(1) Yağmurlu Gece

12 1 1
                                    

Joungkook

Uzandığım kanepeden doğrulduğumda , gözümü etrafta gezdirdim sun yeon ortalıkta görünmüyordu yavaşça ayağa kalkıp cama doğru ilerledim kararmış hava ve ıslanmış yolları gördüğümde aklıma son iki gündür sürekli yağmur yağdığı geldi .

Şuan biraz yürümek istiyordum saat çok geç olmamasına rağmen , sonbahar aylarında olmamız ve gökyüzünü kapatan siyah bulutlar saatin geç olduğuna inandiriyordu insanı.

Bir an şüphe edip telefonu yanımda duran sehpadan alıp saate baktım cidden saat erkendi

18.24

Telefonu cebime koyup , kapıya ilerledim böyle havalarda kafa dinlemek cidden bir terapi gibi geliyordu , askıdan kabanımı alıp, ayakkabılarımı çıkarıp dolaptan botumu aldım iki gündür yağmur yağdığı için yollar ıslak ve hafif çamurluydu , Anahtarımi telefonumu kontrol edip çıkmak için hazır olduğuma kanaat getirdiğimde , arkamdan sun yeon un bana seslendiği mi duymamla kapının kolunu bırakıp arkamı döndüm .

Saçları nemliydi ve üzerindeki bornozla duştan çıktığı açıkça belliydi .

Yavaşça yanima gelip nereye gittiğini sordu

" Şu aralar çok yoğunum biliyorsun ve biraz yürümek için güzel bir hava "

Anladım dedi kısık bir sesle , son olarak eve geç gelmemem ve yemeği kaçırmamam için uyarılar yaptığında kafamı aşsagi yukarı tamam anlamında salladım .

Tekrar arkamı dönüp kapının kolunu tuttuğumda omzumda hissettiğim elleriyle arkamı döndüm ve sordum

"Birşey mi istiyorsun istiyorsan eve gelirken alabilirim "

Kafasını hayır anlamında sallamasıyla bana yavaşça yaklaştı , yapacağı şeyi biliyordum . Alışmıştım artık ona , yavaşça kollarını boynuma doladı ve gülümsedi aramızdaki mesafeyi kapatıp dudaklarıyla dudaklarımı birleştirdi tepki vermiyordum, her zaman olduğu gibi . Israrla karşılık vermemi istiyor gibi dudağımı ısırdığında hissettiğim acıyla inledim.

I-hhh

İnlememden zevk alıyor gibi dudağının kenarı kıvrıldı ve yavaşça bedenlerimizi birleştirdiğinde bir adım geri gitmemle o da bir adım ileri gitmişti , ne yapmaya çalisiyordu böyle ?

Yavaşça boynuma doladoğı kolları tutup indirdiğimde gözleri kısıldı ne yaptığımı anlamak istercesine , yavaşça geri çekildim ve benden ayrılmasını sağladım . Kaşları çatılı hafifçe .

Yaptığım hareket hoşuna gitmemişti biliyorum ama bazen sınırlarını fazla zorluyordu.Ve her seferinde susuyordum , çünkü konuşursam kalbini kırıcaktim istemesem de.
Ondan uzaklaştım ve konuştum

"Bunu bir daha tekrarlamani istemiyorum "

Söylediğim sözlerle gözleri titredi .

P-peki ama n-neden?

Sorusuna yanıt vermeden arkamı dönüp çıktım , istemsizce dudağımı yaladigimda dilime gelen metalik tatla dudağımı patlattigini anladım. Çokta umruma sallamadan yürümeye başladım , uzun zamandır benden hoşlandığını biliyordum bunu bakislariyla konuşma şekliyle ve yaptığı o saçma hareketlerle oldukça belli ediyordu ama anlamadığım bir şekilde ilgimi çekmiyordu . Evet dokunuşları bazen dayanılmaz hale geliyordu . Bu ondan hoşlandığım anlamına gelmez yani genel olarak herhangi bir kız bir erkeğe o şekilde yaklaşsa her erkeğin yaşayacağı şeylerdi  , ama bunu yapan kişi kız kardeşin olarak gördüğün birisi ise işler değisiyordu her seferinde beni öpüyordu bundan rahatsız oluyordum ama bu şekilde değildi ,
Saçlarımı karıştırır elinden geldiğince işlerde bana yardım ederdi şu aralar garip davranıyordu ama garip bir şekilde .

Ateş perisi "TAEKOOK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin