10

788 82 125
                                    

cinsel içerik uyarısı
ve yorumlarınızı okumayı çok seviyorum ama hiç yorum yapmıyorsunuz

jeongin gözlerini açar açmaz baş ucunda duran hyunjin'i görmeyi beklemiyordu. bugün aldığı dersler onu fazlasıyla zorlayıp sonra da tatsız bir baş ağrısıyla baş başa bıraktığı için yurt odasına gelir gelmez kıyafetlerini değiştirip yatağına girmişti.

"senin için endişelendim bebeğim, neden haber vermedin?" jeongin hyunjin'in daha çok kızgın mı yoksa endişeli mi olduğunu söyleyemezdi. uyku sersemliğini üzerinden atamadığı için bir süre boş bakışlarla erkek arkadaşını izledi.

"saat kaç?"

"dokuz olmak üzere." bu kadar uzun ve derin bir uyku çekmiş olması jeongin'i de şaşırtmıştı.

"neden haber vermedin?"

"uyuyakalmışım."

"bir dahaki sefere haber verirsin." jeongin yatakta doğrulduktan sonra hyunjin'e bakmaya devam etti. uyuyakalmadan önce nasıl haber verebilirdi? son zamanlarda erkek arkadaşının davranışlarına anlam veremiyordu.

"başım dönüyor." bu saatlerde uyumaya alışık olmadığı için uyanalı dakikalar olsa da jeongin hala korkunç bir baş ağrısı yaşıyordu.

"biraz daha uzan istersen." jeongin erkek arkadaşını onaylayıp yatağına tekrar sırt üstü uzanmıştı. ama baş ucunda dikilen sevgilisinin üzerine örttüğü yorganı kaldırıp yanına uzanmasını beklemiyordu. tek kişilik bir yatakta iki yetişkin erkek ne kadar uzak olabilirlerse o kadar uzaklardı. jeongin sevgilisine bakmak daha fazla gerilmesine yol açtığı için gözlerini kaçırmıştı.

"seni defalarca arayıp mesaj bıraktım, hiçbirine cevap alamayınca ne kadar endişelendim haberin var mı?"

hyunjin'in yalnızca endişeli olmadığından artık emindi jeongin. kızgındı da çünkü jeongin yaptığı hiçbir şeyi ondan habersiz yapmamalıydı.

hyunjin elini jeongin'in terden ıslanmış saçlarına götürüp alnını ortaya çıkardı. jeongin sevgilisinin dokunuşunun onu rahatlatması gerekirken neden bu kadar tedirgin hissettirdiğini anlayamıyordu.

"özür dilerim. bir dahakine haber veririm." daha iyi bir seçeneği yoktu jeongin'in. ne yaparsa yapsın, bazen hiçbir şey yapmasa bile hatalı oluyordu hyunjin'in gözünde ve böyle zamanlarda elinden gelen tek şey özür dilemek oluyordu.

hyunjin yataktaki pozisyonunu değiştirip jeongin'e döndüğünde elini saçından çekmemişti. jeongin onu izlerken bakışlarının yoğunluğu gözlerini kaçırmak istemesine sebep olmuştu.

"bir dahakine haber ver."

hyunjin'in eli biraz daha saçlarında oyalandıktan sonra yanağına indi. erkek arkadaşından yayılan sıcaklığı hissedebiliyordu ve hyunjin onu öpmek için eğildiğinde panikle konuşmuştu jeongin.

"az önce uyandım."

"sorun değil."

hyunjin dudaklarını birleştirdiğinde jeongin gözlerini sıkıca kapatmıştı. önceden sadece değerli hissettiren dokunuşların şimdi nereye kadar gideceği, ne kadar ilerleyebileceğini bilmemek onu korkutuyordu.

jeongin erkek arkadaşına beceriksizce karşılık vermeye çalıştı. bir yandan felix hyung'uyla konuştuğu şeyleri düşünüyordu. korkmasının normal olduğunu söylemişti, korktuğu gibi hyunjin'in onu kimseyle kıyaslamayacağını da söylemişti ama jeongin neden hala bu şekilde hissettiğini anlayamıyordu.

hyunjin'in öpücüğü sert değildi ama dudaklarının jeongin'inkileri yumuşak bir şekilde kavradığı da söylenemezdi. dudaklarını ayırmadan bedeninin bir kısmını, ağırlığının hepsini vermeyecek şekilde jeongin'inkine yasladı. jeongin nefes alamayacak gibi hissetmişti ama bunun nedeni öpücük değildi.

love hurts • hyunjeongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin