Shizuku POV:
Sınıfa girdiğimde onu görmeyi hiç beklemiyordum. O benim ilk arkadaşım ve beni gerçekten anlayan biri... Biz onunla aynı tesiste büyüdük, aynı eğitimi aldık... "O yer"de hayatta kalmayı başaran son kişilerdik. Tabii "o gün"e kadar. Onun "o yer"den çıkabildiğini bilmiyordum, ben oradan ayrıldıktan sonra neler yaşadığını bilmiyordum, ben ayrıldıktan sonra nasıl hissettiğini bilmiyordum... Ama şunu çok iyi biliyorum ki o şu an şoktaydı. Çünkü benim öldüğümü zannediyordu. Onunla konuşmamız gereken çok şey var...
Horikita POV:
Az önce sınıfımıza yeni bir öğrenci katıldı. Chabashira-sensei onun bizim sınıfımıza gelmesinin sebebinin eksik sayımız olduğunu söyledi. Ne kadar kötü... Sınıf ayrımını öğrenince gerçekten çok kızacağına eminim. Yeni öğrenci kendini tanıtmaya başladı. Adını söyledikten sonra bir ses duyuldu.
"Shizuku mu?!"
Herkes gibi ben de sesin kaynağına baktım. Bunu söyleyen kişi Ayanokoji-kun'du. Yüzü şok içindeydi. Herkes onun bu haline şaşırdı. Çünkü daha önce hiç birimiz onun Poker yüzünü bozduğunu görmemiştik. Yeni öğrenci de herkesin baktığı yere baktı ve o da haykırdı.
"KİYOTAKA!?"
İkisi aynı anda konuştu:
"Senin burada ne işin var?"
________________________________________________________________________________
Ayanokoji POV:
Az önce sınıfımıza yeni bir öğrenci kaydoldu. Girdiği anda onu birine benzettim. Ama bu düşünceleri aklımdan hemen uzaklaştırdım. Çünkü "o" olması imkansızdı. Kız kendini tanıtmaya başladı. Ve o an... Düşündüğüm kişinin adını söyledi: Shizuku Suzuki... O an bilinçsizce ve şok içinde haykırdım. Herkes bana baktı çünkü kimse beni bu halde görmemişti. Hatta ben bile bu halime inanamadım. Sakayanagi'nin Beyaz Oda'dan bahsetmesinden beri bu şekilde sarsılmamıştım. Hayır... O zaman bile bu kadar sarsılmadım... Belki sadece isim benzerliğidir... Evet zihnim bana oyun oynuyor... Çünkü "o" olmasına imkan yok... Benim tanıdığım Shizuku Suzuki çoktan öldü...
"KİYOTAKA!?"
Adımı direkt söyledi... Yüzüne baktım, o da şok içindeydi... O da benim neden burada olduğumu merak ediyordur... Ama nasıl? Nasıl burada? Gerçekten ciddi bir açıklamaya ihtiyacım var...
"Senin burada ne işin var?"
İkimiz de aynı anda bunu sorduk... Tüm sınıf şaşkınlıkla bize bakıyordu. Ama ben sınıfı gözlemleyebilecek durumda değildim. Gözlerim gök kuşağı renginde saçlarına gitti. Suzuki her zaman tek renkten nefret ettiğini söylerdi... Beyaz Oda'da her şeye olduğu gibi saçlara da müdahale yasaktı... Suzuki ne olursa olsun hep renkliden yanaydı... O zaman da dondurma denese yine rengarenk bir tane deneyeceğini söylemişti... saçlarına bile tek bir renkle yetinmemiş, gökkuşağının yedi rengine boyamış...
"Ayanokoji-kun sen bu kızı tanıyor musun?"
Düşüncelerim Horikita'nın bu sözleriyle bölündü. Herkes bana bakıyordu. Cevap vermedim. Ama zaten durum oldukça açıktı...
Chabashira: Tamam bu kadar yeter. Tenefüste tanışırsınız. Shizuku sen şimdi istediğin bir yere geç.
Chabashira-sensei bu durumdan beni kurtardı ama o da bana sorgulayan bakışlarla bakıyordu. Suzuki benim hemen önümdeki sıraya oturdu. O ders bir türlü geçmek bilmedi...
***
Tenefüste Suzuki yanıma geldi.
Suzuki: Kiyotaka biraz konuşabilir miyiz?
Tamam, ama izlenmeyeceğimiz bir yere gidelim...
Diğerleri de yanıma soru sormak için geldiler ama onları görmezden geldim. Daha sonra Yousuke'nin sesini duydum.
Yousuke: Arkadaşlar, izin verelim önce kendileri konuşsunlar. Daha sonra bize ne olduğunu anlatırlar...
Yousuke'nin zamanlaması gerçekten iyiydi. onun bu sözünden sonra diğerleri benden uzaklaştı. Sadece Horikita ve Kei ve Ayanokoji Gruptan olan mesajlar kaldı ama onlara dahi bakamadım.
***
Tenefüsten sonra bana gelen mesajları kontrol ettim.
Kei: [ Kiyotaka iyi misin? Seni daha önce hiç öyle görmemiştim. Kötü/iyi bir şey mi hatırladın? Biliyorsun ben senin için her zaman buradayım...]
Haruka: [ Kiyopon, iyi misin? Yüzünü daha önce hiç öyle görmemiştim! ]
Akito: [ Evet Kiyotaka ne oldu? O kızı gördükten sonra durgunlaştın... Sen iyi misin?]
Hasebe: [ Gerçekten o kız kimdi Kiyotaka? Geçmişten bir tanıdık mı?(Yoksa eski aşkın falan mı~)...]
(Evet sanırım hiç bir zaman değişmeyecek~)
Keisei: [ Gerçekten Haruka şuan sorduğun şey bu mu?]
Hasebe: [ Tamam tamam~ ]
Akito: [ Şaka bir yana o kız kimdi Kiyotaka? Tanıdığın birisi mi?]
Keisei: [ Evet, o kızı görünce tavrın değişti, Kız da seni görür görmez adını haykırdı...]
Haruka: [ Evet evet...]
.
.
.
Horikita: [ O kız kimdi Ayanokoji-kun? ]
[ Biliyorum, kişisel hayatından soru sormayı yasakladın ama... seni Hosen olayında bile bu şekilde görmemiştim. İyi misin?]
Horikita bile endişelenmiş ha... Cidden o kadar mı belliydi...
Günün geri kalanı da aynı şekilde geçti... Ve gün sonunda kimseyi beklemeden tek başıma eve döndüm. Günün geri kalanını odamda kimseyle görüşmeden geçireceğim... Cidden düşüncelerimi toparlamaya ihtiyacım var...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New WR students in Class D
FanfictionWhite Room'da 4. Jenerasyonda Ayanokoji Kiyotaka hariç herkes ölmüştür... Yani öyle midir? Öldüğü zannedilen bir White Room öğrencisi,Shizuku, Koudo Ikusei Senior High School'a kaydolmuştur.