O Çocuk

184 5 1
                                    

Her zamanki gibi yine pazartesi sabahı olmuştu.Okula gitmek için hazırlanıyordum.Ananem bana kahvaltı hazırlıyor,annem uyuyordu.Aynı zamanda ablam saçlarını düzleştiriyordu.Kahvaltıya oturduğumda önümde tereyağı,peynir,zeytin ve yumurta vardı.Ekmeyi elimde kırdıktan sonra yumurtayı yemeye yumuldum.Yemeğimi yedikten sonra çantama suyumu koyup yola çıktım.Okula gitmeden önce her zaman gittiğim gibi denizlere gittim.Kapıyı açtı içeri girdim.Annesi uyuyordu.Onun odasına doğru yürüdüm.Odasına girdikten sonra köşede yere oturdum ve denizi izliyordum.O üstünü giyiniyordu.Sıkıntıdan patlıyordum.îlk iki ders türkçeydi.Bide onu çekmek vardı.O hazırlandıktan sonra okula yola çıktık.Deniz tam bir aşıktı.Aynı sınıftan birini seviyordu.Çocuk bana kalırsa tatlıydı.Herneyse.Okulun bahçesine girdiğimizde onu görmüştüm.O bir melek gibiydi.Sadece kanatları eksikti.Onun yanından geçerken karnımın içindeki kelebekler ayaklanmaya başlamıştı.Çantamı sınıfa bırakmak için girdiğimde onun eski sevgilisini gördüm.Şeytana dönüşmüştüm.Bütün sinirime hakim olamamaktan korkuyordum.Hızlı adımlarla yürüdüm.Sınıfa çantamı bırakıp denizin yanına gittim.Denize baktığımda tek yaptığı şey tatlı eniştemi kesiyordu.Bide buna katlanamazdım.Kolundan tuttuğum gibi dışarı çıktık.Bahçede hava almak için dolaşıyorduk.Aklımdaki tek şey ona aşkımı itiraf etmekti.Ama lanet olsunki utanıyordum.Ona doğru baktığımda arkadaşlarıyla birlikte gülüp sohbet ediyorlardı.Icim icimi yiyordu.Ben onun için yanarken , o başka başka işler çeviriyordu.Bu yüzden kendimi hep kötü hissettim.İçimi acıtan göz yaşlarımı tutmaktan yorulmuştum.Sonra içimden bir ses bana şöyle diyordu;
-Sen salak mısın? Senin ağlaman bişey değiştirmez.Sil göz yaşlarını.Bide gülümse tamam.Sen ufak şeylere böyle yapıyorsan işimiz var!!!
Içimdeki ses haklıydı galiba.Bu kadar küçük şeylere göz yaşı döküyosam o küçük şeytana meydan kalacak!!!Ben buna izin vermem.Derken zil çaldı.Deniz önden koşarak gitti.Aman tanrım yanımdaydı ve beraber merdivenleri çıkıyorduk.Beni hafif bir gülümseme tutmuştu.Bana dönüp dediki;
-Günaydın Ezgi
Yanlış duymamıştım!Bu benim ismimdi.O karın ağrısıyla cevap verdim;
-Günaydın Buğra
Çok sıradan bir konuşma gibi gözüksede benim için altından değerliydi.Kafamı kaldırıp baktığımda tek gördüğüm küçük şeytanı gördüm.Bana öfke ve kin dolu bakışlarından sonra ben ona doğru gülümseyerek hızlı hızlı merdivenleri çıktım.Sınıfa girdim ve hemen en arka köşeye oturdum.Burda oturmayı seviyordum.Çünkü herkesi kesebiliyordum.Kim ne yapıyo görüyordum.Ayrıca hoca beni uzun boylu arkadaşlarım sayesinde göremiyordu.Oh tabi Buğranın dersi bedendi.Denizin ise fen.Fen hocası yani Ahmet hoca sürekli kitabı okutturuyordu bu yüzden bütün sınıf uyuyordu.Müdür yardımcısı sınıfa girdi ve dediki;
-Gençler Beril hoca yok.Yeni doğum yaptığı için dersiniz bi kaç hafta boş geçicek.Dedi
Oooooooo daha ne olabilirki.Allah çocuğu analı babalı büyütsün,gelecekteki aşkına kavuştursun;D.Buğra'nın dersi beden olduğunu bildiğim için hemen tuvalete gidip üstümü kıçımı başımı düzelttim.Sonra sınıftan Pelin,Gamze benle birlikte takıldıkları için aşşağı indik.Onlarda biliyordu Buğrayı.Beden hocası seslendi;
--Şşşşştt kızlar alın şu topu.Benden size kıyak olsun.Oynayın.(Alaylı bir tonla)
Sanki bize para veriyordu.Yüzsüze bak.Bizi küçük düşürücü bir hareketti.Topu aldım.Volleybol oynamaya çalıştık.Pelin topu yerden atınca bende ayakla vurmak zorunda kaldım.Birde ne olsun.Tak Buğra'nın kafaya.Lanet olsunki karın ağrım geri dönmüştü.Koşarak yanına gittim;
-Buğra iyi misin?Yaaa kusura bakma yanlışlıkla oldu.Istiyerek atarmıyım hiç!!Affet beni nolur...
-Tamam Ezgi.Bişi yok.Ben iyiyim.
Elimi tuttu ve;
-Büyütülcek bişi yok.
Sonra önce kendi kalktı sonra beni kaldırdı.Ayakta bakışıyorduk.ikimizde dalmıştık.Sonra ne olsun.Küçük şeytan hemen gelip;
-Çekil şurdan!!Iyi misin Buğra??Kıyamam ben sana bakıyım ne oldu.
Sanki ameliyattan çıktı.salağa bak.O büyülü anı bozmuştu.Içimden onu sövüyordum.Sonra Gamze;
-Ezgi gel buraya hadi koşsana!!!
Hızlı adımlarla yanlarına gittim.Ama içimdeki öfke çök belliydi galiba.Elim yumruktu.Pelin;
-Kızım bırak şu salağı.Ne hali varsa görsun!!
Ben o öfkeyle ne dediğimi bilmiyordum bile onların dediklerini içimdeki ses bastırıyordu.Topu aldım.Sonra gidip o küçük şeytanın kafasına attım.Şansına top rüzgardan uçmuştu.Ama benim sinirlerim hala geçmemişti ki içimi ateşler sarmıştı.Yarım saat sonra anca kendime gelebildim.Zil çalmış tenefüs olmuştu.Kantine yerimize geçtik.Yanımda Deniz, Pelin, Gamze vardı.Onlar tıkınıyorlardı.Bense gözlerimi Buğradan alamıyordum.Attığı kahkahalar beni huzurlu hissettiriyordu.Ama bir ben onu düşünüyordum.O başka şeyler...Benim aşkım lanet olsun ki pilatonikti.Son dersten çıkmıştım.Şiddetli yağmur yağışı vardı.Durağa kadar yüriyene kadar sırılsıklam olurdum.Yağmurun durmasını bekledim.Ama inadıma durmuyordu.Bende son çağre olarak kafama türkçe kitabını koydum ve yürümeye başladım.Yerler çok kaygandı.Ayağım takıldı ve kıçımın üzerine düştüm.Sonra bana doğru bir el uzandı.Suratına bakmadan o eli tuttum.Ayağa kalktım.Bana yerden türkçe kitabımı verdi.Amanın!!!!Bu Buğraydı.Çok heyecanlı hissediyordum aynı zamanda sersemce.Utanç verici olmalıydı ki yere düşüşümü görüp gelmişti.Ben kendi içimdeki sorulara cevap ararken bana sordu;
-Senin burda ne işin var??
Aaaahhh ne diyebilirim derken;
-Şeyyy ben durağa gidicektim de.
Suratını bir gülümseme almıştı.İşe bak sen meraktan birden sordum;
-Neden gülüp duruyorsun??
-Neden mi?Şu haline bak.Nasıl gülmiyim.Sırılsıklamsın.Al şu ceketimi de giy!!
Ahhhhh çok romantik.Bana nasıl olurda hırkasını verir.O an geçmesin dursun istiyordum.Sonra ceketini giydim.Onun kokusu beni sarmıştı.Artık nasıl olurda mutsuz olurum.Sonrasında beni kollarının arasına aldı.İçımdeki sese engel olamayıp kısık bir sesle;
-Keşke çıksak!!!
Buğra gülmüştü;
-Aaaa dimi ne romantik.Hangi kız bu andan etkilenmez.Ama bu bi çıkma teklifiyse düşüne bilirim sanırım dedi.
Ben ölmüştüm.Nasıl öyle bir şey diyebilirim!!!Çok zavallıyım....Ama iyi yanından bakarsak çıkabilirdik.Ben güldüm.Evimin önüne gelmiştik.Ona doğru döndüm ve dedim ki;
-Kusura bakma seni de zamanından alı koydum.Boş boş laflarıma tanık oldun..
-Olsun ama teklifini düşünücem.Seni ararım.
Sonra bir anlığına boşlukta bulunup ona sarıldım.Buğra da bana sarıldı.Ama hissetmiştim ki sadece ben sarıldım diye sarılmıştı.Koşarak eve girdim.Annem evde yoktu çünkü sabahtan akşama kadar çalışıyor.Saat 9'dan sabah 9'a kadar.Ilk defa işimi görmüştü annemin çalışması.Ananem evlilik programı açmış izliyordu.Odama doğru yöneldim.Aynaya baktığımda ilk gördüğüm Buğra'nın ceketi oldu.Nasıl unuturum yaaaa.Allah beni kahretsin!!!Offffff..Tam bi salağım.Nasıl unuttum gibi sorularla 5 dk harcadım.Sonra duş aldım.Giyindim ve telefonumu elime alıp yatağımın üstüne doğru uzandım.Telefonuma mesaj gelmişti.Ama bu mesaj Denizdendi."naber" demişti.Ama onla konuşucak kafa kalmamıştı.Aklımda artık tek bi soru vardı.Buğra beni arıyıcak mı???Derken uyuya kalmışım.Sabah olmuştu.Ananem beni kaldırmıştı.Tuvaletteki işlerimi halledip giyilmeye koyuldum.Sonra telefonumdan gelen ışığı farkettim.Baktığımda bir numaranın beni 5 defa aradığını gördüm.Allah allah kim olabilirdiki.Takmadan kahvaltımı yapıp çıktım.Denizlere geldiğimde annesi;
-Deniz bugün okula gelmeyecek üşüttü.dedi.
Sonra bende peki dercesine kafamı aşşağı yukarı oynattım.Sonra okulun bahçesine girdim.Buğra yanıma doğru geliyordu.Sonra;
-Seni aradım, telefonunu neden açmadın.
Allah kahretsinki arıyan oymuş...Ne diye bilirdimki;
-Uyuyakalmışım affet.Ne diyecektin.Yüzüme söyle dedim.
Demez olaydım;
-Senin için bu kadar basit olduğunu bilmiyordum.Neyse.Dün akşamıda unut!! dedi bana bakarak.
Bende başımı eğip yanından çekip gittim.Tuvalete girdim ve hıçkıra hıçkıra ağladım....Artık bazı şeylerin imkansızlaştığını görüyordum.Aynaya baktığımda zavallı bir kız görüyordum.O sinirle aynaya bir tane yumruk geçirdim.Ardından elimdeki cam kırıklarını ve verdiği o acıyı hissetmiştim.Dışarı çıktım.Herkes bana bakıyordu.Sanki ilk kez kan görüyorlardı.Salaklar!!!Buğra beni gördü.Aldırış etmeden yoluna devam edince bende napayım koşarak sınıfa girdim.Elimi sıraya koyup.Birde ben göz gezdirdim.Elimde cam kırıklarını görüyordum.Ardından beni müdürün çağırdığını öğrendim.Eyvah dedim içimden.Müdürün odasına doğru ilerlerken Buğra'nın yanından geçtim.Buğra'nın endişeli bakışları beni biraz sakinleştirmişti.Müdürün odasına girdim ve müdür;
-Kızım senin derdin ne!!Dün arkadaşının kafasına top at , şimdi ayna kır!!Elin kan içinde..Sanma ki bunun altında kalırım.Tuvaletleri yıkıyacaksın ama yarın.Şimdi evine!!!!
Salağa bak o aynanın derdinde.Neyse.Sınıfa girip çantamı aldım ve çıktım.Şansa bak yine Buğra...Bana baktı ve;
-Iyi misin ??? dedi
Ne diyim;
-Meraklanma ben iyiyim görüşürüz.......
Sonra yanından giderken kolumu tuttu ve;
-Kendine dikkat et.Neden bilmiyorum ama seni merak ediyorum.Zarar verme kendine artık dedi
Sonra bende gıcıklığına kolumu çektim ve gittim.Offff ya. NEDEN.Kim bilir nasıl incittim onu.Aslında yapmak istediğim ona sarılıp sana ihtiyacım var demekti.Onun yerine Kolumu çekip gittiğime inanmıyorum...Belkide böylesi daha iyi..Bilmiyorum.Sadece yorgun hissediyorum....oooffffffff.Eve gidesim olmasada tek gidecek yerim orasıydı.Mezarlığın yanından geçiyordum.Aklıma babam geldi...Ama bir şey vardiki ben onu tanımıyordum.Çünkü ben küçükken ölmüş.Nedenini bilmiyorum..Araştırmakta istemiyorum.Babasızlık benim bir yanıma oturmuştu aslında.Daha birsürü düşünceyle evin önünde buldum kendimi.Eve isteksizce girdim.Elimdeki acıyı hissetmiyordum bile.Annem elimi görür görmez;
-Aaaaaaaa acıyo mu???? Kim?Ne oldu?Kızım konuşsana!!!!
Hiç konuşasım yoktu.Hiç bir şey demeden odama gittim.Tam Üstümü değiştirmiştim ki annem içeri girdi;
-Kızım madem bişey demiyorsun bari verde elini sarayım.Nasıl becerdin kim bilir.....
Elimi isteksizce masaya koydum.Annem elimi sardı.Sonra öptü ve kapıyı çekip gitti.Artık düşüncelerimle baş başaydım.Napacağımı bilmiyordum.Telefonumu alsam aynı şeylere bakıp durmaktan sıkılmıştım ve mesajlaşacak kimsem yoktu,dergi okusam dergi okumayı sevmemki ben!!!Offff artık sıkılmaktan sıkılmıştım sanırım.En iyisi balkona çıkıp çekirdek çıtlamaktı.Çekirdekleri tasa doldurdum.Güneş vuran bir yere geçtim ve ısındım.Çekirdeklerin verdiği tat bana mutluluk veriyordu.Uzun zamandır hiç boşlukta olmamıştım!Aklıma Buğra geldikçe hüzünleniyordum.Onuda çok kırmıştım.O an farketmiştimki yaptığım şey etrafıma zarar vermek.Buğra,ayna olayı,annem offfff..Ne lanetli bir kızım ama...Gözlerime uyku çöküyordu.Güneşin ışını hem ısıtmış hemde uykumu getirmişti.Boynumu yanımdaki sandalyeye öylece koyup uyumak istedim.Gözlerimi açtığımda güneş batıyordu.İçeri girip hemen telefonumu baktım.Buğradan hiç bir haber yoktu.Ne sanıyordum ki deyip yatama attım telefonumu.Çok sıkıcıydı.Tuvaletleri temizliyicemi düşündükçe hayattan soğuyordum.Tuvalete girdim.Elimi yüzümü yıkadım.Yarının ödevleri vardı fakat ben tuvalet temizliyiceğim için uraşamıyıcaktım.Aşşağı mutfağa indim.Annemler evde yoktu.Açıkçası korkmuştum.Evde tek kalmak beni hep ürkütmüştür.Biraz atıştırmak için odama yiyecekeleri götürdüm.Sonra aklıma balkondaki çekirdekler geldi.Onları almaya giderken arkamdan biri geliyordu sanki.Çok korkuyordum.Çekirdekleri mutfağa götürdüm.Hemen odama çıktım.Ohhh.Burda kendimi güvende hissediyordum.Ben atıştırırkem mutfaktan bir ses geldi!!Ben elimdekileri hemen bıraktım.Odamdaki feneri alıp yürümeye başladım sessiz sessiz.Napayıp bilemiyordum.Mutfağa geldiğimde bir şey yoktu fakat vazo kırılmıştı.Ben vazoya bakarken bacaklarıma tüylü bir şey değdi ve ben o korkudan çığlık attım.Yere baktığımda bir kedi vardı.Bu muydu yani.Oooooffff.Ödümü koparmıştı.Kedi gri renkli mavi gözlüydü ve yavruydu.Acaba içeri nasıl girmişti.Etrafa baktım ve camın açık olduğunu gördüm.O an bütün korkumu yok etmişti kedi.Sonra elime aldım.Aman tanrım çok tatlı.Tüyleri yumuşacık.Etrafı temizleyip odama götürdüm.Annemin kullanmadığı bir kaç kabı mundar etmek zorunda kaldım.Birine su diyerine yemek koydum.Kedi hemen yumuldu.Benim uykum gelmişti.Zor ayakta duruyordum.Biraz uzanayım dedim ve uyuya kaldım.Sabah tam rüyamda Buğrayı gördüm ve kedi yüzüme tüylü kuyruğuyla sürtüyordu.Rüyamın içine etmişti.Kalkıp birde ne göreyim kedi laminantın tam ortasına sıçtığı boku gördüm.Çok sinirlendim.Günümün nasıl geçeçeği belliydi.Oofff.Şimdiden bok temizlemeye başlamıştım.Hemen temizleyip giyindim.Anneme söyliyecek vaktim yoktu.Odamın balkonunun kapısını açtım.İşini orda görsün!!Ben koştura koştura Denizlere gittim.Deniz hemen dışarı çıktı.Okula gittik.Ben temizleme aletlerini aldım.Başladım temizlemeye.İlk üç katın tuvaletini temizledikten sonra ilk kata geldim burası son kattı.Tüvaleti temizlerken İçri küçük şeytan girdi.Dalga geçer adımlarla yürüdü ve;
-Dikkat ette bir şey sıçramasın dedi gülerek.
Altında kalmazdım;
-Aahh canım yaaa sana sıçramış ne sıçramışsa dikkat ette etrafına bulaşmasın!!!dedim.
Oda birşey diyemeden gitti.Ayakkabı sesine gıcık kapıyordum.İşimi bitirdikten sonra çantamı alıp eve gidecektim ki küçük şeytan ve arkadaşları yolumu kesti....

O çOcUkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin