Arkadaşlar bu bölüm de biraz anılara yer verdim ama ilerki bölümlerdeki olayları anlamak için kızın anılarını bilmeniz gerekir.Bölümler birbiriyle bağlı anlayacağınız.Umarım beğenirsiniz.İyi okumlar...
Canım sıkılıyor,çok sıkıcı bir hayatım var.Bir insanın hayatında hiç mi olay olmaz yahu!Benim gibi biriysen olmaz tabi.Benim hayatımda hiç aksiyon yok ama bizim kızlarda...Hey yavrum hey.Bir dizideki başrol kahramanı gibi her gün ayrı bir aksiyon var bizim kızlarda.Bizim kızlar derken Defne ve Eylemden bahsediyorum.Defne Ve Eylem benim çok yakın arkadaşlarım.Onlarla tanışmam bile ne kadar şanssız olduğumun belli...1.sınıftaydı,evet evet 1.sınıfta tanıştık biz birbirimizle.Herkes tabi okulun ilk günü anne ve babasına sarılmış ağlıyordu bizim kızlar da buna dahil.Ben mi?Ben tabikide ağlamıyordum aksine seviniyordum.Neden mi?Almila Doğan olmak bunu gerektirir çünkü.Sevinmemin nedeni okula başlayacak olmam değil her teneffüs istediğim çikolatayı alabilecek olmamdı tabi o zamanlar okuldaki toramanları hesaba katmamıştım.Toraman derken 8.sınıflardan bahsediyorum ama onlarda bana engel olamamıştı bana asıl engel olan şey annem ve onun aşırı korumacı davranışlarıydı.Okulun ilk günü herkes annesine okuldan gitmemesi için yalvarırken ben anneme okuldan gitmesi için yalvarıyordum.Gel gelelim benim yalvarışlarım bir işe yaramamıştı ve benim davranışlarım yüzünden ilk okul günümdeki ilk derse geç kalmıştım bu da benim bütün eğitim hayatım boyunca derslere geç kalacağımın göstergesiydi.Sınıfa girdiğimizde tabi çok geç derse girdiğimiz için oturmaya yer kalmamıştı ve o anda iki dişlek kızın bize doğru baktığını gördüm onlarında yanında anneleri vardı.Biz birbirimize 9:15 treni gibi bakarken çantamın verdiği ağırlık olacak ki -çantamın içinde kalem bile yoktu-ya da benim şanssızlığım bütün sınıfın ortasında yere yapıştım ve dizim kanamaya başladı.Bütün sınıf bana kahkahalarla gülerken annem beni kaldırıp o iki dişlek kızın olduğu sıranın üstüne oturtup çantasından ilk yardım malzemelerini çıkarmıştı.İlk yardım malzemesi bir kadının çantasında ne arıyor diyeceksiniz.Bir inek öğrenci için test kitabı neyse annem içinde ilk yardım malzemesi odur her zaman yanında bulundurur.Tabi bunun kesinlikle(!)benim sakar olamamla ilgisi yok.Sınıfta herkesin içinde annem bana pansuman yaparken sadece Eylem ve Defne bana gülmemişti.Ve kısa sürede çok yakın arkadaş olmuştuk.O gün bu gündür sakarlıklarım devam etmekte.Almila Doğan olarak 1993 yılından beri sakarlıklarımla hizmetinizdeyim.Düz yolda yürürken düşüp kafa,göz vb. organlar yarılır.İtinayla bacak kırılır.Kahve yapıp üçüncü derece yanık tehlikesi geçirilir.Sigortanız varsa bir Almila Doğan ile çok yakın arkadaşlık kurabilirsiniz ama eğer yoksa Almila Doğanı gördüğünüz takdirde ölü takliti yapmanız gerekebilir yoksa az önce saydığım üç şeyden biriyle karşılaşma oranınız %99'dur.Eğer Almila Doğanla karşılaştığınızda ölü takliti yapmaya elverişli bir yeriniz yoksa en yakın sigortacıya gitmeniz önerlir.Sizin hayatınız bizim geleceğimiz.Evet günlük reklam kotamı da doldurmuş bulunuyorum bana oradan bir olay lütfen.Benim bir Bihter Ziyagilden ne farkım var?Tamam bir Behlülüm olamayabilir de ben de çok güzel yalan söylerim.Söylerim gibi...Tamam,tamam kabul ediyorum ben hiç yalan söyleyemem.Benim yalanlarım yüzünden neredeyse disiplinlik oluyorduk.Nasıl mı oldu?Ben her zamanki gibi o zamanlar ergen olduğumdan dolayı odamda ergence takılıyordum.Annem de bağıra bağıra" Almila canım kızım ödevlerin var mı? Ödevlerin varsa yap"Benim ödevlerim vardı ama çok uzun süreceğini bildiğim için bir de akşama dizim olduğumdan yok deyip okulda Defneden geçirmek gibi bir planım vardı"Anne zaten ödev yok olsa bile öğretmen fotokopi veriyor.Bizde yapıyoruz "-ruz" dediğime bakma benim "-ruz" kavramım Eylem,Defne ve beni içeren bir "-ruz" kavramı.Sınıfta bizden başka ödevini yapan yok.Biz okula gittiğimizde hepsi başımıza ciğer görmüş kedi misali toplanıyorlar.Bizde başımızdan gitsinler diye fotokopileri onlara veriyoruz.Onlar zaten iki dakika da geçiriyorlar.Hoş iki dakikada geçirmeseler de olur çünkü bizim öğretmen her derse 10 dakika geç giriyor.Benim asıl takıldığım nokta onların ödevlerini yapmamaları değil boşu boşuna kağıt israfı olması.Bizim yaptığımız kağıtlar neyse de ötekinler israf boşu boşuna.Bi de bize defter aldırdı öğretmenimiz oraya yazalım diye ödevlerimizi.Bütün sınıf aldı bizim sınıf otuz kişilik bir sınıf defterler yüz sayfa 3000 sayfa zarar yazık günah valla.Bi de tahtaya çıkıyor sonra mıy mıy çocuklar ormanları korumalıyız boşu boşuna kağıt israfı yapmamalıyız diyor.Asıl israfın nedeni o da farkında bile değil"diye söylenirken salona doğru yürüyordum o sırada bizim kloroplast'ı gördüm-kloroplast öğretmenimiz vejetaryen olduğu için ona taktığımız lakap tabi onun haberi yok😁-Sinirden kıpkırmızı olmuştu ve bana orada bir daha fotokopi vermeyeceğini söyleyerek evine gitti.Ben tabi o sevinçle Eylem ve Defneyi aradım onlar da bütün sınıfı aramışlar.Ama...İşin aslı öyle değilmiş fotokopi vermeyeceğim derken de ki kastı ödevlerimizi deftere yazdırmakmış.Tabi bunu öğrenince bizim sınıf bana bayaaa beddua etmişti.Ve en kötü yanıda o akşam dizimin olmamasıydı ben günleri karıştırmışım.Vay be!Eskiden bile hayatımda daha çok olay varmış.Herhalde bu hafta yaşadığım en büyük olay çorabımın tekini bulamamak herhalde."Din Dan Don"Heh sonunda geldi bizim kızlar.Ama yani insan anahtarını da yanına alır dimi?Zaten Almila kim ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLI BELA
Humor©Tüm Haklar Saklıdır. Daha birbirlerini ilk gördüklerinde elektrik almışlardı nasıl aşık olmasınlar dı? Fakat bazı tesadüfler aşklarını zorlayacak gibi.