erken dönemler devamı

14.5K 70 4
                                    

Kardeşim çok yorulmuştu her halinden belliydi. Zaten suyun kaldırma kuvveti olmasa bu kadar dayanamazdı. Bu arada bu olay yaşanırken kardeşim 15 yaşında bense 20 yaşındaydım. 

Sonuç olarak kaybetmiştik ve şimdi bir final maçı vardı. Genel itibari ile zaten kaybetmeye tahammül edemem ve ayrıca kardeşimin sınırlarını, benim için yapabileceklerini görmek istiyordum. Ona kızarken söylediğim cümle aklıma bir fikir gelmesine sebep olmuştu. "Bak şimdi o çocuk benden daha ağır, taşıyan çocuk illaki yorulacak. Ben daha hafifim sen beni daha uzun süre taşırsın o yüzden fazla yakına girme biraz uzak kal. Onlar yakınlaşırsa sen biraz daha derine git senin boyun ondan daha uzun.  O mecbur gene sığa gelecek 10dk dayanırsan kazanırız." dedim. "Abla o çocukta benden daha büyük kuvvetlidir ama." dedi kardeşim. Ben kaybetmeyi asla sevmediğimden bahane istemiyordum. "Sen hele bi düşür beni bak neler yapıyorum sana." diyerek gözünü de korkuttum. İkimizin de partnerleri daldı ve omuzlara bindik, başladık. 

Gerçekten de dediklerimi harfiyen uyguluyordu kardeşim. Üzerinde kurduğum bu hakimiyet çok hoşuma gidiyordu :) Tam düşündüğüm gibi kardeşim açıldıkça rakibimiz gelemiyordu oraya. Gerçi kardeşimin de biraz su yuttuğunu görebiliyordum. Ufak ufak temaslarla devam ediyordu oyun hemen uzaklaşıyorduk temas alınca. Tam istediğim gibiydi 4dk kadar geçmişti ki hiç beklemediğim bir şey oldu. Kardeşim birden bağırdı ; " aaaa ayağım" diye. Sordular hemen ne oldu diye " taş kesti" dedi. Kaybedeceğiz yada bırakacağız diye düşünmeye başlamıştı ki herkes, kardeşim bi anda öne doğru bir hamle yaptı. Rakip ne olduğunu anlamadan üstlerine çullanmıştık. Aslında oyundan önce bu planı ben yapmıştım onları gafil avlamak için. Hiç beklemedikleri bir anda onları yenmiştik. 

Denizden çıkana kadar inmedim kardeşimin omzundan biraz daha sohbet ettik orada çocuklarla. Sahil biraz taşlıydı denize girerken çıkarken zor oluyordu yürümek. "Hadi bakalım havlulara kadar götür beni" dedim. Kardeşimde itiraz etmeden kıyıya doğru yürüdü. Sudan çıktıkça tabi daha zor taşımaya başladı. kıyıya geldiğimizde ise baya zorlanıyordu. Yaklaşık 10 metreyi 1,5 2dk da ancak yürümüştü kardeşim. Tam havluların yanına geldik "abla geldik bırakıyorum" dedi kardeşim ve eğildi. "Ben sana bırak dedim mi?" deyip ayaklarımı arkadan hiç çözmedim. Ama eğilmişti ve düşmek üzereydi. Tam düşecekken son anda ayaklarımı çözdüm ve indim. Oda sendeledi ve düştü. Artık kardeşimde ki kölelik duygusunu tamamen anlamıştım. Ama biraz daha büyümesi lazımdı. 

Bundan sonraki bölümde olay gerçekten tam istediğim gibi gelişti. Esas bu hikayeyi yazmama sebep olan güne geçeceğim. O gün yaşadıklarıma gerçekten inanamamıştım. 


Kardeşimin DeğişimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin