A.G. 2.BÖLÜM

271 16 2
                                    

Aslında annemi affetmem gerek ama yapamıyordum ona beslediğim öfkemde tek bir nebze azalma yoktu.

Dünki tartışmamızdan sonra hiç birşey demesine fırsat vermeden odama attım kendimi. Bu hayattaki tek arkadaşımdı babam,bazen anneme bile söyleyemediğim şeyleri babama söylüyordum. Oda dikkatlice beni dinler şefkatli gözlerini hiç eksik etmezdi. Ona anlattığım zaman fazlasıyla rahatlıyordum. 

Ama artık ne beni dikkatlice dinleyen ne de  şefkatle bakan teselli eden babam yoktu artık.

18 olmak üzereydim, o zaman kendi hayatıma bakıcaktım daha doğrusu üniversiteyi şehir dışında okumak istiyordum ecrinle beraber. Ecrin kalan tek arkadaşım yani herkes yüz üstü bırakırken o yanımda olmuştu,herşeye rağmen.

Telefonumu cüzdanımı ve anahtarımı küçük sırt çantama koyuo taksiyi daha fazla bekletmek istemiyordum çantamı sırtıma takıp aşağıya indim. Cici babamla (!) Göz göze gelmek istemediğimden resmen koşarcasına kapıya ilerledim.

"Yasemin biraz konuşabilir miyiz?"

Arkamı dönmeden ifadesiz sesimle.
"Zamanım yok. Ayrıca olsa bile seninle konuşmamız gerektiğini sanmıyorum." Kapının kolunu indirip kendimi dışarıya attım. Yağmurlu havanın kokusunu içime çekip taksiye bindim. Ecrinle buluşucağımız kafenin adını verdim sonra kafamı sağa çevirip dışarıyı izlemeye başladım.

Babamı yaşatabilmeyi o kadar çok isterdimki. Kendi canımı bile verirdim ama olmuyor işte geri getiremiyorum. Elimde değil.

Buluşuçağımız kafenin önüne gelmiştik. Çantamdan cüzdanımı çıkardığım sıra telefonum çalmaya başladı hemem parayı ödeyip taksiden indim. Numarayı tanımıyordum aslında türk numarası bile değildi.

"Alo." Karşıdan ses gelmemişti.

"Alo kimsiniz." Karşıdan gene ses yoktu. Telefonu kulağımdan indireceğim sıra ince bir ses "yasemin." Dedi. Adımın tanıdık bir sesin ağzından duymam olduğum yerde sabitlenmeme sebep oldu. Bu seste hüzün vardı. Gözlerimi yere dikip.

"Abla." Diyebildim elimle ağzımı kapatıp hıçkırığın seviyesini düşürdüm. Yanaklarımdan sayısızca akan gözyaşlarım.

"Yasemin seni çok özledim."

"Abla bende çok özledim nereye gittin. Nolur gel artık dayanamıyorum,yapamıyorum artık."

"Geliyorum canım."

"Ne? Ne zaman." Bir umut ışığı doğmuştu içime tek varlığım,tek dayanayağım kişi. Ablam.

"Bugün. Yasemin...", bir süre ses gelmedi. "Annem, annem nasıl." Ablamın haberi yoktu tabi evlendiğinden.

"Abla bunu gelince görsen daha iyi olur."

"Kötü birşey mi var?." Cesaret toplayıp cevap vereceğim sıra ablam konuştu.

"Yasemin gelince konusalım birazdan uçağım kalkıcak."

Cevap vermeden telefonu kapattım. Kafeden içeri girip ecrini aramaya başladım. Cam kenarında oturmuş telefonuyla oynuyordu. Ona doğru ilerlerken beni fark etmişti.

"Sonunda be kızım." Oturduğu sandalyede dikleşip su içti. "Kusura bakma biraz geciktim."

"Yok önemli değil. Bu arada yiyecek birşeyler söyledim sorun olurmuydu."

"Hayır iyi olur evden birşey yemeden çıktım."

"Tamam o zaman."

Arkama yaslanıp yeni yeni yağmaya  başlayan yağmuru izliyordum. Ablam dönünce nolucak , tepkisi ne olucak . Babam öldükten sonra ablamda çok kötü olmuştu anneme açıklama yapmadan evi terk etmişti yanında gitmemi o kadar çok söylemiştiki ve ben onu dinlemeyerek annemi düşündüm teklifini reddetmiştim. Sonrasında annem o adamla evlendiğinde pişman olduğumu anladım. Peşinden gidicektim ama ulaşamadım  numarasını değiştirmişti. Nereye gittiğini bile bilmiyordum. Ona dair en ufak bir ip ucuna rastlayamamıştım sonra umudumu kestim,kestiğim sıra arayıp geliceğini söylemişti. İçimde uzaklarda bir umut ışığı doğmuştu. Ona güveniyodum hemde çok.

"Yasemin.!" Ecrinin yüsek tondaki sesini duyduğumda yerimden sıçradım.
"Neyin var? Iki saattir sesleniyorum sana."

"Dalmışım."

"Yasemin anlat bana, noldu?"

"Ablam geliyor."

Böyle bir cevap beklemediğinden gözlerindeki şaşkınlıktan anlaşılıyordu.

"Eylül abla geliyomu! Ne zaman peki?."

"Bugün dönüyomuş."

"Nasıl? Sen nerden biliyosun."

"Az önce aradı."

"Senin adına sevindim canım. Ama neden böylesin. Yüzün gülmüyo."

"Olanlardan haberi yok."

"Doğru ya. Ondan haberi yok."

"Ecrin doğru düzgün sevinemiyorum bile. Ablam,tek değerli varlığım uzun zamandır ulaşamadığım kişi geliyo ve benim havalara uçmam gerekirken karalar bağlıyorum. Neden bağlıyorum peki ? Şu yaşadıklarıma bak. Babam yok ! Babamdan sonra güvendiğim insan,burak yok! O kadar değer verdiğim arkadaşlarım yok o eski annem yok ! Ben yokum ecrin! Ben yokum. Bittim ben. Ablam gelse kaç yazar. Ne düzelicek ablam gelse.", alayla gülüp devam ettim. " ne babam geri gelicek ne burak , ne en yakın sahte (!) Arkadaşlarım nede tamamen değişen annem. Nede eski yasemin!."

ACI GERÇEKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin