Gerçekten sıkıldım, kimseyle konuşup kaynaşamamaktan, kimseyle geçinememekten sıkıldım. Karakterim fazla agresif, biliyorum. Ailemin zengin olma hikayesi bir yana zaten ailemden bile bıkkınlık geldi. Bana emir veriyorlar, sürekli. "Güneş evi süpür kızım" "Güneş bulaşıkları yıka kızım" "Güneş çamaşırları as kızım" sürekli dırdırlanıyorlar. Hizmetcimiz var zaten, neden ben yapayım ki ? Ne zaman annemle bu konuyu konuşmaya kalksam bana "babana sor" diyor, sürekli sürekli. Neden babam ? Neden o değilde babam ?
Bunlar bir yana okulumdan nefret ediyorum. Orda arkadaşlık kurabildiğim sadece Yeliz var. En yakınım, yaptığım tüm agresifliklere rağmen yanımda olan tek insan diyebilirim. Akın'da var tabi. Onu unutmayalım. Abim gibidir, bana cidden iyi davranır, eteğime, sevgilime hep karışır. Fen hocamızın bana olan bir takıntısı var. Gerçekten benden nefret ediyor.
Evet, yeni bir güne göz açtım. Okula gideceğim. Allah isterse bizim hizmetçiler bir kahvaltı hazırlamıştır. Lise 2'yim aslında. Seneye son sınıfa geçeceğim. Bir yandan düşününce sınıfta kalıp annemin sinirlerini hoplatmak istiyorum, çünkü ben duygusuzum. Buna rağmen, aşık olmaka istiyorum ama hiç aşık olmadım. Tamam sevgilim oldu, evet ama onu saymıyorum. Beni neredeyse 2 dakikalık zevki için kullanacaktı. Cidden saçma. Ben bunları düşünürken "Güneş, hadi kızım in aşağıya şoförün seni bekliyor" diye bağırdı annem. "Peki anne geliyorum" dedikten hemen sonra çantamı alıp aşağıya indim ve arabaya bindim.
Okula geldiğimde, yeni bir çocuğun geldiğini öğrendim. İsmi Berkcan'mış dediler. İnanın ismi bence tuhaf. Gidip tanışmak istiyorum, neyse ya tenefüste tanışırım.
Ders zili çaldı ve sınıfa girdiğimde şu yeni çocuk diye bahsettikleri Berkcan'ı görmüş olmalıydım ki onu tanımıyordum. Yanına gidip "Merhaba ben Güneş" dedim. Yüzüme baktı, baktı, baktı ve "Ee?" Dedi. Sadece ee dedi. Sanırım fazla hırslı. Bulaşmaya değmez. Herneyse yerime oturdum ve hocanın gelmesini bekledim.
- Tenefüs -
Koşarak Berkcan'ın peşinden gittim, neden bilmiyorum ama tanışmak istiyorum. Yakışıklı çocuktu, çirkin demek olmazdı. Ona yetişemeyeceğimi anladım ve en sonunda kolundan tutup "Sen hiç iyimserlik nedir bilmez misin ?" Dediğimde alaylı bakışlarla bana baktı ve "Peki ya sen hiç inatçı olmanın ne kadar sinir birşey olduğunu bilmez misin?" Dedi gülerek. Ona şaşkınca bakarken bana "Neyse İnatçı Kız yapacak işlerim var, daha sonra konuşuruz" dedi ve gitti. Orada öylece kala kalmıştım. Konuşamamıştım. Ben mi inatçıyım ? Hadi ordan be, son olarak ise şaşırmamın diğer sebebiyse bana İnatçı Kız demesi. Gerçekten tanışır tanışmaz bana lakap mı taktı ? İnanılmaz biriymiş. Cidden fazla mızmız, gıcık, agresif ve somurtkan biri, Allah sabır versin.
- Okul Çıkışı -
İçimden Berkcan'ı takip etmek geldi. Niye bu çocuğa bu kadar taktığıma dair hiçbir fikrim yok. Sanırım onu sinir etmek hoşuma gidiyor. Gözlerim sabırsızcasına onu ararken koşarak çıkmaz sokağa gittiğini gördüm. Tabiki öylece izlemedim, arkasından koşarak onu takip ettim. Gideceği yere vardığında, hipilerin dolaştığı serseri sokağı gibi bir yere geldiğimizi farkettim. Sigara içen 5-6 çocuk, alkol içen 7-8 kız ve uyuşturucu satan 3-4 çocuk. Tek kelimeyle tumarhane gibi bir yerde olduğuma emindim. Bu çocuk burda ne yapıyor ? Berkcan'ın girdiği odaya baktım ve içeride ne olduğunu aşırı merak ettim. İçeriye girmek için adım attığımda, kolumdaki acıyı hissettim. Arkamı dönüp baktığımda Berkcan'ın sinirli bir şekilde bana baktığını gördüm. "Ne işin var burda?!" Diye bağırmasıyla yerimden zıplamam bir oldu. "B..b..be...be..ben ö..özür d.dilerim" dedim kekeleyerek ve titrekçe bir sesle. "Beni takip mi ettin sen İnatçı Kız?" Dedi sakin bir ses tonuyla. "Evet öyle oldu, yani şeeyy kendime engel olamadım" Dediğimde yine o alaylı bakışlarıyla bana baktı ve "Ben sana sonra görüşürüz demedim mi ? Bu kadar inatçılık sana fazla gelir İnatçı Kız" dedi. Artık dayanamadım ve "Ben inatçı değilim!" Dedim bağırarak. Şaşkınca bana bakarken "Sakin ol İnatçı Kız." Dedi ve yine o kadar alaycı bakmasına rağmen gülümsemiyordu, sanırım ağız kemiklerinde bir sorun var. "Niye hiç gülümsemiyorsun ? Ağız kemiklerinde sorun mu var ?" Dediğimde yine şu alaycı bakışlarından attı ve "Bunu merak etme bari. Bak ne diycem, sen şimdi evet git. Söz veriyorum yarın seni buraya çağıracağım." Dedi. Hiçbirşey demeden koşarak eve gittim.
Annemlere seslenmeden odama gittim ve pijamalarımı giyip sıcacık yatağıma girdim ve bugün Berkcan'la yaşadıklarımı düşünmeye başladım. Neden izin vermedi ki ? Ne saklıyor ? Benden mi utanıyor yoksa ? Bunları düşünmekten vazgeçip nihayet uykuya daldım.
Arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir, beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTAÇI KIZ
General Fictionİnanılmaz derecede zengin olan bir aileye sahip, buna rağmen aşka mahçup olan inatçı bir kız ve aşka hiç inanmayan, hiç aşık olmak istemeyen bir çocuğun hikayesidir.