ocak 19, 2010
kalemini bir kenara koydu. özenle mektubunu da diğer mektupların yanına yerleştirirken hastanenin her tarafından çaldığı haplara baktı. gereken cesareti toplayabilmişti sonunda, özgür hissediyordu uzun süre sonra.yerinden kalktı, yatağının üstünde duran hapları almak için ayaklandı. başı döndü aniden kalkınca. alışık olduğu bir durumdu, umursamadı.
yatağının yanında duran sehpadan suyunu da aldı. soğuk, bembeyaz hastane yatağına uzandı, kahkaha atmaya başladı. mutluydu çünkü, çok mutluydu. sevgilisini görebilecekti inanıyordu buna!
ağzını açtı, hepsini aniden ağzına tıktı. üstüne suyunu da içti sonra. gözlerini kapattı; uzun bir uykuya dalmak üzere. son gördüğü şey sevgilisinin kemik çerçeveli gözlükleriyle kendine gülümsemesiydi. daha fazla dayanamadı. yüzündeki gülümseme, az sonra mutluluğa kavuşacağını bildiği içindi.