8. Bölüm ~ Silah ~

151 11 1
                                    

Sea arkadaslar hdhdb kitap hakkında yorum yaparsanız sevinirim. Bölümler hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum. Ha bu arada 600 olmuşuz desteğiniz için teşekkürler :* iyi okumalar :)

Gözlerim. Kapalı. Yavaşca araladım. Kafamı kaldırdığımda boynumun ne kadar zamandır bükük olduğunu merak ettim. Bulanık görünüyor. Tekrar kapattıp sıktım. Gözlerimi yine araladığımda daha iyi görmeye başladığımı hissettim. Karşıdan yüzüme vuran ışık. Gözlerimi ağrıtıyordu. Uzun zamandır karanlıkda olduğumu fark ettim. Ellerimi çekmeye çalıştım. Bir kaç kez denemeden sonra bağlanmış olduğunu fark ettim. Âh bu ne halsizlik(!). Duvarın kenarına bağlamışlardı beni. Köşeye. Sanırım burası bi depo. Karşımda garaj kapısına benzeyen yukarı doğru açılmış demir yığını. Onun arkası ormanlık gibi. Adının Ömer olduğunu öğrendiğim çocuk kapının önüne dikilmiş beni izliyor. Sarı saçları ıslak. Sanırım yağmurda uzun süre kalmış. Kendi kendime gülmeye başladm. Kafamı duvara yasladım. Neden güldüğüm hakkında hiç bi fikrim yoktu.

-''Neden gülüyorsun lan.''

Daha çok gülmek geldi içimden. Ağlanacak durumuma gülüyorum.

+''Hepinizi bitireceğim.''

dedim alayla. Saçma sapan gülerken Ömer yanıma gelip kulağıma eğildi.

-''İyide güzelim biz seni zaten bittiriyoruz.''

+''Sigaran var mı?''

Midemin ağrımasını bu işe dahada bi tuhaflık katıyordu ne yapacağımı bilmiyordum. Aslında sanki hiç bişey bilmiyor gibiydim. Ömer'e sorduğum soru onu sadece güldürdü.

-''Sigara bağımlısımısın küçük.''

Dizlerini kırıp önümde eğildi. Bense ayaklarıma bakıyordum sandalyenin iki bacağına bağlanmış olduklarını görmemle birlikte yüzümde istem dışı bi tebessüm oluştu. Çünkü karıncalanıyordu ve kanlar akıyordu. Bilinçsizce haraket ediyordum. Bağladıkları sandalyede kımınlanıyordum öylece. Kolumda olan bi sızı. Kafamı yine öne eğip yırtılan pantolonuma baktım. Neden yırtıldı acaba? Hatırlamıyorum.

+''Bu seni ilgilendirmiyor.''

-''Merak etme daha çok şeyin bağımlısı olucaksın..'' dedi ve göz kırptı. Ayak sesleriyle kirpiklerimin altından gelen kişiye bakmaya çalıştım. Bedenim sanki benim değildi sağ kolumu kaldırsam sanki.. solum kalkacak gibi. Gelen kişi Boraydı. Sahi en son.. Ne olmuştu ki? Tek hatırladığım soğuk rüzgar. Bora bana doğru yürüyordu. Ömer ayağa kalkıp yanımdaki duvara yaslandı. Cebinden bi paket sigarayı çıkarıp yaktı. Daha önce hiç bu kadar hızlı sigara içen birini görmemiştim açıkcası sigara içen gördüğüm tek kişi Kaan'dı. Onların ne yaptığını bilmemek nedense bana merak vermiyordu. Hayattan kopmuş gibi. Bora deponun kapısından içeri girip betonun üstünde birikmiş suya bitmiş sigarasını attı. Önüme gelip dikildi. Yüzüne baktım. Siyah saçları önüne düşmüştü. Kafamı tekrar eğip bacaklarımdaki yırtılan yerlerdeki izleri incelemek onun iğrenç suratını görmekden daha iyi fikirdi.

Bora:''Kafanı kaldır.''

Söylediklerini umursayasım yoktu. Ölmüş gibi.

Bora:''Kafanı kaldır dedim sana küçük faişe.''

Kahkahalarım depoyu sarmıştı. Yankılanıyordu. Onun dediklerinin aksini yapacakdım. Ne yapabilirdi ki? Ölmekden korkmuyordum.

Bora:''Lan buna hangisinden verdiniz? Yürek yemiş.''

Ömer:'''Güneyden gelenleri verdik.''

Ne saçmalıyordu bunlar?

+'''Bana ne verdiniz?''

¤ karanlık sırlar ¤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin