merhaba, ben luna
2 gündür sadece kol dügmelerini dinliyorum ve içimden bu şarkıyı yazıya dökmek geldi umarım istediğim gibi olur, iyi okumalar<3ayrıca okurken şarkıyı dinlemeyi unutmayın!!
24 Aralık 1967
Saat 7'ye geliyordu. Yoongi her zaman ki gibi küçük dükkânını kapatmış evine dönüyordu. Biraz talihsiz bir gündü onun için. Müşterisi ile tartışma yaşamıştı ve üstüne simdi de yağmura yakalanmıştı.
Sırılsıklam şekilde varmıştı evine. Üstünü bile değiştirmeden şöminesini yaktı. Tek başına yaşadığı için böyle şeyleri kendi hallediyordu.
Alışmıştı kısacası.
Bir şeyler atıştırıp oturma odasına gitti. Kendi içinde günün değerlendirmesini yapacaktı. Fakat bundan da çok çabuk sıkılıvermişti.
Onun sevgiye ihtiyacı vardı. Ne annesi ne babası gelip yanına uğruyordu. Bu yıllardır böyleydi ve Yoongi artık alışmıştı.Çünkü bir süreliğine kendisine her şeyi unutturacak bir şeye sahipti.
Hoseok'tan kalan tek somut hatırası kol düğmeleri.
Saatlerce sıkılmadan onları izledi Yoongi. Yalnızlığını böyle unutmaya çalışıyordu. Küçük kol düğmelerinin onları yansıttığını düşünürdü aslında.
Sonunda ayrılıyorlardı değil mi?
Hoseok ile ayrılalı neredeyse 1 yıl olacaktı fakat Yoongi onu hala ilk günkü gibi çok seviyordu. Yine birlikte olacaklarına inanıyordu.
Fakat bir düğme kaybolduysa tekrar birleşebilirler miydi ki?
Yine yağmurlu karanlık bir geceydi. Hoseok zeytin misali gözleriyle endişeli bir şekilde dimdik bakıyordu Yoongi'ye. Konuşmak istiyordu fakat yapamıyordu. Sadece sustu o gün Hoseok. En son dayanamayıp son kez öptü Yoongi'nin pembe dudaklarından ve eline iki kol düğmesini sıkıştırdı.
Yoongi kol düğmelerini çok seviyordu ve onlardan bir koleksiyonu bile vardı. Bir zamanlar tabi...
Şimdi sadece Hoseok'un verdiklerini gözü gibi saklıyordu. Belki bir gün geri döner Hoseok diye.
Tutamamadı göz yaşlarını Yoongi. Her gece tekrarlıyordu bu. Elindekini usulca kutusuna geri koydu.
Bütün anıları gözünün önüne gelmeye başladı. Ne tarafa baksa onu görüyordu. Artık canına tak etmişti. Bencilce davrandığını düşünüyordu ve bu sadece kendisine zarar veriyordu.
Olmayacak bir hayale inanıyordu sadece, kendini kandırıyordu.
Belki de Hoseok ona bilerek vermişti kol düğmelerini? Sonuçta onlarda ayrılmıştı birbirinden, aynı düğmeler gibi.
Hatıralarının onu daha fazla ele geçirmesine izin vermedi ve yerinden kalktı. Plak çalarının düğmesini açıp sevdiği bir plağı yerleştirdi yuvasına. Hoseok ile dans etmeye bayıldığı şarkı çalmaya başladı. Yoongi dakikalarca kaldı öylece.
İlk önce plağı yerinden söküp şömineye fırlattı. Ağlıyordu bir yandan. Ve sonra asla düşünmeyeği bir şeyi yaptı.
Hoseok'tan kalan son hatırasını da fırlattı ateşe.
Artık kol düğmeleri de ayrılmıştı birbirinden, "aynı bizim gibi" dedi Yoongi içinden.
Bu gece Yoongi için kapanmıştı o perde çünkü son sayfasına gelmişti.
Yaşlı gözleriyle son kez baktı yanan geçmişine, bitmişti Hoseok onun için.
bitti✍🏻✍🏻
idare eder oldu ama agliyom
yoongi'nin kendi düşünceleri ile savaşmasına şahit oldunuz bu kısa mini ficte.
okuduğunuz için teşekkür ederim görüşmek üzere<3son olarak fikirlerinizi ve duygularınızı buraya yazabilirsiniz👭💗