0.5

1.3K 172 170
                                    

jake: hoon selam

hoon: selam jakey

bir sey mi oldu

jake: ben biraz rahatsiz olmusum
da, yarin zoomdan sey yapalim

hoon: nasil biraz rahatsiz

jake: oksuruyorum

karnim falan agriyor

soguk aldim sanirim

hoon: oyle mi

bir seye ihtiyacin var mi

ilac almami ister misin

sicak bir seyler ictin mi

uzerini ort sen cok hassassin

ben gelip corba yapayim mi
sana hm

geleyim mi

jake: hoonie gerek yok

iyiyim ben

hoon: emin misin

arayacagim cok oksuruyorsan
gelirim

jake: hayir

arama

hoon: oksuruyorsun yani

cok oksuruyorsun degil mi

gelecegim bekle

corba yaparim

cay yapmak icin birkac sey
alirim

tamam mi

geliyorum simdi

jake: hoon-ah gercekten gerek
yok

hoon: var

geliyorum

itiraz da kabul etmiyorum

gorusuruz birazdan

jake: gorusuruz peki

yamete

jake: sunghoon geliyo

won: oksuruyorum deyip bizi
kovdun az once

simdi sunghoonu mu cagirdin

riki: inanilmazsin gercekten

asiksin tamam da bize yapilmaz

jake: gelme dedim ben ona da

corba yaparim, cay hazirlarim fln
dedi yolda simdi

riki: sana cidden asik

biz hic dusunmedik mesela

won: neyse

iyi olursun bakar sana

jake: ya benim atesim de var
galiba

of ya ona da bulastirirsam

offf

won: ya riki bu cok asik olmus

jake cok asik olmussun

riki: duygulandim

iyisin degil mi

jake: kapi caliyo

iyiyim sanirim

kapiyi acmaya gidiyorum

gorusuruz

𔘓𔘓

Jake yorgun argın ayağa kalktı. Kapıyı açtı, Sunghoon elinde bir iki poşet vardı.

"Nasılsın? Çok kötü müsün? Ateşin de var mı?" demişti Sunghoon kapı açıldıktan hemen sonra.

"O kadar kötü değilim Hoon-ah, gerçekten."

"Bakayım... Jake! Çok ateşin var senin... İçeri git, otur geliyorum ben."

Jake başını sallayarak içeriye gitti. Sunghoon kapıyı örttü, sonra da mutfağa geçti.

Evini çok iyi biliyordu, iki yıldır ikisi çok yakınlardı. Arkadaş grupları arasında bir birleşme olmamıştı asla, ama ikisi çok yakındı bir süredir.

Sunghoon o süre içerisinde ondan hoşlanmaya başlamıştı. Jake hala aynı şeyleri hissedip hissetmediğini bilemese de o da şu aralar garip hissediyordu.

Sunghoon mutfakta çay demlerken bir yandan da çorba hazırlıyordu. Jake ise üşüdüğü için battaniyenin altına girebildiği kadar girmişti. Ateşi olduğu için gerçekten çok üşüyordu.

Sunghoon bir süre sonra çorbayla gelmişti.

"Jake-ah örtünün altından çık ateşin artacak. Hem kalk biraz çorba iç iyi gelir hm?"

"Üşüyorum Sunghoon. İstemiyorum."

"Battaniyeni çekerim o zaman."

"Ya Hoon-ah cidden soğuk."

"Soğuktur güzelim, ama böyle durursan daha çok ateşin çıkacak. Bu yaşta havale geçirirsen çok kötü olur. Hadi bırak battaniyeyi, hatta ince bir seyler giy."

"Ama Hoon... Of tamam, bıraktım. Gidip üzerimi değiştireyim mi?"

"Sana kıyafet getireyim ben tamam mı? Bekle sen ince bir seyler alayım hemen... Bırak battaniyeyi, çorbanı iç. Çaydanlıktan ses gelirse de haber ver ben geliyorum hemen."

"Tamam..." dedi Jake ve Sunghoon'un getirdiği tepsiyi kucağına alarak çorbayı yemeye başladı.

Sunghoon da Jake'in dolabından kısa kollu ince bir tişört alarak getirdi.

"Al sen bunu giy, ben de çay getireyim tamam mı? Başka bir şey ister misin? Ateşini de ölç tamam mı?"

"Tamam ölçerim, bir de çikolsta varsa getirir misin?"

"Getiririm tabiki, yoksa da çıkar alırım şimdi."

"Gerek yok..."

"Gerek var, dinlen tamam mı?"

"Tamam peki..."

_______
20.01.22
cok zirliyorum cok sirinler ay

✓ brolar arasinda olur oyle seyler ⌗ jake × sunghoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin