" Dünyanın uzaydan görünüşü mavi olduğu için uzay dilinde dünya mavi gezegen ismi ile de çağrılır.. Ve sonsuz bir boşluktur uzay.Her zaman ki gibi yine aklımı toparlıyamıyordum. Hava çok soğuktu ,zifiri karanlık vardı... İleriden gelen arabanın farlarından gözlerimi kıstım ve ileri bakmaya çalıştım.Hala gelen giden yoktu. Beni neden bu kadar çok bekletiyorsun diye sayıklarken ayak sesi duymamla arkamı döndüm ve ne yazık ki o değildi . Yüzüme sert rüzgar gözlerimin dolmasına neden oluyordu . Hafif kıstım göz kapaklarımı ve ileriden gelen kişiye baktım . Evet o geliyordu nedense çok heyecanlanmıştım.Birden vücudum ısındı ve gözlerimin içi parladı. Elinde sıgara ile bana yaklaştı ve sanki beni tanımıyormuş gibi yanımdan öylece geçti . Arkadan yetiştim ve konuşmaya başladım. Yüzünü göremiyordum koluna girdim ve öylece yürüdük ben konuşmaya başladım ve birden bana kızgın bir şekilde baktı ve sakın konuşma dedi. Neye uğradığıma şaşırmamıştım zaten alışlkındım ve artık yorulmuştum . Sinirli olmasından nefret ediyordum. Ona ne kadar kızsamda söyliyemiyordum.Onu çok seviyordum ama farkında değildi . Onu evinin oraya yaklaştığımızda arkadaşları geldi. Kulağıma eğildi ve git burdan dedi . Ne diyeceğimi bilmiyordum.Çok üzgün ve korkmuş bir ses tonuyla yolu bilmiyorum ki dedim . Elleri ile yukarıdaki yokuşu gösterdi ... Arkamı döndüm ve yavaşça yürümeye başladım . Kendİ kendime konuşmaya başlamıştım çünkü yolu bilmiyordum . Allahım ben ne yapacaktım yokuşu çıktım ve karanlığa gömüldüm. O kadar karanlıktı ki telaş yapmaya başladım.Gözlerim doldu ve ondan nefret etmeye başladım beni burada bıraktığına inanamıyordum.Telefonumun ışığını açtım ve adım attım. Apartmanlardan gelen ışıklar beni biraz rahatlatmıştı. Gözlerimdeki yaşlarla birlikte ellerimde titriyordu . Dudaklarıma yapışan saçları çektim ve araba seslerinin geldiği yere doğru yöneldim. Nefes nefese kalmıştım...Ellerimi saçlarımın arasına koydum ve sakinleşmeye çalıştım.Sonunda caddeye çıkmıştım.Başım dönmeye başlamıştı
(....)
Ahhh.... nefeslerim artmıştı karşımda duran aynaya baktım.Rüyaydı,rüyaydı sakin olmalıyım. Saçlarımdan terler akıyordu . Gerçek gibiydi. Hala şaşkınlık içindeydim,ne yapacağımı bilmiyordum.Aynı rüyayı görmekten sıkılmıştım artık o pislik herifi unutmak istiyordum. İçimde ona karşı sevgi yoktu hatta neferetimi bile kazanamıyacak kadar değersizdi.Ayağa kalktım ve banyoya girdim. Kıyafetlerimi yere attım ve küvet oturdum .Çıplak vücuduma suyun değmesine izin verdim.Artık herkesten nefret ediyordumm,kimseye güvenemiyordum. Kendimi sakinleştirmeye çalıştım.Ayağa kaltım ve havluyu sarıp odama yürüdüm.Hala ellerim titriyordu. Telefonumu aldım ve saate baktım.Az sonra güneş doğacaktı.Kıyafetlerimi giydim ve kendimi sıcak yatağımın içine bıraktım.Hayat bana kendini öğretiyordu ve bu çok erken olmuştu. Aklım çok karışıktı.Ve korkuyordum o hayatın içinde kaybolmaktan.Herkes hata yapabilirdi ve en önemlisi ayakta kalabilmekti.Ve ben her zaman güçlü kalacaktım . Mutlu olmak için beklemek yoktu sadece eğlenecektim ve arkama bakmadan gidecektim.Şu anda aklım çok karışıktı ve ne yapacağımı bilmiyordum...