Playlist te Luminescent and Deflation dansı var.
Yeni bir güne göz açtım ama aklımda Berkcan'ın bana dün akşam dedikleri var. Neden ordan gitmemi istediki ? Ne vardı orda ? Sanırım bunları düşünmek yerine seçmelere hazırlanmalıyım. Okulumuzda Tumblr Girls isimli dans grubuna girmek için seçmeler olacak. Bize 3 dans seçeneği sundular. Ben Luminescent and Deflation isimli dansı yapacaktım. Aslında zor bir dans. Yinede esnek ve fiziksel olarak güzel olduğumdan yapabiliyorum. Yeliz'i arayıp bize çağırayım en iyisi.
Kim Aranıyor= Yeliz
"Alo"
"Alo Yeliz bize gelmelisin"
"Dans için mi ?"
"Evet hem Berkcan hakkında konuşalım"
"Peki geliyorum"
Bir süre sonra kapı çaldı.
"Hoşgeldin Yeliz"
"Hoşbuldum önce şu Berkcan konusundan başlayalım ne dersin ?"
"Şeey peki tamam"
Bekledim bekledim bekledim ve hala daha bekliyorum.
"Heey Güneş, anlatsana kızım manyak mısın ?"
"Tamam anlatıyorum, önce ilk olarak sınıfta konuştuk. "Merhaba ben Güneş" dedim ama sadece "Ee?" Dedi. Terslediği için darılmadım değil. Herneyse işte, sonra tenefüste onu takip ettim, ona yetişemeyeceğimi anladığımda kolundan tuttum ve "sen hiç iyimserlik nedir bilmez misin? " Dediğimde alaylı bakışlarla bana baktı ve " Peki ya sen hiç inatçı olmanın ne kadar sinir birşey olduğunu bilmez misin? " Dedi. Ben hiçbirşey demeden gitti. Sonra evine giderken onu takip ettim ve çıkmaz sokağa gitmişti. Orda sigara içen 5-6 çocuk, alkol içen 7-8 kız ve uyuşturucu satan 3-4 çocuk vardı. Onun gireceği odaya girdiğimde kolumda acı hissetmiştim. Arkamı döndüğümde Berkcan'ın sinirli bir şekilde bana baktığını gördüm. Bana bağırarak "Ne işin var burda?!" Dedi bağırarak. Bende kekeleyerek "Ben özür dilerim" dedim ve sakincesine "Bak sana söz veriyorum birgün konuşuruz ama şimdi eve git" gibi birşey söyledi. Tam hatırlamıyorum. O saatten sonra bi daha görüşmedik zaten.
Yeliz gözleri açık bir şekilde bana bakıyordu. Tam ağzını açıp konuşacaktı ki bana Whatsapp araması geldi. Tanımadığım bir numara. Telefonu açtım
"Alo?"
"Alo Güneş, çocuk parkına gelsene"
"Sen kimsin ?"
"Tanımadın mı ? Ben Berkcan"
"Hıı, peki."
"Hemen şimdi seni bekliyor olacağım."
"Tamam"
Telefonu kapattıktan sonra Yeliz "Ben gidiyorum, sen Berkcan'la buluş" dedi ve gitti. Bende o sırada çocuk parkına gittim.
Orada birkaç tane bank vardı ki birinde Berkcan oturuyordu. "Hey İnatçı Kız burdayım. Gel !" Diye bağıran sese doğru döndüğümde Berkcan'ı görmüştüm. Sanki ne bekliyordum ? Bana İnatçı Kız diye hitap eden tek kişiydi.
Yanına gittiğimde bana "hadi otur sohbet edelim" dedi. "Peki" dedim. "Evet, soru sormaya ben başlıycam. Hiç sevgilin oldu mu ?" Dediğinde şaşırdım. "Aslında evet oldu, bir tane. İsmi Oğuz." Dedim. "Hmm, peki aşık olmak istiyor musun ?" Dedi. "Aslına bakarsan evet istiyorum" dedim. "Ben aşık olmam, aşık ederim" dedi. Bad Boy'lar gibi. "Bence aşk, kötü değildir. Aşık olmalısın." Dedim. Beni öpecek kadar yaklaştı ve "Ben kimseyi gerçekten sevmedim. Aşık olmam ben. Bak İnatçı Kız, sana göre değilim. Benden uzak durmalısın." Dedi ve geri çekildi. Ne diyeceğimi bilmediğim için koşarak gittim. Eve geldim ve ağlayarak uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTAÇI KIZ
General Fictionİnanılmaz derecede zengin olan bir aileye sahip, buna rağmen aşka mahçup olan inatçı bir kız ve aşka hiç inanmayan, hiç aşık olmak istemeyen bir çocuğun hikayesidir.