Bolum 1
Bugun igrenc bir gundu. Bremor kralliginin ziyafetine davetliydik. Yatagimdan kalkip hazirlanmak istemiyorum lanet olsun hasta numarasi yapsam belki ise yarar.Ne sacmaliyorum ben! Ise yaramazdi bosuna cabaliyordum Kralin kizi olmanın kurallari vardi.Sonunda ayaklarımi yere deydirmeyi basardim.
...
Balkona ciktim kuslarin otusleri adeta bir melodi gibiydi gozlerimi kapattim ve huzuru icime cektim.Ardindan iceri girdim kizil saclarim birbirine dolanmisti aynanin karşısinda Canavar vardi sanki...Kenarlari ince detayli altin sarisi dolabimin kapagini tam actimki annem iceri girdi. Tum fiziki ozelliklerimi annemden almistim saclarimiz kizil ve parlakti o guzel yesil gozleri bana kiziyor du.
"Birazdan yol a cikicaz tatlim ve sen hala hazir degilsin Brandon senden kucuk olmasin a ragmen çoktan hazirlandi" benden cevap beklercesine gozlerini kirpistirdi bende bir kahkaha patlattim
"Anne Brandon daha 5 yasinda? "
"Herneyse bir prenses bu kadar gulmemeli ziyarette bizi kucuk dusurme tipki bir hanim efendi gibi olmani istiyorum simdi hemen sana dikilen elbiseyi giy" elindeki parlayan elbiseyi fark etmemistim bile oflayip zarif ellerinden sarkan elbiseyi aldim.
"Simdi helley seni hazirlamak için gelicek. asagida seni bekliyorolacagiz"
"Peki"dedim
....
Hazirdim son bir kez daha aynanin karsisina geçtim saclarim topuz yapilmisti Helley gerçekten yetenek li bir kadindi.Elbiseme baktim gokyuzu mavisiydi yere kadar inen etegim dalga dalgaydi yarim kollari dirseklerime kadardi hava soguktu ustume ipek bir sal sectim korsesi sıkmasına ragmen rahattim ardindan kapiya yoneldim
"Tesekkurler Helley sen olmasan ne yapardim bilmiyorum"
"Ne demek Leydim bu benim görevim "dedi basini eydi.son bir kez gulumsedim ve kapidan ciktim.
*****
Merdivenlerden asagi iniyordum 3 kafa bana gulumsuyordu annem yakut yesili bir elbiseyle guzelligini vurguluyordu.Babama gelince neredeyse 2 metre boyunda adeta bir heykel trasin elinden cikmis gibi sert yuz hatlari vardi siyah saclari omuzlarina dokuluyordu mavi gozleri isildiyordu Brandon a gelince o herzaman tatliydi siyah saclari alnina dokuluyordu kocaman mavi gozleri parliyordu bana aptal bir gulumseme takinmisti****
Sonbahardaydik havada hafiften esinti vardi agaclarin cigliklarini duyabiliyordum yapraklarini birer birer kaybediyorlardi.Atlarin toynaklari topragi eziyordu. konusmuyorduk Brandon bile usluydu sessiz bir gundu içimde kötü bir his vardı.
****
Nihayet 3 gün sonra vardık hepimiz indik Yolu uzun bir kirmizi hali kapliyordu muhafizlar kılıç yutmuscasina dik duruyorlardi ilerde kral ve kralice bizleri büyük bir zerafetle sarayin girişinde karsiliyorlardi.Ikisinin yüzünde güzel bir gulumseme vardı acaba gerçekten bizleri seviyorlarmiydi?
"Hoşgeldiniz kralim ve Kraliçem sizleri sarayimizda karsilamaktan onur duyariz"dedi Kral Clarkson ardindan Kraliçe Amber hafif bir Revans yaptı.
Bizde Revansla karşılık verdik.
Babam "Bizde sizlerin buyrugunda olmaktan şeref duyarız kralim ve kralicem"dedi****
Yemekteydik herkez gülumsuyordu ziyafetin sonuna gelmistik Babam Kral Clarkson ve Brandon ile sominenin karsisinda muhabbet ediyorlardı
Çok sıkılmıştım biraz hava almak istiyordum çok bogulmustum ve Ormanda neler var merak ediyorum anneme ısrar ettim oda Kraliçe Amberden ozur diledi ve yanıma geldi
"Sorun ne tatlım"dedi
"Ormanı çok merak ettim anne biraz dolasabilirmiyiz lutfen" dedim kesin reddedicekti
"Peki öyleyse cikalim seni anlayabiliyorum Lord ve Leydinin çocukları olmadığı için sıkılmışsındır" dedi sadece gulumsedim ve kapidan çıktık
****
Temiz bir havası vardı soğuk ve hafif rüzgar yüzümü oksuyordu kış için sabirsizlaniyordum öylece dolasiyorduk hiçbirşey demeden sessizliği dinliyorduk Belli ki anneminde buna ihtiyacı vardı.sessizligi ilk bozan ben oldum
"Anne yaratiklar gerçekten varmi" diye sordum. Annem dilini yutmuscasina şok olmuştu bişey diyemiyordu bana yaklasip elinle agzimi kapattı ve hafifçe "şşşşş sessizol" diye fisildadi ve geri geri adım atmaya başladık kalbim deli gibi atıyordu galiba bu sorumun evet cevabiydi agaclarin arasindaki karanliktan çıtırti sesleri geliyordu ve aniden koşmaya başladık arkada bir şey bizi kovaliyordu sonra ayağım takildi yere düştüm dizim kaniyordu annem elimi bırakmadı ve beni kaldırdı fazla zamanımız yoktu o sırada annemin üstüne büyük cüsseli neye benzedigimi bilmedigim bir yaratik çullandı bir çığlık attım dehşete kapilmistim annemin kaç! Diye haykirdigini isittim iki arada bi derede kalmıştım annem artık çığlıkları duyulmuyordu koşarken arkama bile bakamadım bakmak istemiyordum onun güzel yüzünün ne hale geldiğini görmek istemiyordum.
******
Sadece kosuyordum. Yaptigim dogrumu yalnismi bilmiyorum ama tek bildigim o canavarlardan bir gun intikam alacagimdi. Yagmur çok hizli yagiyordu. Tek dusunebildigim ailemdi geri donemezdim, annemin cigliklarini tekrar duyamazdim, annemi gozlerimin önünde oldurmuslerdi. Gozlerimden yaslar suzuluyordu. Yagmur yuzume vuruyordu tek hissedebildigim sicak ve sogugun birbiriyle savasiydi..***
Firtina yaklasiyordu bir yere siginmam gerekti ciktigim agactan zorlukla indim Elbisemin etekleri parcalanmisti çok yorgundum dun gece olanlari dusunmemem gerek yoksa yine o aptal gozyaslarina bogulacaktim or mani beyaz ortu gibi saran sis in içinde yuruyorum nerde oldugum hakkinda Hiçbir fikrim yok ardindan gozume bir Sey takildi oraya Iyice yaklastim bir ev vardi kapisini tiklattim veranda tahtalari çok eski olmaliydiki her adimimda gicirdiyordu ardindan Orta yasli bir Bayan Kapi yi acti
"Sende Kimsin burda ne ariyorsun tatlim" dedi o an içim i korku Sardi ona kim oldugumu soyleyemezdim tek ihtiyaç im olan biraz uykuydu
"ben.. ee çok usuyorum evinizde biraz isinabilirmiyim kayboldum sanirim " çok aptalcaydi ama baska carem yoktu bir yer bulup kendimi toplamaliydim Elbisem ve makyajimi aldırış bile etmedi.
"Peki kucuk hanim iceri gel oyleyse sicak kurabiyeler ve cayim var" birden karnimin ne kadar ac oldugunu fark ettim kulaga hos geliyordu ve iceri adimimi attim.
...Sicak ve sessizdi bana en yakin olan koltuga oturdum kadin bana sarilmam için battaniye getirdi ardindan Mutfaga gecti ben olsam evime yabancilari sokmazdim iyi birine benziyordu eve biraz goz attim çok fazla kitap vardi siradan bir koyluye benzemiyordu kadinin baba seslenmesiyle kendime geldim elinde çay ve cikolatali kurabiyeler vardi koltugun ustune koydu.
"Adin ne kucuk kiz?" Dedi
"Meredith" dedim
"Bende Esther memnun oldum"deyip elini uzatti bende tirreyen ellerimle karsilik verdim...