Elime iki hastanın da raporunu alıp Allah'ına kadar uzanan koridorda adımlamaya başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KORİDORU BÖYLE HAYAL EDEBİLİRSİNİZ.
İ
lk önce Eylülün yanına gidecektim. Elimdeki kağıda baktım. Oda numarası 371 di. 371. Odanın önüne gelip kapıyı tıkladım.
İçeriden hiç bir ses gelmeyince yavaşca kapının kulpunu indirdim. İçeride kısa saçlı, Kısa boylu, zayıf bir kız oturuyordu. Yatağın yanındaki orta boy krem reni tekli koltukta oturuyodu.
"Merhaba" dedim sevecen bir tavırla. Gözleri bana kaydı. Hiç bir şey söylemeden aldığı nefesi bıkkınca geri vererek bakışlarını boylu boyunca uzanan pencereye çevirdi.
Odanın içine girip kapıyı yavaşça kapattım ve kilitledim. Hastaların sağı solu belli olmadığı için önlemimi almak zorundaydım.
Yaklaşık 40 saniye kadar yüzüne baktım. Ama kafasını çevirmedi bile. Sürekli dışarıyı izliyordu.
Yanındaki tekli koltuğa oturduğum sırada telaşla ayağa kalktı.
"Git!"
"Sadece konuşmak için geldim. Sakin ol. Bir şey yapmayacağım"
Bi kaç saniye yüzüme endişeyle baktıktan sonra yavaş yavaş bakışları yumuşadı. Sonra derin bi iç çekti. İstanbulun tüm havasını içine çekercesine iç çekti hatta.
Ürkerek yanıma oturduğunda gülümsemem daha da büyüdü.
"Nasılsın eylülcüm" dedim sıcak kanlı bir tavırla.
"Burada nasıl olunabilirse öyleyim işte" dedi gözlerini devirerek. Sonra tekrar gözlerini dışarıya çevirdi.
"Haklısın, emin ol buraya gelen hiç bir hasta mutlu değil. Çok tatlı bir kıza benziyorsun. En kısa sürede seni iyileştirip buradan çıkaracağım. Söz"
Tekrar istanbulun bütün havasını içine hapsedercesine iç çekti. 5 saniye sonra geri bıraktı.
"Seni tanımak için gelmiştim. Gidiyorum şimdilik" Dedim ayağa kalkarken pozitif bir sesle. O ise sadece göz devirdi.
Odadan çıktım ve elimdeki diğer dosyaya baktım. Özgür deniz cellat'ın dosyasıydı.
Yeliz'in anlattıklarından sonra biraz gözüm kortu açıkçası. 336. Odada kalıyordu. Gözlerim dosyasındaki küçük vesikalık fotoğrafına kaydı. Size yemin ederim aynı hapishane mahkumlarına benziyordu!
