~Ib' nin ağzından ~
Merhaba, adım Ib. 9 yaşındayım. Bugün annem ve babam ile Guartena Resim Galerisi' ne gidiyoruz. Hala çok heyecanlıyım. Ah, bir saniye annem seslendi:
- Ib, biraz acele et. Yoksa galeri kapanacak.
-Tamam anne, geliyorum.
Ayy, içim içime sığmıyor... Saçlarımı bir güzel taradım, gömleğimi ve eteğimi giyip düzelttim. Merdivenlerden hızlı ve neşeli bir şekilde indim. (Düşmedim tabii, merak etmeyin beni :D)
Sonra dışarı çıktım. Rüzgar, saçlarımı nazikçe okşuyordu. Kuşların cıvıltıları da çok güzel... Annem, ben ve babam arabaya bindik. Arabayı babam kullanıyordu. Annem, babamın yanındaki ön koltuğa ben ise arka koltuklardan birisine oturmuştum. Arabanın camından bakarak dışarıyı seyrediyor, içimden de bir melodi mırıldanıyordum. Babam bana sordu:
-Heyecanlı mısın Ib?
- Evet, hemde nasıl!
Neyse, biz galerinin önüne geldik. Babam arabayı park etti ve indik. Kalbim küt küt atıyordu. Galeriye girdik. İlk önce resepsiyon görevlisiyle konuştuk. Kuralları söyledi. Sonra annem:
- İstersen gidip galeriyi gezebilirsin Ib. Bizim birazcık işimiz var. Ama sakın kaybolma!
-Tamam anne.
Bu arada Ib' nin annesi Ib' ye bir mendil verir.
- Bu senin.
Gülümsedim.
- Görüşürüz anne!
Oysa ki Ib, belki de geri dönemeyeceğini bilmiyordu...
Ahh, bu resimler çok güzel... *Cızzzt! (Elektrikler gider)* N- ne? Elektrikler... Gitti? *Elektrikler açılır* Herkes nerede? Ah, şu camda garip olan bir şey var. *Camı açmaya çalışır ve kırmızı bir sıvı çıkmasıyla birlikte geri çekilir * Olamaz! Bu da neydi böyle? O değilde, bütün herkes nereye gitti? Hey, kimse yok mu? *Sessizlik* Anne, baba? Buradasınız, burada olmalısınız değil mi? Hadi, burada olduğunuzu söyleyin bana.
Ib mendilini çıkarır, gözleri dolmaya başlamıştır.
Anne! Bana kaybolmamamı söylemiştin. Ama bak, şimdi siz kayboldunuz... *Acı acı güler* Bu dünyadaki tek zavallı ben olsam gerek... *Bir süre hareketsiz kaldıktan sonra cesaretini toplar*
Ama ne olursa olsun sizi bulacağıma söz veriyorum! *Buna karşın hala ağlamaya devam eder...*
Böyle duramam! Bu ben değilim. Anneme söz verdim. Onları bulacağım. Ama bulmam içinde böyle boş boş, hareketsiz bir şekilde duramam. Ağlamak fayda değil! Beni bekleyin anne, baba; ben geliyorum! *Mutludur ve kalbi sımsıcacıktır* ~Ben gidiyorum ailemi bulmaya... diye bir de şarkı tutturur. O sırada bir öksürük sesi duyar.
N- ne? Öksürük sesi? Nereden geldi? Birisi mi var orada? Ah, cidden... Kimse yok, ama yine de ben birisinin olup olmadığından şüphe ediyorum. Rüya görüyorumdur kesin. Bu gerçek olamaz.
Ancak o esnada öksürmüş olan bir resimdir...
Ib yoluna devam eder. Büyük, oldukça geniş olan bir resme gelir. Resme bakınca Guertana Galerisi' nin aynısıdır adeta. Resmin altındaki yazıda "The World of ........" yazmaktadır. (... yazan yerler önümüzdeki bölümlerde geçiyor.) Ve Ib, resmin altında mavi bir sıvı görür. Orada şöyle bir not vardır; "Aşağıya gel Ib. Buranın sırrını göstereceğim sana."
Hmm... Bunu kim yazmış olabilir ki acaba? Bilmiyorum ama ailemi bulabilirmişim gibime geliyor. Ben de çaresizce galerinin içinde dolaşmaya başladım. Sonunda ilginç bir şey gördüm. Herkes buradayken, çevresi engel ile çevrelenmiş olan resim; şimdi açık bir şekilde karşımdaydı. Ve... O da ne? Bir kaç mavi ayak izi var... Herhalde o resimdeki mavi sıvıyla bu mavi sıvı aynı. *Bakar* Hmm. Evet, aynı. Madem öyle, bu resimle de bir bağlantısı olmalı. *Resim parlar* Ne? Resim... Parladı mı? Tuhaf bir şeyler var şu resimde... *Dokunur* Ne? Elim ıslandı. *Annesinin verdiği mendille elini siler ve yeniden dokunur* Ama bu... Ama bu resim ıslak! Olamaz... *Resme parmağını sokar* Parmağım... Resmin içine girdi... Bu nasıl bir resim böyle? Delireceğim artık. Dur bir saniye, buradaki hiçbir şey normal değil ki. Neyse, şu suyun içine girmeden bir çözüm bulamayacağım anlaşılan. *Dalar ve gulp! (Su sesi)* Mavi renkli bir yere ulaştım. Arkama döndüğümde merdivenler yükseliyor. Çıktım. Ve o sulu resmin olduğu yere geri döndüm. Zaten burada bir işim olmadığından Geri indim. Ve etrafı gezinmeye başladım. Duvarda mavi renkte birsürü "Gel" yazan yazılar vardı. Dümdüz ilerdim. Bir vazo vardı ve içinde de kırmızı bir gül vardı. Rengi bakımından hoşuma gitti açıkçası. Ve açıkçası vazonun arkasında mavi bir kapının da olması dikkatimi çekmedi değil. Vazodaki gülü aldım. Vazonun altında olan masyı da ittirip kapıyı açtım. Büyük bir reim vardı. Ve bu resimde de mavi saçlı, gülümseyen bir kadın vardı be anahtarı aldığımda... "Höst" dedim resmen aniden gözlerini açtı ve dil çıkardı. Bir nevi psikopata benziyordu diyebilirim. O odadan çıktım. Çıktığımda bir yazı gördüm. Okudum; "Bu gül sana bağlı. Gülün solmaya başladığında ölümün yaklaşıyor olabilir... Dikkatli ol." Geri dönmeye gittiğimde; "Aaa!" dedim çünkü,"Gel" yazan yazılar maviden kırmızıya dönüp "Hırsız" şeklini almıştı. Cidden oldukça tuhaf bir yerdi burası. Daha neler yaşayacağımı bile kestiremiyorum...
~Guartena Galerisi' nin asıl yüzü ortaya çıkıyordu... Ve her şey yeni başlıyordu... ~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ib: "The World of Guartena"
Fanfiction"Resme yaklaştım. Üstünde su varmış gibi gözüküyordu. Gözlerimi kapattım ve içine daldım..." Bir gün ailesiyle birlikte resim galerisine giden Ib aniden kayboluverdi ve galeride hiç kimsecikler yoktu. Ama giderken "Gel Ib" yazısını gördü, yavaş ve...