Her bitiş bir başlangıç derler ya hani beni beş yıl önce bir adam bitirdi. Ben o günden sonra çok kez bittim ama bir kez bile yeniden başlayamadım.
Beni bir mektup bırakarak terk ettiğinde 17 yaşındaydım. Bütün hayatımı, umutlarımı, herşeyimi ona bağışlamıştım.
Çünkü o gitmeden tam bir yıl önce annesini kaybetmişti. Gerçi annesi ölmeseydi bile benim zaten 5 yaşından beri hayatım sadece oydu.
Benim tek ailem, tek arkadaşım , tek aşkımdı.
Benim bir ailem yok yani varlar ama yoklar. Beni hiçbir zaman sevmediler, babamın bir kere başımı okşadığını, derdimi dinlediğini hatırlamıyorum.
Annemin beni sevdiğine hep inanmak istemişimdir. Hatta kendimi buna inandırmıştım. Ta ki o adam beni bıraktıktan 1 yıl sonra beni 40 yaşındaki bir adamla evlendirmelerine kadar.
Bahaneleriyse senelerdir beni o adamla evlendirmeyi planlamışlar, ama beni 17 yaşında yüz üstü bırakınca küçük yerde oturduğumuz için laf söz olurmuş.
18 yaşında bundan tam 4 yıl önce beni 40 yaşında bir adama verdiler. Beni verdikleri günün gecesi babam yaşında adam tarafından tecavüze uğradım.
O gün ben bir kere daha bittim. O gece uyumadım. Sabaha karşı evden kaçtım ve son durağım İstanbula geldim.
4 senedirde İstanbuldayım şimdi 22 yaşındayım yaşamadığım şey kalmadı.
Ben Mihriban çok kez ölmüş ama hala yaşayan kadın.