İnanamıyorum. Beni uzağa mı yollayacaklardı? Bunu yapamazlar, değil mi? Derin bir nefes aldıktan sonra merdivenlere çıkarak odama döndüm. Nisa'yı arayıp durumu bildirmeye karar verdim.
N: YUH
A: Seninkiler de sana ceza verdi mi bari?
N: Evet ve aşırı öfkeliler. Ve ilk defa cezalarında yaratıcı olmayı başardılar...
A: Oha benimkilerde. O kadar kötü ki sesli söylemek bile istemiyorum
N: Zırlama. Bahse girerim ki benim cezam kadar kötü değildir. Benim ailem aşırı katı.
A: Benimkiler de manyak
N: İddiaya falan mı girelim istiyorsun?
A: Benimki daha kötü ama sen yine de söyle önce.
N: Aynı anda
A: 3
N: 2
A: 1
A&N: BENİ YATILIYA YOLLUYORLAR
A: Şey, ne
N: İkimizde yatılıya mı gidiyoruz?! NE DUR HANGİ OKULA GİDİYORSUN
A: Bilmiyorum. Ağaçlıtepe gibi bir şey
N: OHA BENDE. Aynı okula gidiyoruz. Bunun anlamını biliyor musun?
A: Ailelerimiz bizimle ne yapacaklarına karar vermeden önce birbirlerine danışmayı hiç düşünemedi mi
N: Ha evet. Neyse boş ver de biz yine suç ortakları oluyoruz. Bizi ayırmaya çalışırken bizi daha da güçlü yaptılar 😏😏
A: Bilmiyorum. Yeni okul korkunç olacak ve popüler olamayacağım.
N: Derdini seveyim.
Konuşmaya devam ederken aklıma geldi. Bu yeni okulumuzu hiç araştırmadık. Google'a okulun ismini yazdım.
A: GİTTİĞİMİZ OKULA BAK
N: Ne var okulda
A: AŞIRI LÜKS BURASI
N: NE DUR HEMEN BAKIYORUM
N: ÇÜŞŞ
A: Umarım okul göründüğü gibi geçer
*Ertesi gün*
Ve böylelikle kendimi cehenneme doğru giden bir arabanın içinde somurturken buldum. Cehennemden kastettiğim de Ağaçlıtepe Koleji. Google'a baktığımda süper zengin çocuklar için süper prestijli bir yatılı okul olduğunu öğrendim. Eski okulumda da para içinde yüzmeyen kimse yoktu. Ama burası farklı. Bunlar üniforma giyiyor.
Korkuyorum. Ve beni kendi sonuma gönderenler kendi ailem. Yeni okuluma beni bırakma zahmetine bile girmediler. Bunun için çok meşguller.
Sinan: İyi misiniz Bayan Asura? Tüm yolculuk boyunca ağzınızı bıçak açmadı. Aux kablosunu uzatmamı bile istemediniz.
Sinan ailemizin şoförüydü
A: O zaman böyle kalmama izin ver. Artık hayatım böyle olacak...
S: Sizi böyle düşündüren şey nedir?
A: Çünkü yatılı okula gidiyorum!? Burada her şey kurallar, yalnızlık, ders çalışmak. Yatılı okulda asla eğlence yok.
S: Yatılı okulun cezaevi olmadığını biliyorsunuz değil mi?
A: Kanıtın var mı
S: *kıkırdayarak* Düşündüğünüz kadar kötü olacağını düşünmüyorum.
A: Sinan. Bu benim ailemin bana uyguladığı bir ceza. Eğlenceli olmasa gerek.
S: Ya da bunu farklı bir yoldan düşünebilirsiniz. Aileniz sizi seviyor ve sizin için en iyisini düşünüyor, değil mi?
A: Bu tartışma konusu.
Sinan iç çekti.
A: İyi tamam. Evet, sevdiklerini biliyorum.
S: Kötü davranışlarınızdan ötürü hayal kırıklığına hatta kızmış olabilirler.
A: Kötü davranışlarım değil, benim harika planlarım.
S: Kötü davranışınız. Ama yine de senin için en iyisini istediklerini biliyorsun. Bunu gerçekten kendinizi geliştirmek için bir fırsat olarak düşündünüz mü?
Cevap vermedim.
S: Bu sessizliğinizi bir aydınlanma olarak kabul edeceğim.
A: Peki ya daha iyi biri olmak istemiyorsam? Herkesin sevdiği eğlenceli, popüler kız olarak itibarım artık tamamen yok oldu...
S: Her zaman yeni bir itibara sahip olabilirsiniz. Ve ayrıca siz sadece ergensiniz, neden itibarınız bu kadar önemli olur ki?
A: Bu yıllarda ergen olmanın ne anlama geldiğini bilmediğin çok açık be Sinan.
S: Bilmediğimi kabul ediyorum o zaman. Sadece kendiniz olun Bayan Asura
A: Peki, sen öyle diyorsan.
S: Bu arda Ağaçlıtepe'ye yaklaşık 10 dakikaya varacağız.
**************************************
S: Ve son koliniz.
A: Sağol.
S: Bunları içeri taşımanızda yardımcı olmamı ister misiniz?
A: Ben hallederim.
S: Pekala, sizi yarıyıl tatilinde geri almak için geleceğim. Buradaki ilk döneminiz hızlıca uçup gidecek.
A: Umarım... O zaman bir kaç haftaya görüşmek üzere.
S: Görüşürüz!
