1.0 (final)

1.7K 251 70
                                    

"yine kendine not mu yazıyorsun?" changbin'in sesiyle irkildi felix. elindeki küçük not kağıdını masasına geri bırakırken yutkundu.

"öyleyse ne olmuş?" diyerek umursamaz bir tavır takındı sarışın olan. changbin ise siyah saçlarını hafifçe karıştırıp tebessüm etti. "cevap vereceğim için bilmek hakkım değil mi?"

felix derin bir nefes almaya çalıştı ve kurumuş dudaklarını yaladı. gözlerini changbin'e sabitledi ve sesini yükselterek konuştu.

"benimle niye ilgileniyorsun? hiçbir ilgi çekici yanım yok, hatta eksi yönünde değerlendirilecek özelliklerim var. neden halâ benim için çabalıyorsun?" changbin onun bu aklındaki her şeyi dökmüş haline gülümsemeye devam etti.

felix ise cidden yorulmuştu, böyle olmaktan, belki de yardıma ihtiyacı vardı. ya da sadece aptal gururundan dolayı kendine yediremiyordu.

changbin, karşısında gözleri dolmuş bedene yaklaştı ve göz temaslarını kesmeden konuşmaya başladı.

"ve sen sevgime inanmamaya devam ediyorsun. söyle felix, neden seni iyileştirmeme izin vermiyorsun?" diyerek artık yanaklarından yaşlar süzülen çocuğa baktı.

"b-ben kendimden nefret ediyorum." ardından changbin'in elini kendi yanağından yavaşça çekti.

"kendini sevmeyen biri başkasına nasıl istediği sevgiyi verebilir ki?" siyah saçlı olan kaşlarını çattı. "hiçbir zaman beni sevmeni istediğimi söylemedim. ben ikimizi de severim, felix. benim istediğim ise, lütfen kendini böyle harap etme. sen güzelsin, naziksin, sadece dışarıya davrandığın şekilde içine davranamıyorsun." ardından bakışları yumuşadı.

"burada her gün kendine kızdığını gören ve bilen benim. senin mutlu olmanı isteyen benim. ama sen bana yardım etmezsen, nasıl kendimi sana kanıtlayabilirim ki?" felix bu sözlerle dudağını ısırıp gözlerinden akan yaşları engellemeye çalıştı.

changbin samimiydi, bunu onu hiç tanımayan biri bile söyleyebilirken felix neden onu şu ana kadar görememişti?

"bekleyebilir misin ki?" kısık sesiyle sordu ve yere doğru çevirdi bakışlarını. changbin onun bu olumlu ve çekingen tavrıyla bir an şaşkınlıktan konuşamadı.

"eğer çabalamaya hazırsan ölene kadar bekleyebilirim." felix'in çenesini hafifçe tutarak yüzünü yukarı kaldırdı.

sarı saçlı çocuğun gözleri yaşlarla dolmuş, dudakları ısırmaktan kızarmış olsa da, o da gülümsüyordu. aldığı cevap onu mutlu etmişti.

"seni öpebilir miyim?" changbin gözlerini onun kızarık dudaklardan çekmeyerek sordu. felix onun bu tavrıyla kalp atışlarının hızının artmasına engel olamadı ve cesur olmaya karar verdi.

belki de ruhunun yeniden doğuşunu, tuzlu suyla ıslanmış dudaklarını,  karşısındaki dudaklarla birleştirince gerçekleştirdi.

son.

kendinizi sevin <3 çünkü siz çok değerlisiniz. nefes aldığınız için, var olduğunuz için, o kadar şeye rağmen dünyaya geldiğiniz için, bunca şeyle o kadar iyi baş edebildiğiniz için kendinizi sevmek zorundasınız.

gayet iyi gidiyorsun, neden durduk yere kendini harap ediyorsun? seni sevdiğimi ve önemsediğimi neden unutup duruyorsun? yalnız olmadığını biliyorsun.🤍

🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
behind the light •changlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin