arcadia | vmin

5; devam eden yalanlar

[bir kez yalanını yakaladığın birinin, bin kez doğrusunu sorgularsın]

Jimin'le yeni bir sayfa açmaya karar vermiştik.

Yalansız, tamamen güven üzerine kurulan bir sayfa.

Artık 1 aydan fazla oldu birbirimize söz vereli. Bu süreçte ne olursa olsun ilk birbirimize söyleyip, ilişkimize üçüncü kişilerin müdahele etmesine izin vermiyorduk.

Hoseok'un bile.

Ve Jimin Hyerin'le görüşmeye devam ediyordu.

Sık sık görüşmeseler de haftada iki kez birlikte takılıyordular, tabii şimdi bana gittiği yerleri söyleyerek.

Bu gerçekten bir kısıtlama değildi.

Sadece benim ilişki anlayışımı kapsayan bir takım saygı meseleleriydi.

Benim için sevgiden önce her zaman saygı gelmiştir. Kendimi bildim bileli bir gün sevgi bitse bile ilişkiyi ayakta tutan ve yeniden bir sevginin yeşermesini sağlayan şeyin saygı olduğunu düşünmüşümdür.

Saygı karşılıklı olduğunda anlamlıdır.

Biz de şimdilik bunun üstesinden geliyorduk, yani ben öyle sanıyordum.

taehyung:
geliyorum, almamı istediğin bir şey var mı güzelim?

kasımpatı:
hayır, sen bana yetersin
çabuk gel, çok özledim

taehyung:
tamam, bebek melek
hemen yanındayım

•°•

"Demek bebek melek ha?"

dedi Jimin, Taehyung kapıdan içeri girer girmez boynuna asılmış, yakalarını kavramıştı.

"Melek olduğum konusunda haklısın.." o kadar yakındılar ki Jimin konuşurken dolgun dudakları Taehyung'un dudaklarına temas ediyor bu da büyüğünün heyecanlanmasına neden oluyordu.

"Bebek miyim? değil miyim? görmek ister misin?"

Jimin cümlesini bitirir bitirmez Taehyung dudaklarını kavramış, ikiliyi ateşli bir öpüşmenin içerisine çekmişti.

Elleri Jimin'in sıcak bel kıvrımlarını okşarken,

"Beni delirtiyorsun." diye mırıldanmıştı.

Jimin'se bu dediğine kıkırdamış, Taehyung'la öpüşmeye devam ederken yatak odasına doğru sürüklemişti büyük olanı.

Taehyung Jimin'in beyazlığını aydan almış vücuduna sayısız iz bıraktı.

Pembe tonlarında dudaklarına sayısız öpücükler bırakıp, ağzının içini defalarca keşfe çıktı.

Tüm gecenin sahip olduğu yıldızları sayamadığı kadar Jimin'in gökyüzüne bıraktı.

Vücutları çarpıştı, tenleri birbirini okşadı, kalp atışları birbirini sardı fakat bir tek ruhları uzaklarda kaldı.

Birbirinden uzak köşeye çekilmiş iki ruh, o gece asla birbirine yanaşmadı.

Taehyung o gecenin sonunda Jimin'in sarılığını güneşten almış saçlarına binlerce kez öpücük kondurdu.

Jimin'in dudakları boynunda, kendisi koynundayken daha ne isteyebilirdi ki?

Ömrünün sonuna kadar koynunda misafir etmek isterdi onu.

O gece ikili birbirine tamamen doymuştu.

Öyle ki Jimin gecenin bir yarısı kalkıp gidecek kadar doymuştu.

Önce Taehyung'u dikkatlice kontrol etmiş, yavaşca yataktan kalkmış ardından da temkinli adımlarla dolaba yönelmişti.

O sırada çalan telefonunu cevaplamış, küçük bir konuşma yapmıştı.

Üzerini özenle giyinip, telefonunu, anahtarlarını ve komodinin üzerindeki kutuyu alıp son kez Taehyung'u kontrol ettikten sonra evi terketmişti.

Jimin temkinli değildi.

Atladığı bir sürü kısım vardı.

Mesela Taehyung'un uyumuyor olması.

Taehyung'un o kutuyu daha önceden farketmesi.

Ve Taehyung'un o konuşmaya şahit olması.

Taehyung yalandan kapattığı gözlerini açıp etrafına baktı boş boş. Kendini aptal gibi hissetmekten alıkoyamıyordu bir türlü.

Jimin'in evinde, Jimin'in yatağında güzel bir sevişmenin ardından gecenin bir yarısı sevgilisinin telefonla konuştuktan sonra gizlice çıkıp gitmesini nasıl normal algılayabilirdi ki?

Hak vermek istedi.

Yine ona bir açıklama şansı sunacaktı.

Ve yalan olduğunu bile bile ona yeniden inanacaktı.

Taehyung yatakta doğrulurken,

"senin tenin dikenli olsaydı ben yine seni tutmak isterdim"

diye mırıldandı.

Böylece başladı her şey.

Yeni sayfada devam eden yalanlar uçsuz bucaksız bir hayal dünyasında başıboş, öteye beri dolaşıp durdular.

uçsuz bucaksız hayal dünyasında dolaşan uçsuz bucaksız yalanlar.

panomda arcadia için hazırladığım playlist bulunmakta. mutlaka dinleyin, özenerek yaptığım playlisttir kendisi. tüm şarkılar arcadia'dan bir parça barındırıyor. öpüyorum hepinizi, sağlıcakla kalın <3