerimi çıkarıp şeritleri kestim ve içeri geçtim. Gözlerimi parlatıp içeri bakmaya başladım. İçerisi tamamen boştu. Sadece bir masa birkaç raf ve birde kasa vardı. Kasanın yanında bir not vardı.

"2155549063" yazıyordu.

Kasaya bu rakamları girdim. Büyük bir gıcırtı sesi yankılandı. Nereden geldiğini anlamak için kafamı çevirdim. En köşe tarafındaki duvardan içeri doğru bir kapı ortaya çıktı.

Kapıdan içeri girdim. Tavandan sarkan bir ip vardı. İpi çektim ve üzerime bir sıvı döküldü. Bu şeyin bir lekesi yoktu. Kokusu çok güzeldi ama ıslanmıştım. Odadaki birkaç mum yandı ve ortaya biri çıktı. Ne ya da kim olduğunu anlayamadım çünkü gereğinden fazla parlaktı. Kör edici bir parlaklık.

"sen kimsin?" dedi.

"bu önemli değil asıl sen kimsin?"

"Ai Chen " dedi. Bu ismi bir yerde görmüştüm.

"seni tanıyor muyum?" dedim.

"bilmem,adını söyle belki ben seni tanıyorumdur."

" Katsumi Bakugou " dedim tereddutle.

"demek en sonunda karşılaştık."

"efendim?"

"adımı bir fotoğrafta gördün öyle değil mi? Tam 23 yıl öncesine ait bir fotoğrafta"

"galiba. Ama bunun ne anlamı var ki o sadece bir fotoğraf."

"sana o yok edici gücü kimin verdiğini zannediyorsun?"

"Nasıl yani?"

Kadın parlamayı kesti ve oturdu.

"otur lütfen" dedi.

"böyle iyiyim. Söyleyeceklerini söylersen iyi edersin." hafifçe kıkırdadı.

"maskeni açar mısın?" dedi kaşlarım iyice çatıldı.

"Hayır" dedim keskince. "KONUYA GİR ARTIK" dedim yüzündeki o korkunç gülümseme kesildi. O simsiyah gözleri ve saçları yavaştan beyaza döndü. Ağzını açtığında ise kanlar boşaldı.

Power(BNHA) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin