Komşu

4.Bölüm: Ah Kahramanım

Keyifli okumalaaaggaaarrr(☆▽☆)

4. Bölüm: Ay Kahramanım
***Seni kıskandı***

"Hadi Şeyma!"
"Tamam tamam geldim."
"Hadi gidelim artık."
"Böyle mi geleceksin?"
"Ne var?Beni nereye götüreceğini söylemedin ki,nasıl giyineceğimi bilemedim."
"Tatlım bilmesen bile kendine biraz bak yaa...gel sen,ben seni giydirecem."
"Ne?"
Şeyma beni çekiştire çekiştire odaya götürdü ve gardırobumu karıştırmaya başladı. "Imm...çok güzel bir şeyin yok ki...tamam,al şunu giy... Hadi çabuk,geç kaldık."
"Şeyma ama...tamam."
Şeyma bana açık asker yeşili gibi bir renkte dizlerime kadar olan bir elbise verdi. Şaçlarımı da aşağıdan içinde asker yeşili,turuncu ve beyaz olan bir fular ile bağladı. Ve yarım daire,hasır bir çanta verdi.

"Vaay!Bade sen güzel olabiliyor muydun ya?"

"Evet iç ses. Ben sadece diğer kızlar ağlamasın diye belli etmiyordum güzelliğimi."

Ben bile şaşırmıştım. Çok zarif görünüyordum. İyi de bu şekilde nereye gidiyor olabiliriz ki?Şeyma beni sabah kaldırıp sürpriz bir yere götüreceğini söylemişti.
"Ayy çok güzel oldun yaa."
"Şeyma nereye gidiyoruz Allah aşkına?Katalog çekimlerine filan mı?"
"Ama söylersem sürpriz olmaz ki."

Daha sonra binadan çıktık.

"Bu ne ya? İnsanlar beni klip çekiyorum sanacak."diye söylenirken tam sitenin kapısına gidiyordum ki Şeyma bana seslendi,"Hayatım nereye gidiyorsun?Oradan değil,buradan..."derken garajı işaret etti. Kaşlarımı çattıp peşinden gittim. Garaja girdiğimizde Şeyma'nın peşinden gitmeye devam ediyordum. Çok güzel,siyah bir arabanın yanına gitti ve cama tıklattı. Cam açıldı ve ben içerisini göremedim. Sonra Şeyma arka koltuğa girdi. Ben ise hâlâ orda öylece donmuş,çatık kaşlarla Şeymayı izliyordum. Şeyma kafasını camdan çıkarttı,"Off hadi Bade,gelsene."
Ağır ağır,anlamayarak arabaya yaklaştım. Arabanın içi siyah camlardan gözükmüyordu. Ve sonunda arka koltuğa oturabildim. Arabanın içi de çok lüksdü. Sürücü koltuğunun yanından biri arkasını döndü."Selam kızlar,sen Bade olmalısın. Ben Volkan."dedi bu kıvırcık çocuk. Ve evet,bu çocuk Yiğit'in evindeki çocuk. O zaman sürücü koltuğundaki de Yiğit olmalı. Ama neden arkasını dönüp selam vermiyor ki?

"Selam,evet ben Bade. Memnun oldum Volkan amaa..."derken Şeymaya baktım bir cevap bekler gibi.

"Şeey,Volkan ile iki hafta önce tanışmıştık. Aynı sitede olunca da beraber bir etkinlik yapalım diyorduk. Yani sen,ben,Volkan ve Yiğit."

"Nereye gidiyoruz?"

"Aaa Şeyma sana söylemedi mi?Pikniğe gidiyoruz."
"Ne?"
Oldum olası pikniklerden nefret etmişimdir. Volkan ve Yiğitin de pek sevdiğini sanmıyorum. Kesin Şeyma ısrar etmiştir.

Volkan Yiğite baktığımı farketmiş olacak ki,"Ee,Yiğit araba kullanırken biraz titizdir de o yüzden şu anda size merhaba diyemiyor."dedi.

Yol boyunca Yiğit'in beni aynadan kestiğini gördüm. Her seferinde gözlerini kaçırıyordu.

"Ee Vollkan siz nereden tanıyorsunuz Yiğitle birbirinizi?"dedi Şeyma.

"Ben mi,ben bu eşek sıpasını çocukluğumdan beri tanıyorum. Kardeş sayılırız. Siz?"

"Ben ve Bade liseden arkadaşız."

Piknik alanında kadar Volkan ve Şeyma'nın konuşmalarını dinledim. Birbirlerine karşı birşey hissettikleri belliydi.

Sonunda vardık. Şehirden biraz uzaktı. Ormanlık,ferah bir alandı.

Ve daha yeni arabadan inince Yiğit ve Volkan'nın ne giydiğini görebildim. Volkan,kırmızı kareli bir gömlek,üstüne kot bir ceket ve siyah bir pantolon giğmişti.
Yiğit,beyaz bir t-shirt,üzerine kot ceket ve aynı renkte bir kot pantolon giğmişti. Aşşırı de-