1. Gün

16 4 0
                                    

Eski ben değildim. Eski neşem yoktu. Sanki yıllardır yazı yaşamamış gibi dışarı fırlayan ben yoktum. Yıllardır yağmur yağmayan kurak topraklarda, hayatta kalmaktan umudunu kesen insanlar gibiydim. Etrafımdakiler bana eskisi kadar mutluluk vermiyordu . İlk başta bunu klasik ergen tavırları olarak tanımlamıştım. Ama zaman geçtikçe büyüdüm, ve aslında yaşamış olduklarımın hayatıma vurduğu darbeydi bu mutsuzluk hissi. Yıllardır hiç bişey hissetmemiştim. Tek bişey bile yüzümde küçük bir tebessüm uyandıramamıştı. Ne alınan hediyeler, nede hergün yatağımın başında oturup bigün iyileşeceğimi söyleyen arkadaşlarım. Yinede kalplerini kırmamak için başımı sallıyorum. Oysa ben vazgeçmiştim bile. Artık tek bir iyi şey düşünemiyordum. Sanki yıllardır küçük bir zindanda sıkışmış ve ordan çıkıp, evet başarıcaksın, iyileşiceksin demeyi bekleyen hislerim vardı. Bıkmak böyle Bi histi demek. Küçükken hep merak ederdim çaresizlik nasıl bir duygu diye, annemle babamı düşünürdüm acaba gerçekten çaresiz oldukları içinmi ayrılmışlardı. Artık anlayabiliyorum çaresizlik benim gibi neşe kaynağını bile yıkmışsa ve yıllardır bu hastane odalarındaki demir yataklara mahkum etmişse bunu onlarada yapmış olabilirdi. Ben düşüncelere dalmışken hemşire çoktan yine herzamanki kontrollerini yapmış, ve hergünkü gibi yüzünde aynı olumsuz tavırla dışarı çıkmıştı. Artık umudum kalmamasına rağmen sanki her seferinde daha fazla yıkılıyorum. Yine camın arkasından doktorla konuşuyorlardı, ne konuştuklarını çok iyi biliyordum tabiki. Bi gün beni sonsuza kadar eve gönderme kararı alıcaklardı ve ben hayatımın sonuna kadar evde kalıcaktım. İlk başlarda bunu düşünmek beni sinir ederdi. Sonumu beklemek beni sinir ederdi.
Şimdi ise bişey hissetmiyordum. Ne Bi sinir ne Bi mutluluk. Ama hepsinin benim bişey hissetmem için çıldırdıklarını biliyordum. O sırada kapı açıldı, gelen doktordu yanında en yakın arkadaşım selin vardı. Bana sanki bişeyler değişmiş gibi mutlulukla bakıyordu. O an içimde bişey hissettim, sanki heyecan her yanımı kaplamış gibiydi. Evet buna umutlanmak deniliyordu.

99.günHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin