Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Taehyung güne yine yorgun başlamıştı. Bu aralar çok fazla dans ediyor, sürekli pratik yapıyorlardı. Yatağından kalkmak bile istememişti. Biraz daha uyumak için kafasını yastığa gömdüğünde, kapısının tıklatılmasıyla oflayarak yorganın altına sindi. Şu an yatağından kalkmak istemiyordu.
"Taehyung-ah uyan hadi." Tabii sevdiği adamın sesini duyana kadardı bu isteği. Seokjin hyung'u ona uyan diyorsa elbette uyanacaktı. "Biraz daha uyusam?" Seokjin onun bu hallerine bayılıyordu. Bir bebek gibi mızmızlanarak konuşması gerçekten hoşuna gidiyordu. Yanaklarını sıkmak istemesine neden oluyordu bu halleri.
"Pratik yapmamız lazım." Taehyung oflayarak yorganı kaldırdı ve seokjin'e masum bakışlarını gönderdi. "Çok yorgunum hyung, azıcık daha uyuyamaz mıyım?" Seokjin, taehyung'un yanına oturdu ve karışık kahverengi tutamlarını okşadı. "Keşke seni burda bırakabilsem ama biliyorsun," taehyung bir şey demedi.
Hyung'u her zaman ona karşı çok nazik biriydi. Şimdi de oldukça samimi davranıyordu ama taehyung'un ona karşı beslediği hisleri çok özeldi. Seokjin'in kendisine bakıyor oluşu bile hoşuna gidiyordu. Saçlarını okşayan elin bileğini kavradı ve başparmağıyla okşadı. Ona dokunmak bile çok güzeldi.
Seokjin diğer eliyle taehyung'un yumuşak yanağını sıktı. Küçük olduğu için teni çok daha yumuşak duruyordu. "Hadi kalk bakalım." Ellerini küçüğünün saçından ve yanağından çekip, kapıya doğru ilerledi. "Hemen hazırlan gel, kahvaltı ediyoruz." Taehyung ona güzelce gülümsemiş ve hemen kalkmıştı.
