56. Bölüm

677 44 32
                                    

Nazdan
Kapı çalmıştı ve Bereni arabasına koyup kapıyı açtım

Naz: Hoş geldin

Hamza: Hoş buldum ama çıkmamız lazım. Hadi

Naz: Tamam ya çıkıyoruz

Dışarı çıktık ve parka doğru ilerlemeye başladık. Bizim parka gidemezdik. Dedikoducu teyzelerimiz sağ olsun her b*ka atlıyorlar amk. Neyse sinirlerimin gerilmesine izin veremeyeceğim. Hamza ile uzaktaki parka doğru yürüyorduk. Ben bir yandan bebek arabasını sürüyordum

Hamza: Ver ben süreyim yorulma sen

Naz: Yok ben yorulmam

Hamza: Merak etme evlendiğimizdede böyle olacağım. Bekarlıkta neyse evlilikte o (oha a*ına koduğum uçtun mübarek bu yaşta ne evliliği)

Evlilik mi? Bir anda öksürük geldi. Allahım gidiyorum öbür tarafa herhalde.

Naz: Öhöhöhöhöh ne diyorsun lan sen

Hamza: Gelecekte olacak bunlar

Naz: Ulan biz sevgili bile değiliz ne evliliği

Hamza: Bende zaten bu yüzden seni çağırdım. Beren olmasa daha rahat olurdu aslında. Eğer şimdi aklımdan geçenleri yapsam çocuğun psikolojisi bozulurdu (Neler geçiyor aklımdan tövbe tövbe)

Naz: Ya mal mısın sen?

Hamza: Aşığım

Naz: Üf Hamza

Hamza: Ne var kızım. Aklımız erdiğinden beri farkındasın. Ben seni sevmek için doğmuşum. Sana köpek gibi aşığım. Seni öldü sandığımızda ben seni hiçbir zaman unutamadım. 8 yıl boyunca küçük Nazda takılı kaldım. Çok kız geldi bana dedi "benimle çıkar mısın?" Diye ama ben seni unutamadım. Öldüğüne inanmamıştım. Hep içimde bir gün geleceksin ve biz beraber olacağız umudu vardı. Bak umudum boşa değilmiş. Benim doğma amacım sensin ve bırakta dünyadaki amacımı yapayım (ulan böyle sevildikte biz mi kabul etmedik bizimkiler anca boğğğğk)

Gözlerim dolmuştu. Bir erkek bu kadar güzel konuşabilir miydi? Hamza babam gibi romantik birisi olacağını anladık herhalde

Hamza: Şimdi var mısın benle bu yola?

Kollarımı açıp ona sarıldım. Sarılmama karşılık verince dahada sıkı sarıldık birbirimize. Gören bizi 14 yaşında sanmaz

Beren: Ingağğğ ıngağğğ

Hamza: Zamanlamana-

Naz: Höşt

Bereni kucağıma alıp susturdum. Parka geldiğimizde Hamza bana süt Mısır almıştı. Sevdiğimi biliyordu

Naz: Teşekkürler

Hamza: Ne demek aşkım

Naz: Hop hop hop ne aşkı reis az yavaş gel vitesi takmış gidiyorsun. Öyle kolayım Çağan Efe Ak'ın kızına aşkım demek

Hamza: Evet (pişkinliğine s*çayım)

Öhöm öhöm biraz Çağtuya bakalım

Çağandan
Ela gözlümün yanına gelmiştik. Toprağı sularken sadece su değil göz yaşlarımda ıslatıyordu. Güzel kızım benim

Tuana: Annecim nasılsın? Seni ziyarete geldik. Çok özledik seni. Vakit hiç geçmiyor sensiz. Aklıma geldiğinde yüzüm düşüyor

Çağan: Ela gözlüm bizi yaktın biliyor musun? İçimizdeki yangın hiç sönmüyor

Tuana biraz daha konuştu. Ayağa kalkınca gitmek istediğini anladım. Mezar taşını öpüp Ela gözlüme veda ettim. Tuana ile arabaya bindik

Tuana: Asuela'nın sesini, gülüşünü, kokusunu ve her şeyini özledim

Çağan: Bende özledim. Allah bize bu acıyı yaşattı ama sonunda kavuşacağımızı biliyoruz

Tuana: Meleğim benim

Tuana: Tamam gözyaşlarımızı silerim Asuela burada olsa bizim ağızımıza s*çardı ağladığımız İçin. Şimdi beni nereye götürüyorsun Efe bey

Çağan: Uzun zamandır sahile gitmiyorduk gidelim mi?

Tuana: Olur

Sahile giderken Tuanayla bakışıyorduk. Sanki yirmili yaşlarda flört ediyorduk. O gülünce içim ısınıyordu

Sahile geldiğimizde kayalıklara oturduk. Tuana ile ilk sevgili olduğumuzda buraya gelirdik hep

Tuana: Çağan içimde bir his var

Çağan: Nasıl bir his

Tuana: Yani Çağan ben anlamıyorum. Kötü bir his Yani Nazla Berene bişey olacak gibi hissediyorum umarım kuruntudur

Çağan: Aşkım merak etme. Sen uzun zamandır onları yalnız bırakmıyorsun. Psikolojik olarak olarak beyin böyle bişey yapıyordur

Telefonum çalınca arayan kişiye baktım

Çağan: Yavşak Hamza arıyor

Tuana: Öyle demesene şu çocuğa

Çağan: Aşkım ne yapayım öyle

Tuana: Aç hadi

Çağan: Ne var lan

Aşk YorarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin