bölüm şarkısı, Adele - Skyfall
umarım keyifle okursunuz!!
Spotify hesabımdan ficin playlistini bulabilirsiniz, spotify hesabım profilimde ekli.
Bölüm 1: "Dünya'ya Hoş Geldiniz!"
taehyung'a aşık olmak, melek iken yaptığım en güzel şeylerden birisiydi. sırf ona aşık olduğum ve seviştiğimiz için cennetten kovulduğumuza hâlâ inanamıyorum.
baş melek ile konuştuğumda melek hayatınızla ilgili hiçbir şey hatırlamayarak farklı tarihlerde, farklı zaman dilimlerinde dünyaya bebek olarak geleceksiniz ilk başta. sonrasında eğer ki birbirinizin kaderinde varsanız kalpleriniz sizi birleştirecek.
önce insan olarak ancak her şeyi hatırlayarak gökyüzünden düşecek, sonra tüm kemikleriniz kırılıp öldüğünüzde size yeniden hayata dönmek bahşedilecek.
ve birazdan gerçekten gökyüzünden düşecektik. bunu yaşayacağım hiçbir zaman aklımın ucundan geçmemişti. aynısı taehyung için de geçerli.
kısa bir bekleyiş ardından cennetten atılmamız ve gökyüzünden düşmeye başlamamız bir oldu.
düşüyoruz,
taehyung'um ile birlikte düşüyoruz.
dudaklarımı kulağına yaklaştırıyorum, "melek iken de benimdin, insanken de benim olacaksın taehyung." diyorum.
"seninim, benimsin." diyor anında.
korkuyorum ama aynı zamanda da taehyung yanımda olduğu için korku umrumda olmuyor.
hızla düşüyoruz,
dudaklarımız bir daha uzun süre buluşmayacağının farkında,
birbirleriyle dans ediyorlar.
elleri belimi buluyor, sanki şimşek çakıyor kalbimde. kalbimdeki şimşek yön gösteriyor, benim ellerim de boynunu buluyor. daha çok birleştiriyorum vücutlarımızı. ilk defa yaşadığımız bu his heyecan yaratıyor.
kulaklarım yüksek basınçtan patlayacak gibi oluyor. "bunun acısız olmasını diliyorum taehyung. kendi canımın yanması umrumda değil, senin canının yanması bitirir beni."
bu sefer dudaklarını gözlerime bastırıyor. gözlerimi kapatıyorum, son kez yaşayacağım bu anın tadını çıkarıyorum.
yer yüzüne, yeşilliklerin olduğu yere yaklaşıyoruz. korku bastırıyor vücudumu.
hızla yere çakılmadan önce sesini duyuyorum. "seni seviyorum meleğim."
-
yazardan, 30 aralık 1995.
"Dünya'ya, ailemize hoş geldin minik bebeğim."
bay kim göz yaşlarını tutamadı. kucağındaki oğluyla yeni odaya alınan hâlâ baygın olan karısına baktı. bebeği tekrar yerine koyup göz yaşlarını sildi. karısının yanına geçip serum takılı olan elini ellerinin arasına aldı.
geçen dakikalar sonrasında bayan kim uyandı. hâlâ gözleri dolu olan bay kim'e baktı. kocasına güzel bir gülümseme sundu, "oğlum, oğlum nerede?" dedi.
bay kim ise karısının yanından kalkıp minik bebeği kucağına aldı. tekrar bayan kim'in yatağının yanına gelip oğlunu ona uzattı.
"taehyung'um..."
"bütün dilekler gerçek olacak ya da her şey sonunda işe yarayacak gibi bir anlamı var." dedi bay kim.
"oğlumun ismi çok güzel, aynı kendisi gibi."
"ve aynı senin gibi güzel." dedi bay kim karısına bakarak. "taehee, taehyung ismi nereden aklına geldi?"
"bilmiyorum, bir anda aklıma geldi."
bayan kim, bay kim'e cevap verdikten sonra oğluna döndü tekrardan "ailemize hoş geldin minik taehyung."
aynı bir melek gibiydi taehyung.
melekleri kıskandıracak güzellikte bir yüzü vardı. annesi onu göğsüne yasladı, kokusunda hayat buldu. minik bebek annesinin göğsünde uykuya daldı.
1 eylül 1997.jeon ailesi, bayan jeon ve oğulları için hızla hastaneye gidiyordu. anne ve baba adayları oldukça heyecanlıydı. ilk çocukları o'ydu. kafalarında bir sürü isim seçmişler ancak sadece bir tanesi tam olarak uymuştu doğacak minik bebeğe.
hastaneye girdikleri anda bayan jeon'u hızla ameliyata almışlardı. bay jeon da karısını ve oğlunu kapının önünde bekliyordu.
o sırada bayan jeon'un alnından terler akıyordu. doğum acısı çok fazlaydı, tüm kemiklerinin kırıldığında ortaya çıkan acıya eş değerdi. ancak dünya güzeli oğlu için değerdi bu acıya katlanmak.
zorlu geçen dakikaların ardından ameliyathane bebeğin ağlamasıyla doldu. anne ve bebek gayet iyiydi.
bebeği hemen giydirip yapılan tüm kontrollerinin yapılması için hemşireye verdiler. bayan jeon'u ise odaya aldılar.
bay jeon başı elleri arasında bayan jeon'un yanında oturuyor ve ailelerinin yeni üyesini bekliyordu.
o sırada hemşire kapıyı açtı, kucağındaki yeni doğmuş bebekle içeri girdi. beşiğine koyup gerekli bilgileri verdikten sonra odadan ayrıldı.
bay jeon, bayan jeon'un deyimiyle dünyalar güzeli oğlunu sevmeye başladı.
"jeongguk'um..."
bebeğin ismi jeongguk oldu, jeon jeongguk.
anne de uyandı o sırada, "jeongguk'um nasıl?" diye sordu eşine.
bay jeon, jeongguk'u kucağına alıp annesine verdi. minik bebek uyuyordu. annesi onun kokusunda hayatı bulduğunu hissetti.
"sana benziyor." dedi bay jeon.
bayan jeon tebessüm ederek küçük oğlunu izledi.
jeongguk melek gibiydi. melekleri andırıyordu.
†
giris bolumu gibi oldugu icin biraz kisaydi bu bolum, sonraki bolumler daha uzun olacak.
ayrica ficteki jeongguk ve taehyung'un buyumesi gerek o yuzden ilk bolumlerde ayri ayri anlatacagim
tesekkur ederim sizi seviyorum
❆Lali
ŞİMDİ OKUDUĞUN
skyfall
Fanfictionbirlikte gökyüzünden düşüyoruz, ellerinden tutuyorum, tam o sırada benimsin diyorum. dudaklarımdan öpüp diyorsun ki, "dünyada birbirimizle karşılaşalım jeongguk." dudaklarını öpüp karşılık veriyorum, "görüşürüz sevgilim, seni her şeyden çok seviyor...