KARANLIK NOKTA -GAY

Bölüm 3

(Medya Eren)

Kitapı sevdiyseniz oy vermeyi unutmayınnnn..✨

Emris'in elleri belimdeydi ve beni peluş ayı gibi sarmıştı ondan kurtulmaya çalıştığımda huysuzca uyanır gibi ses çıkarınca vazgeçip geri uyumaya döndüm.

Uyandığımda Emris yanımda değildi. Yavaşça yataktan kalkıp evi aradığımda mutfakta oturmuş su içiyordu, yavaşça arkasından gidip saçlarını karıştırdım. İlkilmişti, bu haline kahkaha attığımda bana yalandan bir kızgınlık ile bakınca daha fazla gülmeye başlamıştım.

Sakinleşince kahvaltı hazırlamaya başladım. Kahvaltılıkları hazırlayıp kesilcek şeyleri kesilince ensemde hissettiğim nefes ile çığlık atmıştım. Ve bir acı ile inledim, arkamı dönünce Emris'i görünce rahatlamıştım ama canım yanıyordu. Emris'in endişelendiği yüzünden anlaşılabiliyordu. Yavaşça tezgahtan yara bandı bulup parmağıma taktım ve kahvaltıyı hazırlamaya devam edicekken elimde bıçak alınınca ve arkaya yavaşça çekilince nolduğunu şaşırmıştım.

Emris kahvaltılıkları kesmeye başlamıştı onu keserken izliyordum. Profesyonel bir şekilde kahvaltılıkları keserken bende masayı hazırladım, kahvaltılıkları hazırlarken bir yandan da menemen yapmaya başladım. Menemen bittiğinde masaya koyup oturduk. Emris karşımda otururken reçeli ekmeğe sürüp ağzıma götürdüğünde yavaşça ekmekten ısırık aldığımda sırıtmaya başlamıştı. Ekmeği elimle alıp yemeğe başladığımda beğendiğime dair mırıltılar çıkardım. Yüzünde daha büyük bir gülümseme oluşmuştu.

Yemekleri yedikten sonra masayı beraber toplamıştık. İçeri gidip kendimi koltuğa attım ve televizyondan film bakmaya başlarken Emris yanıma gelip oturdu, bütün seçtiğim filmlere izledim diyordu. Onun seçtiklerine ben izledim diyordum böyle saçma bir döngünün içinden çıktığımız tek film yoktu. Dizi seçerken ikimizde Elité'de karar kıldık. 

İzlerken bir anda sevişme sahnesi çıkınca kızararak başımı kucağıma indirdim, o anda Emris'in gülüş seslerini duyduğumda sinirle Emris'e döndüm.

"Ne gülüyorsun?"

"Hiiiiççç"

Gülmeye devam ediyordu bir anda yeniden sinirle;

"Gülmesene!"

"Gülmüyorum tamam tamam"

Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı.

"Tamam izlemiyorum banane küstüm."

"Tamam küsme hemen ne yapalım o zaman?"

Arkamı dönücekken telefonumdan bildirim gelince hemen telefona baktığımda okuldan bildirim gelmişti, ders 2 saat önceye alınmıştı. Dersin başlamasına yarım saat vardı, koşarak odama gidip dolaptan hemen kıyafet seçip hemen giyindikten sonra Emris'in yanına gittim.

"Emris dersim erkene alınmış çıkmam gerekiyor"

"Tamam gel ben götürürüm seni"

"Peki.."

...

Derse girdiğimde geç kalmadığım için içime rahatça bir nefes çekmiştim, hocadan tam olarak 10 saniye falan erken gelmiştim. Tam sıraya oturduğumda hoca sınıfa giriş yapmıştı. Ders Tasarım'dı ve bu dersten nefret ediyordum..

Ders bitince Emris beni alacağını söylemişti bende itiraz edip üstelemek istemedim. Emris'i duvara yaslanmış beklerken, benden yaklaşık 20cm uzun bir çocuk bana yaklaşıyordu. Yüzündeki piç sırıtmayı hiç sevmemiştim. Bana yaklaşıp ağzını oynatıp konuşmaya başladı.

"Selam!"

"Selam?" Dediğimde sesim şüpheli çıkmıştı.

"Seni sabah girerken görmüştüm, yalan söyleyemiyceğim ilgimi çektin." Diyip göz kırptığında göz devirdim.

"Anladım.."

"Adın neydi?"

"Eren."

"Ulaş bende memnun oldum."

Yine o piç sırıtması yüzündeydi. Şuan şu çocuğu elimle öldürücektim.

"Numaranı alabilir miyim güzellik?" Elini bir duvara koyup beni sıkıştırdı. Bense göz devirmek ile yetinmiştim. O an duyduğum korna sesi ile afallamıştım. Korna sesine doğru baktığımda Emris'in arabasını gördüğümde çocuğa baktım.

"Gitmem gerekiyor, görüşmemek üzere"   

Diyip çocuktan kurtulup Emris'in arabasına doğru ilerledim, arabaya bindiğimde Emris burnundan soluyordu. Çok sinirliydi, noldu diye sorumu ilettiğimde bir şey yok diyip geçiştirdi.

...

Tanıdık apartmanları gördüğümde eve geldiğimi anlamıştım, Emris'e doğru baktığımda daha sakin görünüyordu. Evine geldiğinde teşekkür ettiğimde arabadan çıkıp evine doğru ilerledim.

Eve geldiğimde direk kendimi duşa attım. Üstümü giyindikten sonra yorganı açıp sıcacık yatağım ile sırtımı buluşturdum. Kendimi uykunun kollarına bıraktım.

...

Bir kırmızı elbiseli kadın bana bakıyordu, yüzünde seçemediğim bir duygu vardı. Bana elini uzatıp elimi tutmasına izin verdim, bir yere doğru koşuyorduk. Bilmediğim bir yeşillik ortamda koşarken etrafa bakınıyordum, içimde tanıdık bir duygu oluştu. Korku ve endişe..

Arkadaşlar siz oy vermedikçe benim motivasyonum düşüyor, yazma isteğim gidiyor. Çok geç yazdım kusura bakmayın. 🤍🥺