Biz birbirimize sarıldığımız an sanki bilincimi kaybettim.Ayaklarım yerden kesilmiş, uçuyor gibiydim. Gözlerimi açtığımda her yer karanlıktı.Vücudumun her yeri ağrıyordu.Kendimi zorladım ve ayağa kalktım.Nere de olduğumu bilmiyor şaşkın şaşkın etrafıma bakıyordum.Tanıdık bir şey ,bir yer ya da kimse arıyordum ama bulamıyordum.Uzaktan sesler gelmeye başlamıştı.Seslerin olduğu yöne giderken buldum kendimi.Sanki bir şey çekiyordu beni oraya.Seslerin olduğu yere gelmiştim.İnsanlar ateş başında yemek yiyordu.Sanırım kamp yapıyorlardı.Gitmek için bir adım attığımda iki tane adam birisini kollarından tutarak getirmişlerdi.Adamların üzeri kanlar içindeydi korkup yaklaşamadım.Adamı başka birinin önünde diz çöktürtüp boğazına kılıç dayadılar.Adamda ise korkuya dair hiç bir şey yoktu.Hayır anlamıyorum ki babamların izlediği tarihi dizilerin setine mi geldim ne yaptım.O sırada gözüme ağaçta bağlı olan bir takım insanlar vardı.Acaba yardım etsen diziyi bozar mıydım.Ya gerçekse aman neyse ne diyip yardım etme kararı aldım.Herkesin dikkati yerde boğazına kılıç dayalı olan adamdayken ben de gizlice bağlı adamların arkasına geçtim.Keskin bir şey bulmam gerekiyordu. Etrafıma baktım ama bulamadım.Kendi üzerimi arayacakken üzerimdeki kıyafetler dikkatimi çekti o kızın kıyafetleriydi.Ne döndüğünü hala anlayamamıştım ama bunu sonra düşünecektim , önceliğim adamlardı.Üzerimi ararken belimdeki bıçağa gitti elim.Sahi ben o kadar zaman bu bıçağı nasıl farketmemiştim.Elimdeki bıçakla adamların iyice dibine girip ipi kesmeye başladım.Daha dokunur dokunmaz adam irkilmişti kafasını çevirdi ve bana baktı.Gözlerinden şaşkınlık akıyordu.Sırayla adamların ipini kestim ama hiç biri kimildamiyordu anlamıyorum ki amaçları ne.Neyse beni ilgilendirmez ben üzerime düşeni yaptım artık gidebilirim.Oradan ayrılırken ayağım bir çuvala takıldı.Sesçıkmıştı çıkmasına ama kimse beni duymamıştı.Eğilip çuvalı açtım içinde ne var diye.Kılıçlar ve oklar vardı okları kendime alıp kılıçları adamlara götürüp yanlarına bıraktım ipini kestiğim ilk adamın gözlerine bakıp"Bende bu kadar gerisi sizde"diyip yanlarından ayrıldım.Düz istikamette yürüyordum .Epeyce uykum vardı ve yorgundum bir yer bulup uyumam lazımdı ama bu soğukta donardım.Ne yapacağımı bilmeden dolanıyordum.Adamlardan da ses çıkmamıştı acaba yanlış bir şey mi yapmıştım.O sırada gözüme bir ağaç koyuğu çarptı içine girip orda uyuyabilirdim.Sabaha doğru ayak sesleriyle uyandım.Elime hemen ok ve yayımı alıp beklemeye başladım.Gece ipini kestiğim adamla başına kılıç dayadıkları adam önümden geçiyorlardı ama farketmedikleri nokta sağ taraflarında kayalıkların arkasında onlara ok doğrultmaya çalışan adamdı.Hemen saklandığım yerden çıktım ve arkada ok doğrultmak için görüş alanı hazırlayan adama okumu attım.Ok kafasına kılıç dayadıkları adamın kulağının dibinden geçmişti. Benim ipini kestiğim adamsa kılıcını bana doğrulttu. Üzerime doğru gelirken etrafımızı başka adamlar sardı.Boğazına kılıç dayanan adam adamlara bakarak"Adamlar peşimizde kızı esir alarak saraya götüreceğiz orda sorguya çekilecek.Şimdi önceliğimiz saraya gitmek."dedi.Elimdeki oku alıp ellerimi bağlamışlardı. Arkamızdaki adamları atlatıp saraya varmıştık.Beni sarayın zindanlarından birine götürüp ellerimi çözdüler.Birkaç saat orada bekledikten sonra iplerini çözdüğüm adam geldi ,gözlerimin içine bakarak"Neden bize yardım ettin? Ya da dur neden padişahı öldürmek istedin?Amacın neydi?"diye sorularını bana cevap vermeme bile fırsat vermeden soruyordu.Tıpkı onun gibi ben de onun gözlerinin içine bakarak"Sizi tanımıyorum o adamın padişah olduğunu bile bilmiyordum.Yardıma ihtiyacınız vardı ve ben de yardım ettim."dedim.Adam sinirle bana bakarak"Bizi tanımıyorsun öyle mi?"diyip güldü gülüşü sinir doluydu"Neden padişahı öldürmeye çalıştın,kimin için çalışıyorsun?Amacın ne ?"diye sordu tekrar."Padişahı öldürmek istemedim, arkasında adam vardı size ok çekmek üzereydi ben sadece sizin hayatınızı kurtardım.Eğer kurtarmasaydım padişahınız ölmüş olacaktı.Kim olduğuma gelecek olursak adım Büşra neden burdayım bilmiyorum kayboldum.Gözlerimi açtığımda uçurumun altındaydım.Dahası dün ikindinden beri boğazımdan bir şey geçmedi açım ben."dedim.Karnımda beni onaylarcasına guruldamaya başlamıştı.Adamın gözleri önce karnıma sonra ise gözlerime kayarak"Eğer bana yalan söylüyorsan seni gebertirim."deyip ekledi "Kaybolmadan önce nereye gidiyordun"sorusuna verecek cevabım yoktu en iyisi doğruyu söylemekti"Canım çok sıkkındı beni kimsenin bulamayacağı bir yere gitmek istedim.Rastgele yürümeye başladım.Sonra uçurumun yanında buldum kendimi.Sonrasında bilincimi kaybettim uyandığımda uçurumun dibindeydim ,oradan düştüm desem bu kadar sağlam olmazdı bedenim inmişte olamam çünkü inmiş olsam hatırlardım yani orası bana da sır perdesi.Uyandıktan sonra rastgele yürümeye başladım ta ki sizi esir tutan adamların sesini duyasıya kadar.Sonra sesleri takip ettim ve oraya geldim gerisini biliyorsun zaten"dedim.Beni dikkatle dinleyip"Evin nerede hatırlıyor musun?"diye sordu.Ben de "Evet İstanbul Sarıyer'de"dedim.Adam histerik bir biçimde kahkaha attı"İstanbul öyle mi"dedi. Yüzünden sinir akıyordu.Hiçbir şey anlamıyordum sadece adamın gözlerine bakıyordum."Konya"dedim kekeleyerek devam ettim"Konya ya gidecektim ben "dedim.Bana baktı "Hangi ailedensin"dedi.Aklıma hiç bir şey gelmiyordu.Şimdi kendi ailemi tarif etsem bulamazlardı.Ne yapacağımı bilmez bir halde gözlerine baktım ve aklıma rüyamla ilgili gelen ilk şeyi söyledim"Bozdâğlar tabi ya Bozdâğlar ailesine gidecektim"dedim.Adam gözlerime hayretle baktı"Senin Bozdâğlar la ilişiğin ne ?"diye sordu.Ben de gözlerine bakarak "Aybars,Aybars Bozdâğ nişanlım"dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş Ve Gelecek Arasında Köprü
FantasyRüyalar geçmiş ve gelecek arasinda açılan kapılar mıdır?