Aslı üniversite imtihanlarının kazanamamış,ailesi de onu bir daha ki sene kazanır düşüncesiyle dershaneye gönderiyordu.Lise zaten oldukça yoğun geçmişti onun için.Son yazılılara kadar işin ciddiyetinin farkında değildi aslında. Ailesi onu anlamıyor o ise en deli olduğu dönemini yaşıyordu oysa.Kanının en deli aktığı bir dönem.Arkadaşlarıyla gezmek,eğlenmek,sinema,tiyatro,cafe,park vesaireler dururken evde ders çalışarak bu en genç günlerini harcıyordu.Hem ne olurdu sanki üniversiteyi kazanamayıp,hayatına bu şekilde devam etse? Ne olurdu sanki ailesi onu rahat bıraksa?Ama her gün anne ve babasından bir yığın nasihat dinlemek hiç hoşuna gitmiyordu. Onu son derece rahatsız eden konuşmalardı bunlar;
- Kızım bak bu senin hayatında bir dönüm noktası.İş fırsatı bakımından,geleceğin için çok önemli.Bizim Anne-babalarımız böyle uğraşmadılar bizimle.Hem ne güzel olurdu bende okuyabilseydim.Birkaç kuruşa talim etmezdim.Fabrikada benden aşağıda olanlar sırf üniversite mezunu diye müdür ve yardımcıları oluyor krallar gibi yaşıyorlar.Oysa benim sırtımdan ter akıyor yine de onların maşının yarısını bile alamıyorum.Aklını kullan kızım çalış,çalış.
Aslı bu nasihatlerden bıkmış,sırf bunları duymamak için ders çalışıyordu.Dershane başlayalı henüz bir hafta olmuştu.Sınıftakilerin bir çoğu da onun gibi dersleri ciddiye almayarak,ailesinin zoruyla gelenlerdi.Zaten çok ta kalabalık sayılmazlardı.O gün yeni biri daha gelmişti sınıfa.Öğretmen kendisini tanıtmasını istediğinde genç kız mahcup bir şekilde kalkarak tanıttı kendisini;
- Arkadaşlar merhabalar.Adım Şule.Ben de pek çoğunuz gibi geçen sene istediğim puanı tutturamadım.Okulda sınava hazırlanmak oldukça zor.Geçen sene de dershane deneyimim olamamıştı.Kısmet bu seneymiş.İnşallah bu sene de sınava girmeyi düşündüğüm için buradayım.Hakkımızda hayırlısı neyse o olsun.Zamanla birbirimiz daha iyi tanırız inşallah.
Öğretmen genç kıza teşekkür ederek boş olan Aslının yanına oturmasını söyledi.Genç kızda utangaç bir edayla arkadaşının yanına ilişti.Aslı yanına oturan kızı süzdü önce.Kendisinde oldukça farklı bir görünüşe sahipti Şule.Başı sıkı sıkıya kapalı,topuklarına kadar uzun dış kıyafetiyle çok sade giyinmişti.Oysa Aslı,iddialı kıyafetleri tercih ederken yüzünü ön planda gösterecek makyajını yapmadan dışarı çıkmazdı.Yanına utangaç bir şekilde oturan genç kızın mahcubiyetten kızaran yanakları,ışıl ışıl parlayan gözleri,ağır başlı hali ve tavrıyla o kadar güzel gözüküyordu ki.Aslı göz ucuyla süzdüğü genç kızın kulağına eğilerek;
- Hoş geldin.Umarım dersi anlarsın.Çünkü ben bir şey anlamıyorum.Bu sıcakta gezmek varken burada bu konularla uğraşmak çok sıkıcı değil mi?
Genç kız tebessüm ederek karşılık verdi;
- Hoş bulduk. Bu sıcak karşılama için teşekkürler.Gerçektende hava güzel.Ama bu güzelliği ders çıkışı da değerlendirebiliriz.Derse kendini verememen de gayet doğal.Matematik gerçekten de zor bir derstir.Laf aramız da,bana da ağır geliyor ama ne yapalım anlamak zorundayız.
Daha sonra öğretmenin kendilerine baktığını hisseden Şule susarak dinlemeye koyuldu.
Ders bitmiş eve gitmek üzere hazırlanıyorlarken Aslı merakla sordu;
- Bu civarda mı oturuyorsunuz?
- Sayılır. İki durak ötede. Yürüyorum anlayacağın. Ya sen nerede oturuyorsun?
- Bende az ileride yolumuz aynıysa birlikte çıkalım mı? Tabi bir bekleyenin ve uğrayacağın bir yer yoksa şayet.
- Yok. Eve gidiyorum.Bu gün burada gördüğüm dersleri tekrar edersem daha iyi anlıyorum.Beraber çıkalım inan çok sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ıslak seccade
ChickLitAslı üniversite imtihanlarının kazanamamış,ailesi de onu bir daha ki sene kazanır düşüncesiyle dershaneye gönderiyordu.Lise zaten oldukça yoğun geçmişti onun için.Son yazılılara kadar işin ciddiyetinin farkında değildi aslında. Ailesi onu anlamıyor...