jake: hoon selam
hoon: selam jakey
bir sey mi oldu
jake: ben biraz rahatsiz olmusum
da, yarin zoomdan sey yapalimhoon: nasil biraz rahatsiz
jake: oksuruyorum
karnim falan agriyor
soguk aldim sanirim
hoon: oyle mi
bir seye ihtiyacin var mi
ilac almami ister misin
sicak bir seyler ictin mi
uzerini ort sen cok hassassin
ben gelip corba yapayim mi
sana hmgeleyim mi
jake: hoonie gerek yok
iyiyim ben
hoon: emin misin
arayacagim cok oksuruyorsan
gelirimjake: hayir
arama
hoon: oksuruyorsun yani
cok oksuruyorsun degil mi
gelecegim bekle
corba yaparim
cay yapmak icin birkac sey
alirimtamam mi
geliyorum simdi
jake: hoon-ah gercekten gerek
yokhoon: var
geliyorum
itiraz da kabul etmiyorum
gorusuruz birazdan
jake: gorusuruz peki
yamete
jake: sunghoon geliyo
won: oksuruyorum deyip bizi
kovdun az oncesimdi sunghoonu mu cagirdin
riki: inanilmazsin gercekten
asiksin tamam da bize yapilmaz
jake: gelme dedim ben ona da
corba yaparim, cay hazirlarim fln
dedi yolda simdiriki: sana cidden asik
biz hic dusunmedik mesela
won: neyse
iyi olursun bakar sana
jake: ya benim atesim de var
galibaof ya ona da bulastirirsam
offf
won: ya riki bu cok asik olmus
jake cok asik olmussun
riki: duygulandim
iyisin degil mi
jake: kapi caliyo
iyiyim sanirim
kapiyi acmaya gidiyorum
gorusuruz
𔘓𔘓
Jake yorgun argın ayağa kalktı. Kapıyı açtı, Sunghoon elinde bir iki poşet vardı.
"Nasılsın? Çok kötü müsün? Ateşin de var mı?" demişti Sunghoon kapı açıldıktan hemen sonra.
"O kadar kötü değilim Hoon-ah, gerçekten."
"Bakayım... Jake! Çok ateşin var senin... İçeri git, otur geliyorum ben."
Jake başını sallayarak içeriye gitti. Sunghoon kapıyı örttü, sonra da mutfağa geçti.
Evini çok iyi biliyordu, iki yıldır ikisi çok yakınlardı. Arkadaş grupları arasında bir birleşme olmamıştı asla, ama ikisi çok yakındı bir süredir.
Sunghoon o süre içerisinde ondan hoşlanmaya başlamıştı. Jake hala aynı şeyleri hissedip hissetmediğini bilemese de o da şu aralar garip hissediyordu.
Sunghoon mutfakta çay demlerken bir yandan da çorba hazırlıyordu. Jake ise üşüdüğü için battaniyenin altına girebildiği kadar girmişti. Ateşi olduğu için gerçekten çok üşüyordu.
Sunghoon bir süre sonra çorbayla gelmişti.
"Jake-ah örtünün altından çık ateşin artacak. Hem kalk biraz çorba iç iyi gelir hm?"
"Üşüyorum Sunghoon. İstemiyorum."
"Battaniyeni çekerim o zaman."
"Ya Hoon-ah cidden soğuk."
"Soğuktur güzelim, ama böyle durursan daha çok ateşin çıkacak. Bu yaşta havale geçirirsen çok kötü olur. Hadi bırak battaniyeyi, hatta ince bir seyler giy."
"Ama Hoon... Of tamam, bıraktım. Gidip üzerimi değiştireyim mi?"
"Sana kıyafet getireyim ben tamam mı? Bekle sen ince bir seyler alayım hemen... Bırak battaniyeyi, çorbanı iç. Çaydanlıktan ses gelirse de haber ver ben geliyorum hemen."
"Tamam..." dedi Jake ve Sunghoon'un getirdiği tepsiyi kucağına alarak çorbayı yemeye başladı.
Sunghoon da Jake'in dolabından kısa kollu ince bir tişört alarak getirdi.
"Al sen bunu giy, ben de çay getireyim tamam mı? Başka bir şey ister misin? Ateşini de ölç tamam mı?"
"Tamam ölçerim, bir de çikolsta varsa getirir misin?"
"Getiririm tabiki, yoksa da çıkar alırım şimdi."
"Gerek yok..."
"Gerek var, dinlen tamam mı?"
"Tamam peki..."
_______
20.01.22
cok zirliyorum cok sirinler ay
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ brolar arasinda olur oyle seyler ⌗ jake × sunghoon
Fanfictionhoon: ya jay sen de beni opuyosun arada normal bisey bu jay: ben senin dudagina yapismiyorum yalniz yanagini opuyorum [texting, story] ©jadedstilll - 2022