Meet At The Bar

63 4 0
                                    

Bu hikayeyi çok sevdiğim bir arkadaşım olan @brogotmentalillness ile beraber yazdık umarım beğenirsiniz<3

~Jungkook~

Barda sakince likörümden içerken dans eden birini gördüm. Bedeni adeta müzikle uyumlu hareket ediyordu. Etkilenmiştim doğrusu... Sonra usulca dansını yarıda bırakıp barmene yaklaştı ve üzüm şarabı istedi. Yüzü pürüzsüz ve çok güzeldi. Tıpkı bir melek gibiydi. Şarabını usulca dudaklarına götürüp içmeye başladı. Sonra bana döndü ve bir süre baktıktan sonra göz kırptı. Şaşırmıştım ama bozuntuya vermeden flörtöz bir şekilde yan ağız sırıttım. Kıkırdadı ve usulca kalabalığa karışıp kendini müziğe kaptırdı.

~Jimin~

Dans ederken normalde kendimi kaptırırım ve etraftaki kimseyi görmem, sadece müziğin ritmi kulağıma gelir ama bugün bir şey oldu, daha önce hiç dansımı yarım bırakmamıştım. Ama sanırım... Etkilendim?! Tanımadığım biri, bir yabancı ama sanki yüzü o kadar tanıdık geliyor ki hayallerimdeki adam gibi... Sadece yüzüne bakarak böyle hissetmiş olamam, saniyesinde gerçekleşti bu olay. Biraz soluklanmak için şarabımdan bir yudum aldım, ona baktım ve o da bana. İstemsizce göz kırptım. Nedenim ateşli görünmek miydi? Onu etkilemekte olabilirdi. Yüzünde bir şaşırma ifadesi belirdi birden. Yoksa onu rahatsız mı ettim diye düşündüm bir an. ardından gülümsedi. Tanrım çok güzeldi. Bir anlık daldığımı fark ettim ve dansıma geri dönmeye karar verdim. Güzel bir andı ve belki de sonsuza kadar sürmesini istedim...

~Yazar~

Jungkook biraz daha güzel beyefendiyi seyredip bardan çıktı. Evine doğru ilerlerken bir ses duydu ve arkasına döndüğünde o güzel yüzlüyü gördü. Sanırım sarhoş olmuştu yerinde duramıyordu güzel yüzlü. Mırıldanmaya başlamıştı, ne dediği anlaşılmıyordu. Jungkook Jimin'in bu halini tatlı bulmuştu. Jimin sayıklarken birden kendini Jungkook'un üstüne bıraktı, bayılmıştı. Jungkook ne yapacağını bilemedi. Bu güzel yüzlüyü sokakta bırakamazdı. O yüzden evine götürmeliydi. En fazla ne olabilirdi ki? Onu uyutacak sabah da uyanıp olanları anlatıp onu gönderecekti. Bu kadar.

~Jungkook~

Güzel yüzlüyü evime getirmiştim. Onu hızla odama götürüp yavaşça yatağıma yatırdım, üzerime rahat bir şeyler geçirdim ve mutfağa gittim. Bir şeyler hazırlarken düşündüm. Bu hissettiğim histe neydi? Daha önce hiç aşık olmamıştım ya da sevgilim olmamıştı. Acaba bu hissettiğim his aşk mıydı? İlk görüşte? Daha evime getirdiğim adamın ismini bile bilmiyordum. Ben bunları düşünürken belimde eller hissettim, arkamı döndüğümde güzel yüzlüyü gördüm. Tanrım, şişmiş dudakları ve yorgun bayık bakışlarıyla oldukça seksi duruyordu. Onu öpmemek için kendimi zor tutuyordum...

~Jimin~

Kanter içinde uyanmıştım. Rüyamda, barda gördüğüm adamla biraz fazla yakındık ve bu benim alt taraflarımı hareketlendirmişti. Tanrım, adam fazla seksiydi. Onunla sevişmemek için kendimi zor tutuyordum. Hızla yataktan kalktım ve evi gezmeye başladım. Onu mutfakta bir şeyler hazırlarken gördüm. Altına giydiği gri eşofman onu oldukça çekici yapıyordu ve o yapılı vücudunu saran beyaz tişörtü... Onu izlerken dayanamayıp arkasından beline sarıldım ve arkasını döndüğünde uzunca bakıştık. İnce dudakları oldukça öpülesi duruyordu.

~Jungkook~

Artık dayanamıyordum, onu öpmeye başladım. Muhtemelen ağzımdaki likör tadıyla onun ağzındaki şarap tadı birbirine karışıyordu. Uyluğunu bana sürttü, bu çocuk cidden kaşınıyordu. Sabırsız görünüyordu onunla biraz oynamaya karar verdim ve tezgaha oturtup onu biraz kendimden uzaklaştırdım. Sinirlenmiş gibiydi ve kulağıma fısıldadı "Benimle oynama" Sırıttım "Sıkıysa engel ol" Bunu dedikten sonra yakamdan tuttu ve ellerini enseme atıp daha sert öpmeye başladı. Dillerimiz birbirine sürtünüyordu ve bu beni daha da azdırıyordu. Ellerim vücudunda gezintiye çıkmıştı. Tişörtünün altından belini okşamaya başladım, pürüzsüzdü. Dilimle dudaklarını yaladığımda inledi. Tanrım, o güzel sesiyle bile boşalabilirdim. Dudaklarımdan yavaşça ayrılıp nefes nefese konuşmaya başladı. "Dayanamıyorum artık..." dedi sabırsızca. Onu biraz daha sinirlendirmekten zarar gelmezdi. Onu kucağıma aldım ve yatak odası yerine salona yöneldim. Bunu fark etmiş olacak ki tam itiraz edecekken onu susturdum. "Hey, n-" "Şşş.." Koltuğa kendimi attım ve onu da kucağıma oturttum.

~Jimin~

Peki, bunu sen istedin. Kucağındayken yavaşça kalçamı onda doğru sürtüyordum. Ellerini kalçamın üzerine doğru koyarken izin vermedim ellerini tutup çektim ve daha çok sürtündüm. Kaşlarını çatarak bana bakıyordu ben de karşılık olarak ona göz kırptım. Ardından sertçe üstünde zıpladım ve o kalın sesiyle inlemesini duydum. Kafasını geriye attığında boynundaki adem elması oldukça çekici duruyordu. Dayanamadım ve boynunu emmeye başladım. Arada sertçe ısırıp sonra üstünden yalıyordum ve bunu her yaptığımda inliyordu. Konuşmaya başladı inlemelerinin arasında "Ah b-bence de artık a-ah b-bu kadar y-yeter ıh" dedi ve beni kucağına alıp yatak odasına doğru ilerledi, giderken merak ettiğim soruyu sordum. "Adın ne?" "Jungkook, Jeon Jungkook. Senin?" "Jimin, Park Jimin" "Güzel isim, aynı senin gibi" dediği şey ile etkilenmiştim. Demek adı Jungkook'tu, herifin ismi bile seksiydi. Bunları düşünürken Jungkook beni çoktan yatağa atıp üstüme çıkmıştı.

"Bu gece uzun sürecek bebeğim..."





Arkadaşımla ilk defa ortak bir fic yazdık, onu da takip ederseniz sevinirim. Başka bir kitapta görüşmek üzere <3

Meet at the Bar | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin