eleven ✓

341 22 98
                                    

|could you find a way to
let me down slowy?|

|could you find a way tolet me down slowy?|

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|taehyung & lalisa|

tanrısal bakış açısı

telefonunu son kez kontrol etti lalisa. siyah çizmelerinin, arnavut tarzı kaldırım taşlarında yarattığı ses kulaklarına çalınıyordu, sakince.

kaldırım kenarında dikilmiş, dudak parlatıcısıyla neredeyse aynı renk olan güllere bakmadan edemedi yürürken.
güller, ona her zaman sevgilisi chaeyoung'u hatırlatırdı.

ah, şimdi onun yanında Paris'te olmak için neler verirdi.
şu kesindi;; park chaeyoung, lalisa manoban'ı tüm kalbiyle seviyordu. o çok zarif ve ilişkilerine değer veren bir kadındı, kesinlikle kim taehyung, onun yanından bile geçemezdi.

gidip banka oturdu ve etrafında koşuşturan çocuklara dikkatini verdi.

yüzünde kırık gülümsemesiyle, hafif yaz esintisinin saçlarını savurmasına izin verdi.
evet, lalisa manoban, hayatı seviyordu.

yani, sonuçta Paris'te, aşkın ve sanatın şehrinde güzel bir hayatı vardı;; tatlı bir kız arkadaşı, mükemmel bir ünü ve çok harika arkadaşları...

sonunda, parkın en başında onun silüeti belirdi;; muhtemelen yıllar önce ki berbat hayatının sebebi.

lalisa, gelen adamı gözleriyle süzdü hafifçe. beyaz gömleği, kahverengi süveteri ve krem rengi pantolonuyla, kim taehyung eskisi gibi giyinmemişti. siyahlar içinde değildi artık.

elinde özenle sarılmış, en küçük tuval boyutunda bir paket taşıyordu kim taehyung. sonunda geçmişlerine ki acı ama tüm anılarının içinde elmas gibi parlayan mükemmeliyetin tasvirinden vaz mı geçmişti?

lalisa, çizdiği eseri gözünde canlandırdı. en sevdiği renk mint yeşili bir tulum giyen, ellerini kafasında zafer işareti yapan küçük bir kız vardı tabloda.

evet, bu bir zafer işaretiydi çünkü lalisa manoban'ın yeni ve bağımsız hayatını kazanmasının zaferiydi bu.

"istediğini getirdim lalisa, yalvarırım birşey söyleme."

"hah," hafifçe kaşlarını kaldırdı kadın. karşısında ki adama alayla bakarken. "tablo zaten şahsıma ait, onu benden alan sensin."

yanında oturan bu kadın, ne kadar değişmişti. eskiden olduğu pısırık ve mütevazi halinden bir parça kalmamıştı.

"ben resmi parayla aldım, çaldığım falan yok."

"kim taehyung," derin nefes aldıktan sonra devam etti. "hâlâ paranla satın alıyorsun sen." yıllardır klişeleşmiş bir laf vardır;; para mutluluk getirmez diye. yazar olarak buna katılmasam da lalisa bu konuda hem fikirdi.

"uçağımın kalkmasına az kaldı," yılan görünümlü saatine bakıp sakin ama iğneleyici bir ses tonunda konuştu. "gitsem iyi olacak."

fakat taehyung'un fark ettiği bir şey vardı. lalisa, tabloya elini sürmemiş, öylece ayağa kalktıktan sonra kendisine dönmüştü.

"elveda kelimesinden ne anlıyorsun bilmem fakat senin için birşey ifade etmiyor gibi görünüyor." siyah, saten gömleğinin üstünü düzeltti sakin hareketlerle. "bu sefer gerçekten seni görmek istemiyorum."

taehyung'da kadının yaptığı gibi ayağa kalktı, yerdeki paketi eline almadan önce.

"bunu geri alamayacak mısın, lalisa?" kadın, eseri ve adam arasında göz kürelerini hareket ettirdi kuşkuyla.
kafasını hayır manasında salladı.

çok sevdiğim biri, bir kitabında ne der bilirsiniz;;

"sana birgün asla beni hatırla demeyeceğim, çünkü birgün beni sana hatırlatacak insanlar çıkacak karşına..."

İşte bu durumda lalisa, kim taehyung'a böyle deme gereği duyuyordu. bir efsaneye göre, insanlar ancak onu hatırlayan insanlar unuttuğunda gerçekten ölürler.

ve lalisa manoban, bebeğinin unutulmasını hiç mi hiç istemiyordu artık.

"elveda kim taehyung, umarım Tanrı seni tekrar yoluma çıkarmaz." toz pembe dudaklarından çıkan tek cümle onu yapayalnız bırakabilirdi. tıpkı geçmişte kim taehyung'un lalisa'ya yaptığı gibi.

en başından beri bu hikâyede yanlış olan şey;; taehyung ve lalisa'nın yıllar önce boşanmış eşler olmalarıydı.

ve en sonunda, lalisa manoban oradan gözleri dolu ama kalbinde şüphe olmadan ayrıldı.
artık kim taehyung ve lalisa manoban, ayrılmış eski eşler değillerdi. şimdi ikisi yabancıydı birbirlerine.
ne taehyung lalisa'nın ölü ruhundan haberdardı, ne de lalisa taehyung'un hastalıklı zihninden...

 ne taehyung lalisa'nın ölü ruhundan haberdardı, ne de lalisa taehyung'un hastalıklı zihninden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

dead
and
gone

[thank you for everyting @chaevesly!]

saudadé, taelice Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin