9 aralık pazartesi, 2021.
-"Rose benimle grup ol, lütfen..."
"Jennie hoca ikişerli gruplar olmamız gerektiğini söyledi ve ben çoktan Jisoo ile grup oldum."
"ben kiminle olacağım o zaman? Momo ile de Sana da bir grup olmuşlar, ben tek kaldım?!!??"
"hayır Jennie tek kalmadın."
Rose eliyle ortancı sıradakı en arka sırayı, yani Lisa'yı gösterip oraya bakmamı sağlamıştı ve hafifçe sırıtmıştı. Rose'un onu işaret eden parmağını Lisa'da görünce teleşlanıp hemen Rose'un elini tutup aşağı doğru çekmiştim.
"o parmağın sana girsin Rose."
"ergence espriler yapacaksan böyle Jennie, işin zor."
"espri değildi.
hem neden Lisa ile grup olayım ki onun dersleri berbat, benim tüm ödevi kendisine kilitleyebileceğim birine ihtiyacım var."
"e işte, Lisa senin için tüm ödevi kendisi yapar. Bir de onu bu kadar hafife alma derim onun tarih dersi oldukça iyi."
"of ya. Kaldığımız kişiye bak."
"hem sana ne oldu böyle sen hiç dersleri, ödevleri önemsemezdin?"
"daha da dibe batmaya devam edersem annem beni öldürecek çünkü!"
"anlıyorum. O zaman yeni grup arkadaşınla iyi şanslar."
Rose yavaşça sınıf kapısına doğru yürümeye başladığında sinirle arkadasından bağırmıştım, bunun onun suçu olmadığını bildiğim halde.
"orospu çocuğusun Rose!"
ardından önüme dönmüştüm. Uzunca bir süre kafasını masaya dayamış, büyük ihtimalle uyuyan Lisa'ya bakmıştım. Gidip gitmeme konusunda kararsızdım fakat mantıklı bir şekilde düşününce hiç olmamasından iyidir diye düşünmüştüm. Sonuçta tüm işleri ona kilitleyeceğimden çok görüşmemiş olacaktık.
yavaş adımlarla sırasına kadar geldikten sonra kafasını yaslamak için kullandığı bir koluna dokunmuştum, karşılık vermemişti bu yüzden, başka seçenekler de olsa, saçını çekerek kafasını yukarı kaldırmasını sağlamıştım. Gözlerini yavaşça aralayan, ne olduğunu anlayamayan Lisa kafasını yana kaydırıp beni görünce büyük ihtimalle teleşlanmış kahküllerini düzeltmeye başlamıştı, en sonunda da yüzüne bir gülümseme takınıp yerinde duramayan ellerini dizlerin de sabitlemişti.
"bir şey mi olmuştu Jennie?"
"ağzının kenarlarında da salya kalmış bu arada."
bunu tiskinerek söylediğim için yüzünde ki gülümsemesi kaymış yüzünü benden saklamak amacıyla diğer tarafa çevirmişti. Sağ elinin baş parmağı ile salyasını temizledikten sonra tekrardan bir gülümseme takınıp bana geri dönmüştü.
"şey ben aslında öğretmenin verdiği tarih ödevi için gelmiştim. Bir ihtimal grup olabiliriz diye..."
bunu sorarken reddetmesi umuduyla sormuştum aslında çünkü reddederse öğretmene söyleyip grup olan herhangi birini ayırıp benimle grup yapma ihtimali vardı. Fakat o oldukça mutlu olmuş bir görünüşle kabul etmişti, içimden oldukça mutsuz olsam da dışıma tam tersini yansımıştım.
"kabul etmene çok sevindim Lisa."
"ben de sormana çok sevindim. Bu akşam sen de veya ben de buluşalım mı o zaman?"
"şey, aslında daha 1 haftamız var biraz erteleyebiliriz."
"öyle mi dersin fakat öğretmen çok derine inmemizi söylemişti ve bence bunun için 1 hafta çok az."
"hm..."
işleri ona kilitleyemeyeceğimi anlamıştım o yüzden ben de biraz çaba sarf etmeliydim ki hızlıca bitsin.
"o zaman bu akşam sen de buluşalım. Detayları internetten konuşuruz."
"şey, fakat ben de senin telefon numaran yok?"
"ah, doğru ya."
cebinden hemen telefonunu çıkarmış ve benim söylemeye başlamam için beklemeye başlamıştı. Ben söylemeye başlar başlamaz o da hemen parmaklarını klavyeye götürmüştü. Kaydedince telefonu kapatmış cebine koymuştu ben de "sonra görüşürüz o zaman" diyip ardından zilin çalmasıyla yerime doğru ilerlemeye başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1922 - 2022, jenlisa
Fanfiction27 aralık cumartesi, 1922 Jennie Gutierrez; "sen Lalisa, sen... Beni sadece param için kullandığını biliyorum bana kurduğun tüm kumpasları biliyorum, tüm ihanetlerini biliyorum, bu akşam bana yapacağın en büyük ihaneti de biliyorum fakat...