Jungsu hızlı adımlarla merdivenlerden yukarı çıkarken taşıdığı bavulun tekerleği basamaklardan birine takıldığında duraksadı ve aceleyle tekerleği takılan yerden çıkarmak için bavulun arkasına geçti. "Lanet olsun, zaten geç kaldım. Çık artık!" Bavulun tekerleğini düzeltmeye çalışırken bir yandan da kendince bir şeyler mırıldanıyordu.
"Merdivenlerin ortasında öylece dikilip yolu kapatmayı ne zaman kesmeyi düşünüyorsun?" Jungsu arkasından duyduğu sesle irkilirken bakışlarını konuşan kişiye çevirdi. "Pardon?" Jungsu ne dediğini anlamadığı için tekrarlamasını isterken bakışlarını karşısındaki bedende gezdirdi. Kahveye kaçan uzun saçları göze çarpan odak noktası olurken saçının sol tarafında bir tutamın pembe renkte olması bu çocuğun saçlarını daha da çekici bir hale getirmişti. Saçlarına bakmayı kesip saniyelik çocuğu baştan aşağı süzdü. Siyah, dar kot pantolonu ve üzerine geçirdiği kendine fazlaca bol olduğu belli olan siyah, üzerinde dağınık kırmızı çizgiler bulunan sweati ve sweatinin altından firar etmiş beyaz tişörtünün etekleriyle Jungsu gülmemek için kendini zor tutmuştu. Geldiği yer hakkındaki tahminleri yavaş yavaş doğru çıkmaya başlamıştı.
Kahve saçlı çocuk bıkkınlıkla nefesini verirken hala basamaklarda çömelen kumral saçlı çocuğa ithafen konuştu. "Diyorum ki yolumdan ne zaman çekileceksin?"
"Ha!" Jungsu ne dediğini anlarken çömeldiği yerden hızla kalkarak karşısındaki bedenin geçmesi için kenara kaydı. "Üzgünüm, yolu kapadığımı fark etmemiştim."
Kahve saçlı çocuk kendisini kısa ama detaylı bir şekilde süzmüş, ardından hiçbir şey demeden basamaklardan çıkıp gitmişti. Jungsu bu davranışına göz devirirken tekrar bavulunun tekerleğini kurtarmak için basamaklarda çömeldi. "İnsan bir sorun yok der, hiç olmazsa ona yer vermemi kibarca isteyebilirdi. Zengin züppe çocuğu ne olacak? Hayır, bu rahatlık insanlara nereden geliyor anlayamıyorum. O da benim gibi geç kalan sıradan biri oysa o sanki buranın sahibi gibi geç kalmayı sorun etmiyor, üstüne pişkin pişkin sallanarak gidiyor." Bir hışımla bavulu sertçe yukarı çektiğinde tekerlek takıldığı yerden çıkmıştı.
"İşte oldu!" Bavulun tekerleğini düzelttiği sırada ağzından çıkan neşeli çığlığına engel olamamıştı ki bu çığlık koridorda bulunan birkaç kişinin dikkatini çekmiş, bakışlarını Jungsu'ya çevirmelerine sebebiyet vermişti. Jungsu bunu fark ettiğinde utanarak hızlıca önlerinde eğilerek selam verdi. Diğer ikili olayı görmezden gelerek öylece gittiğinde Jungsu bıkkın bir nefes verip başını iki yana salladı. "Annemin beni bu yere gönderdiğine inanamıyorum, tanrım geç kaldım." Küçük siteminin ardından geç kaldığını hatırlayarak merdivenlerin geri kalan basamaklarını hızlıca çıkmış, koridorda nerede olduğuna bakınmıştı.
"11-A hayır bu değil, 11-B bu da değil, C de değil.." sınıfların şubelerine tek tek bakınırken gördüğü tabelayla yüzünde küçük bir tebessümün oluşmasına engel olamadı.
11-D şubesinin önünde dururken çekindiği için kapıyı hafifçe tıklatıp kapıyı açtı. Bakışları yeni sınıfında saniyelik gezinirken az önce merdivenlerde karşılaştığı çocuğun duvar kenarı en arka sırada oturduğunu fark etmişti. "Sen yeni öğrenci olmalısın.. uhm?" Öğretmenin sesiyle sınıfı incelemeyi bir kenara bırakıp cevapladı. "Jungsu efendim."
Öğretmen de sınıf yoklamasını eline alarak öğrencinin adını kontrol etti. "Evet Kim Jungsu. İstediğin yere geçebilirsin." fazlasıyla dolu olan sınıfta boş bir yer ararken pencere kenarı en önde duran sıra dikkatini çekmişti. Turuncu saçları bulunan ve gözlerini kakülleri ile kapatan çocuk gözüne fazlasıyla sevimli gelirken yanının neden boş olduğunu merak etmiş, ardından sınıfın tüm dikkatinin kendisinde ve elindeki koca bavulda olduğunu fark etmesiyle utanıp bunu sonra düşünmesi gerektiğini içinden geçirerek bavulunu utana sıkıla çekmiş, turuncu saçlı çocuğun yanına geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Happy death day | joosu
FanfictionKaldığı yurtta tek başına yaşayan Jooyeon'un odasına bir gün Jungsu adındaki öğrenci transfer olur. Başlangıç tarihi: 12.12.21 Bitiş tarihi: - ( Lee Jooyeon ve Kim Jungsu için yazılmış ilk fanfictir hatta muhtemelen Xdinary Heroes için yazılmış ilk...